• intihar eden bir ortaokullu'nun annesi ile öğretmenini karşı karşıya getirten 2010'lar model amerikan eseri.

    ç. amirim'in tatbikat sahnesi'nde tiyatro olarak izleyebilirsiniz. gidion'un annesini elvin beşikçioğlu, validece azarlanan mağdur hocayı da selin tekman oynuyor.
  • -spoiler içerebilir, neyi bilmek istemediğinizi bilemeyeceğimden emin olamıyorum-
    baba sahne'de izleme fırsatı bulduğum, oldukaç etkileyici ve şahane bir teknikle, döner sahne kullanılarak sergilenmiş olan oyun. iki kişilik bir oyun olmasına rağmen oyun boyunca gidion'un sınıf arkadaşlarını önünüzde, arka sıranızda oturuyor gibi hissediyorsunuz. bir şekilde sizi sarmalayan sınıf atmosferi, arada çalan tenefüs zili sayesinde güçleniyor. oyuna başlarken öğretmenin kulaklıklarından dinlediği müziği birlikte dinliyor oluşumuz bizi oyunun çok da içerilerinde bir yere konumlandırıyor. oyunda izleyici değil daha çok tanıklık eder bir roldeyiz.

    öğretmenden başlamışken, selin tekman'ın oyunculuğunu her geçen gün geliştirdiğini düşünüyorum ben, bir öğretmen sadakati ve kibriyle davranıyor, karşısındaki kişiyi, kim olduğunu bir saniye bile düşünmeden, kimliği ile ezme isteği, sanıyorum sadece bizim öğretmenlerimize ait değil, evrensel bir şey. ben bu duygunun izleyiciye, şimdiye kadarki eğitim hayatı boyunca karşılaştığı öğretmenleri tek bir potada eriterek vermeyi başardığını düşünüyorum. fencisi edebiyatçısı bedencisi tek bir bedende birleşmiş gibiydi, öyle kolay kızılıp sinirlenilecek biri işte... (oysa ilerleyen yaşlarımızla birlikte tüm o kadın ve adamlar nasıl küçük birer figüre dönüşüverdiler, bit kadar maaşları ve bir ton zorunluluk ve sorumluluklarıyla...)

    elvin beşikçioğlu ile ilgili önyargılı bir fikrim var (çok haksız bir eleştiri yapıyor olabilirim aslında anlamında), oyunculuğunda erdal beşikçioğlu'na has mimikler yakaladım bir kaç kez ve sanki biraz rahatsız oldum bu durumdan. bir de, oyunun büyük sürprizi aslında onun, öğretmenin öyle kolay yiyip yutamayacağı biri olduğunu söylediği an, bana oyun içindeki oldukça gereksiz uzatılmış gülme sahneleri içerisinde kaybolup gitti gibi geldi.

    final güzeldi, aklımın içerisinde jeremy çalıyordu...
  • biraz sığ bir yorum olacak fakat;

    --- spoiler ---

    elvin beşikçioğlu'nun behzat ç.'de canlandırdığı ceyda karakterini tekrarladığı oyundur. izlerken bunu nereden hatırlıyorum, nereden hatırlıyorum diye diye kafayı yedim bir noktada ama hatırladım sonunda. huh.

    --- spoiler ---
  • tatbikatte sahnelenen bir oyun.

    şimdi tam da ana bacı küfreden youtuber çocuk başlığı bugün gündem olunca yazayım dedim zira pişti bir durum söz konusu (bkz: #72737522). tatbikat sahnesi, daha önce izlediğim her oyununu yorumladığımdaki gibi yine seyirciyi rahatsız eden ve ezberini bozan bir oyun sahnelemiş. bunun yanı sıra oyunculuk anlayışıyla da (elvin beşikçioğlu)devlet tiyatrolarının (bence) yapaylığına meydan okuyor.

    bu oyunun toplumdaki "çocuk masumdur, masum olmalıdır, şiddet ve öfke gibi duygular ona içkin değildir, kötü yetiştirilme veya büyümeyle bu olumsuzlukları kazanır" yerleşik düşünceleriyle ve bu düşünceler etrafında şekillenen eğitimcilik anlayışıyla bir derdi var. biraz daha ayrıntıya girersem spoiler'e kaçabilir ama izleme şansınız varsa mutlaka gidin derim.
  • 26-27 mart 2018 tarihlerinde istanbul kenter sahnesinde izleyebilirsiniz.

    http://www.biletix.com/etkinlik/v6s14/turkiye/tr
  • (bkz: gidion's knot)
    tatbikat sahnesinden çıkma güzel bir oyun. kendisini yaklaşık bir ay önce izlemiş olmama rağmen hala dekorunu çok net hatırlıyorum. duvarda asılı olan tanrı resimlerinden, sınıfın dönüyor olmasına ve hatta öğretmenin içtiği kahve ve kulaklığa kadar her şey gayet yerli yerindeydi. salona girdiğiniz an zaten dekorun ne kadar güzel olduğunu anlıyorsunuz.
    p.s.: dekorun yanı sıra oyunculuklar da iyi sayılabilirdi.
  • 6 ekim için biletini aldığım oyun çok büyük merakla bekliyoruz
  • erdal beşikçioğlu'nun yönetmenliğini yaptığı, elvin beşikçioğlu ve selin tekman'ın sahnede harikalar yarattığı tatbikat sahnesi oyunu.

    --- spoiler ---

    orta okula giden oğlunun intiharı sonrası iç dünyasındaki hesaplaşmalarla çok zorlu dönemler geçiren anne ve anne tarafından, vicdan rahatlatma çabasıyla, intiharın müsebbibi olarak görülen idealist bir öğretmen canlandırılıyor oyunda. bir çocuğun yetiştirilmesinde aile içindeki, arkadaş çevresindeki, okul hayatındaki etkenlerin ne denli önemli olduğunu gösteriyor oyun bize. elvin beşikçioğlu, selin tekman oyundaki duyguyu gerçekten çok mükemmel veriyor seyirciye. kriz sahneleri o kadar harika canlandırılıyor ki; seyirci direk oyunun içine çekiliyor. oyunun sonu da çok güzel noktalanmış. ama spoilerı o kadar abartmayayım.*

    --- spoiler ---

    sonuç olarak mutlaka izlenmesi gereken bir oyun.

    not: biri lütfen oyundan önce selin tekman'a peçete versin. o sümükler nedir öyle allasen selincim.*
  • oyunculuk, alt metin ve sahne olarak güzel bir oyun olmasına rağmen insaların oyuna bakış açısını, yorumunu değiştireceği bir durumun bir iki replikle "geçiştirildiği" bir oyundur.

    --- spoiler ---

    gidion eşcinsel bir çocuktu ve jake'e (küçük sınıftan birine tecavüz ettiğini söylediği "kötü çocuk") aşıktı.

    --- spoiler ---

    bu bilgi çok satır arasında geçen ve maalesef birçok insanın (en azından oyunla ilgili konuştuğum kişilerin) kaçırdığı bir detay. bu bilgiye göre oyunda anlatılanı tekrar gözden geçirince farklı yorumlar/değerlendirmeler yapılabiliyor. sadece bunun için bile izlemeye değer bir oyun bence.
  • devlet tiyatroları stüdyo sahne'de meltem baytok ve ebru nil aydın harika oynuyor. oyunculukla alakalı en ufak bir rahatsız edici husus veya çeviri metinlerde görülen adaptasyon absürtlüğü de yoktu.

    farklı olsaydı diyebileceğim tek şey dekor idi, anaokulu gibi gözükmesi, 11-12 yaştan daha küçük çocuklardan bahsediliyormuş gibi yansıyor izleyiciye.

    bu arada tatbikat sahnesi ile yıldızım barışmıyor, oyun atölyesi'nden "bile" fazla fiyatlarla oyun sahnelemeleri olsun, çalışanlarının yetersizliği olsun, sürekli bir olmamışlık hissi var.
hesabın var mı? giriş yap