• uyuşturucu kapsamına alınıp yasaklanması gereken şarkı.
  • scarface filminin 1. dakikasında çalan müziğe çok benzediğini şu an fark ettiğim şarkıdır.

    scarface'in müziklerini giorgio moroder reyiz yapmış!
  • (bkz: within) ile birlikte en sevdiğim daft punk parçası. içindeki öğreti ayrı, giorgio moroder'ın aksanı ve hikayesi ayrı, blues, jazz ve rock türünün aynı anda farklı farklı rhyme (kafiye) ile verilmesi ayrı bir lezzetli. özellikle türlerin birbirlerine girift olması çok hoşuma gitti. gitar'ın girdiği yerler, davulun bass ile uyumu, dramatik yapıyı inanılmaz tamamlayan sonlardaki keman; tek kelimeyle muazzam. background'da loop olarak işlenen retro aranje ayrı bir nefis zaten.

    kusursuz bir matematikle işlenmiş bir armoni var. kullanılan enstrümanları yazacak olursak; perküsyon, keman, viyola, trumpet, trombon, obua, korno, flüt, klarnet, çello, fagot, synthesizer, klavye, pedal steel guitar *, gitar ve bateri...

    yani bu kadar enstrümanla, yormadan ve kakafoni'ye neden olmadan böyle bir lezzet ve kıvamında tat vermek muhteşem bir iş.
  • dun daft punk'tan olamasa da giorgio babadan canli canli dinlemisizdir, bence konserin en guzel aniydi.
    'bana dediler konus hayatini anlat diye, ben de bidi bidi iki saat konustum valla' dedi kendisi.
  • kulaklıklarla uyuyan beni, uykumdan kaldırdı.
  • her açtığımda zaman mekan ayırdını unutuyorum ve resmen önümdeki görüntüden tamamen izole olup kendimi şarkıya bir klip çekerken buluyorum. matrix gibi bir efekti var bende. insan elinden çıkmış beşeri bir eser maksimum bu denli zihnime hakim olabilir.
  • 2015 yılında çıkan bbc imzalı daft punk unchained belgeseline göre giorgio moroder kayıt için stüdyoya geldiğinde daft punk üyeleri giorgio'dan hayat hikayesini anlatmasını isterler fakat giorgio'nun önünde 3 tane mikrofon vardır en soldaki çok eski bir mikrofondur ortadaki yaklaşık 20-30 yıllık ve en sağdaki ise günümüz teknolojisinde bir mikrofondur. daft punk, giorgio'dan en soldaki mikrofona çocukluğundaki isteklerini anlatmalarını ister. ortadaki mikrofona ise 70'li 80'li yıllardaki gerçekleştirdiklerinden bahsetmelerini, en sağdakine ise günümüzdeki mikrofonu koyarak elektronik müziğin günümüzdeki halinden bahsetmelerini ister. giorgio ise bu duruma istinaden bu nasıl bir fark yaratacak? aradaki farkı kim anlayacak gibisinden şeyler söyler. etrafındaki mixerlar ise hiç kimse fark etmeyecek der. giorgio ise ee öyleyse bunun anlamı nedir diye sorar. mixer ise daft punk bunu bilecek der.
  • tüm zamanların en iyi introsuna sahip şarkı.
    şarkı başlı başına bir atom bombası zaten, ona değinmeye gerek yok.
    şarkı da demiş bulunduk ama bu bildiğin bir yolculuk, iyi ve mutlu bir hayata çok benzeyen bir yolculuk.
  • sanırım bi instagram gonderinde bu müzik kullanılmıştı. ıste but everybody call me giorgio repliği sonrası müziğin girmesini falan hatırlıyorum ama sözü tam hatırlamıyorum. sonra aradan uzunca bi zaman geçtikten kendi kendime bu melodiyi mirildanirken buldum kendimi ve bir türlü nerden animsadigimi cikaramadim. ama aklimda hep scarface'de dinlemiştim diye geldi. gittim tek tek scarface'in müziklerini tarıyorsum yok. sonra bugün climax'i izlerken orada bu melodiye rastladım. ve ulan dedim bos yre scarface'de bu sarkiyi aramışsın. simdi ne yazmışlar diye bakınca yukarda bir yazar arkadaşın da scarface'deki müziklere benzettiğini görünce aklımda neden scarface diye kalmış anladım. yalnız değilmişim. :)
  • çıkış yılı 2013 olan bu parçada her ne kadar "why don't i use the synthesizer which is the sound of the future" denilmişse de, ana tema melodi için (sanırım buna sample diyebiliriz) modern dijital bir synth yerine, 1970 – 1980 yıllarında bazı müzisyenlerin ilahı olan analog synthesizer moog modular kullanılmıştır muhtemelen.

    ana melodinin cazibesi bir yana, dk. 07:00'dan sonraki —yine muhtemelen, perdesiz gitar kullanılarak icra edilen— bassline ayrı bir sebeptir bu parçayı dinlemek için.

    p.s.
    yanlış anlamaların önüne geçmek için "modern dijital bir synth yerine" ifadesi eklendi.
hesabın var mı? giriş yap