4 entry daha
  • "esnaf yeaaa, hepsi batsın amk, mis gibi market var, ordan alırım yarı fiyatına"

    o marketler tamamen topluma hizmet için zararına satıyor çünkü ürünleri.

    araştırıyor buluyor en ucuzu, getiriyor koyuyor rafa, fiyakalı da bir ambalaj, ohhh.

    sonra ekşideki uyanık geliyor, diyor ki "ulan markette ambalajında satılan ürünün iki katına açıktaki ürünü satıyor, batsın bu"

    esnaf napsın, o marketteki üründen o da alıp koyuyor aynı fiyata. eski üreticiye de elveda.

    üreticiye geçmiş olsun. zaten vergiyle filan beli bükülmüş, "sikerim böyle işi" diyor, satıyor savıyor üretim ekipmanını, dolara yatırıyor altına yatırıyor faize yatırıyor inşaat işine giriyor galeri işine giriyor.

    e bu sefer mal arzı yok, bir de para piyasanın dışına kaçmış, başka üretici de yok, o ambalajları üreten üretici bindiriyor fiyatı, al takke ver külah daha düşük kaliteye daha az bindirimde anlaşılıyor.

    sonra ekşici buraya geliyor ağlaşıyor.

    edit: tabi her üretici batmıyor, imkanı olan yurtdışına açılıyor. yurtdışında ürünü alan ambalajlıyor, gönderiyor o marketlere, internete. o esnafın sattığının iki katına.

    ekşici gelip burada hava atıyor: fiyat pahalı ama adamlar yapıyor abi. param var alıyorum, fakirler de düşük kalite yesin amk.
  • enaf ile alakası olmayan durumdur. esnaf zaten fabrikadan üretilmişi alıp koyuyor önüne. marketlerde aynısını yapıyor. sebeb bu değil.

    sebeb fakirleşmektir. halk parasızlıktan iyisinden alamıyor. ucuzuna gidiyor herşeyin. ürün satmak isteyen büyük fabrikalarda daha ucuz üretim yollarına gidiyor. palm yağı olsun, kaşar yerine tost peyniri gibi saçma şeyler olsun dayıyor halka.

    tabi burada en büyük sorun hukuk olmayışıdır.
  • ilk temel sebep maliyetlerin artmasıdır.

    diğer sebep, önemsiz gibi gözükse de muadillerin çoğalmasıdır.

    istediğiniz bir gıda ürününün en az 3-4 tane muadil marka ve türünü görebilirsiniz.

    muadil olması fiyat rekabeti yaratır ama rekabet de kalite sorunu yaratır.
  • biz çocukken meyve ucuzdu, bisküvi ve şekerleme pahalıydı. öyle çok çeşitte olmazdı zaten. şu an tam tersi en ucuz meyve 5-6 lira. bu paraya 4-5 kutu bisküvi alınıyor.
    endüstri artığı yağlar ile bezenmiş, şekerimsi şeyler ile tatlandırılmış sağlık düşmanı ürünler. eee fiyat ucuz olsun diye kaliteden de vazgeçiliyor.
  • insanların giyinmesi ile aynı sebeplerden...

    biz de insanlar giyinmiyor, örtünüyor.

    bedenini saklamak için kat kat kumaşın altına giriyoruz.

    moda yok, zevk yok.

    ithal markalı ürün giyiyorsan markanın amblemi gözüksüm yeter.

    silik karakterler, yaşamın değerini anlayamamış insanlar ve yoksulluk.

    en fenası yoksulluk.

    hakiki zeytin yağını kaç kişi masasına koyabiliyor a gıda kalitesinden bahsedelim.

    oysa zeytin yağı dünyada en bol bizim topraklarımızda.
  • geçenlerde kalitelidir diye seyidoğlu'ndan aldığım tahin pekmezden sonra aklıma üşüşen nedenlerdir. ekonominin hali belli. kimi ürünün fiyatını arttırdılar, kimisinin de paket gramajını düşürdüler. ana haber bültenleri gibi tek tek gündem maddesi saymayacağım ama bunlar en genel hali. battı balık yan gider hesabı bazı şeyleri sorgulamıyorum bile artık. ama bu kalitelidir diye aldığım tahin pekmezin manavgat şelalesi gibi akması nedir yahu. benim bildiğim pekmez ve tahinin akış hızı bu kadar değil. neye uğradığımı şaşırdım. normalde abili mabili konuşmak tarzım değildir ama bu durum karşısında "bu ne abi ya" dedim resmen. gördüğüm pekmez ve tahin fizik kurallarına aykırı bi akışkanlığa sahipti çünkü. gidip bim'den alacağım artık tahinimi pekmezimi. eminim daha iyidir.
  • boşuna mı hasta garantili hastaneler yapıldı
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap