• malum ortamlara düşen albüm.
  • pearl jam’in 2020 yılında çıkartacağı albüm.

    edit: çıkış tarihi de tam olarak belli oldu. 7 yıl aradan sonra geri dönen abilerin 11. stüdyo çalışmaları olacak albüm 27 mart 2020'de satışa sunulacak.
  • ilginçtir ki kimse bahsetmemiş. dance of the clairvoyants şarkısı kesinlikle inanılmaz yenilikçi ve farklı olmuş. beste ayrı güzel, sound ayrı güzel. beni fena alıp götürdü vallahi bir oraya bir buraya savrulmaktayım repeat'e alıp.
  • bir bok anlamadığım albümdür. zaten şu aralar doğru düzgün ne film, ne dizi izleyebiliyor, ne de bir şeyler okuyabiliyorum. kafa hep gündemde. vızır vızır oralara gidiyor yani. adapte olmakta zorlanıyorum başka bir şeye. ister istemez takıntı yapıyor insan. yani bir türlü sakin kafayla dinleyemedim albümü. eğlenceli bir albüm lakin işte, pek eğlenecek hal yok ortada.
    yalnız yıl olmuş 2020 ve eddie vedder sesinden pek bir şey kaybetmemiş. takdir edilesi.
    ayrıca albüm kapaklarını bu kez epey sıradan buldum.
  • hayranı olduğum pörl cem grubunun bugün çıkan albümüdür. nedense albümdeki bütün şarkılar ikinci dinleyişte daha güzel geliyor kulağa.

    özellikle superblood wolfmoon çok tatlı bir şarkı.
  • tahminimden daha iyi çıkan pj albümü.
    2 gündür nispeten sakin istanbul trafiğinde dinliyorum; sound çok klas, kapak enfes, parçalar gayet akıcı ve akılda kalıcı.
    her türlü gideri var.
  • neyse ki 2020'de gerçekleşen birkaç güzel şey de var. onlardan biri pearl jam'in yeni albümü gigaton. 10 yıldır black, alive, ımmortality vs. nice pearl jam şarkısı söyleyen birisi olarak hem buraya hem kendime birkaç not düşeyim.
    öncelikle, bi süredir evde kalmanın yarattığı deliliğin de etkisiyle "ben de iyi baritonum hee" diye dolanıyordum. albümün yarattığı ilk etki eddie vedder'ın baritonluğun sözlük anlamını bana hatırlatması oldu. dance of the clairvoyants ve seven o'clock bu anlamda uçuş modundaki şarkılar. ayrıca 67 yaşındaki boom gaspar amcamızın da klavyesiyle inanılmaz fark yarattığı seven o'clock bence albümün en iyi parçası. quick escape'le 70'lerin sounduna baya selam çakılmış. abartiyim, bi an bariton vokalli bi led zeppelin şarkısı dinliyorum sandım. never destination tutarlı ve özgün pearl jam soundunun vücut bulmuş hâli, çok iyi. river cross da yine pearl jam özelinde deneysel ve çarpıcı bi kapanış parçası olmuş. tekli olarak da önceden yayınlanmış olan dance of the clairvoyants'ın zaten hakkı verilmişti, modern sound inanılmaz yakalanmış ve kendi adıma best of pearl jam listesine çoktan girdi. ilk birkaç dinlemede tekil olarak göze çarpan notlar benim için bunlar. genel olarak da tansiyonlu başlayıp sakin sonlanan, 70lerden modern soundlara, grunge'tan deneysel'e birçok rengi duyabileceğiniz iyi bir rock albümü olmuş. pearl jam gibi aşırı sevdiğim gruplar albüm çıkarırken hep stres olurum, "inşallah bok gibi çıkmaz" diye göklere yakarırım. ama babalar beni her zaman mutlu eder, yine öyle oldu. son olarak da grubun ve rockstar unvanıyla eddie vedder'ın en büyük başarısı kurt cobain'i, chris cornell'i, layne staley'i bizden çalan bu zalim dünyada sex, drugs & rock'n roll kültürü içinde filizlenmelerine rağmen hâlâ intihar etmeden ve üretmeye devam ederek günümüzde var olmalarıdır. çok seviyoruz. jeremy konuşmaya devam etsin.
  • retrograde özlediğim pj şarkılarından enfes.
  • üzerinden neredeyse bir ay geçmesine rağmen hayranları tarafından detaylı bir yazı yazılmayan albüm.

    tool, green day, ozzy'nin albümlerindeki her parça detaylıca analiz edilip sözlükte paylaşıldı. oradan da ekşi şeyler'e taşındı.

    benzer yazılar pearl jam için gelmedi. demek ki sadık hayranları tarafından pek beğenilmeyen bir albümmüş.
hesabın var mı? giriş yap