• son zamanlarda kendim de podcast * yapan bir ekipte olmama rağmen hiç podcast dinlemediğimi farketmem ve adını sık sık çeşitli yerlerde görmem üzerine dinlemeye başladım ve gayet de güzel bir podcast'miş efendim. her ne kadar ben yazılımcı olsam da seçtikleri konular gayet güzel ve muhabbetleri de gayet eğlenceli. tüm podcast'lerini dinlememiş olsam da işe gidip gelirken dinliyorum, güzel oluyor.

    sadece bir podcast'lerinde iyzico hakkında eğer yurtdışına çıkmak istiyorlarda 3d özelliğini kapatmaları lazım vs tarzında bir şey denilmişti. aslında payment gateway'leri implemente eden firmalar bunu kendileri belirliyorlar ( en azından bu zamana kadar kullandıklarım bu şekildeydi). yani bunu bazen son kullanıcıya bırakıyorlar, bazen de belirli bir limitin üzerinde ise 3d ödemeyi zorunlu kılıyorlar vs gibi. dolayı ile iyzico da yurtdışında müşterisi olursa 3d ödemeyi o müşterileri zaten açmayacağı için sorun olmayacaktır (tabii oradaki bankalar ile anlaşıp, onların sanal pos'larını kullanabiliyor olmaları ve varsa değişiklikleri yapmış olmaları gerekiyor). eyorllamam bu kadar hadi hayırlı işler.
  • başından beri dinliyorum üç tatlı adam tarafından yürütülen dev organizasyon. bu muhteşem üçlüyü 139. bölümle birlikte çözdüm aşağıda direkt kendi ağızlarından açıklamalarını ve yorumlarımı iletiyorum.

    samican: şimdi şöyle bir şey sorucam dağıtık defteri kebir ile ilgilenen girişimlerden bahsedelim mi? (rahat bi 2-3 dk açıklar bu durumu, müzakereye açıktır oyunun genelini görmeye çalışan forvet arkası oyuncu gibi çalışır adeta alex)
    barış: bahsedecez ya (nasıl bahsetmiyoruz tabii ki bahsedeceğiz. genelde böyle şeyleri pek düşünmez tam bir fırsatçı golcüdür ver pası atsın tam bir ibrahimoviç)
    tuna: bence bahsetmemiz lazım (adam yine kibar o da biraz samican ekolündendir geniş düşünür iyi yer tutan merkez ortasahalar gibidir çok ön plana çıkmadan pası verir, oyunu ileri taşır. onu anlamak bahsettiği şeylerde biraz daha derin olmayı gerektirir şüphesiz ki o tam bir lampard )
  • geçenlerde üniversiteli bir kardeşimle iş muhabbetine giriştik. bana grip kafe kuralım dedi.

    - o ne len, dedim.

    +abi bu kadar çalışan var, bunlar hasta olucak illa. (bkz: otrivin) sıkalım, (bkz: tylol hot) verelim, yemeğini yesin arkasından (bkz: aferim sinus) verelim, dedi.

    - olm kim gelir lan bile bile hasta olmaya.

    + adam demez mi abi zaten meraktan gelirler dedi.

    - peki ilaç mı satıcan?

    + yok abi, adı grip ama yemek, meyve suları olucak. arada bi burnu tıkanan gelir, öksüren gelir. kaynat nane limon gönder. uzatsın ayaklarını dinlensin.

    bir an saçma geldi ama adamın anlattıkları mantıklı geliyor nedense.
  • bu sektörde isen dinlemesi hoş fakat mikrofon dan dolayı ses 20 dk sonra bayıyor. boğulma hissi yaşıyorum.
  • girişimcilik, yatırım ve iş dünyası hakkında güzel bir yayın. dinlediğinizde girişimcilik ve yatırım terminolojisi hakkında güzel bilgiler edinebilirsiniz. konu biraz teknik kısıma kaydığında ise bildiklerinizi de unutabilirsiniz tabii doğal olarak.

    yayın ile ilgili tek eleştirim ise bazen türkçe katliamı yapıyor olmaları. örneğin en son yaptıkları yayında "güzel statement" ifadesini duydu bu kulaklar.
  • insan mısınız? ulan süpersiniz.
    yakında buralar değerlenecek... gümlet borsaya açılsın !
  • devamı gelecek demiştim.
    birkaç bölüm önce podcast appi üzerinden yapılan bir yorumdan bahsedildi. barış ve tuna toplumsal cinsiyetin yeniden üretilmesini sağlamış, kadınları küçümsemiş ve hatta eve hapsedilmesini önermiş falan... keşke o yoruma cevap yazmak mümkün olsaydı da 72. bölümü dinlemesini önerseydim hanımefendiye.
    ben de bir "bağyan" olarak şunu söylemek isterim ki ne tek bir bölüm dinleyerek fikir sahibi olunur ne de bu agresyon ile kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği savaşı verilir. yazıktır. barış ve tuna'yı çok yanlış eleştirmiştir.
    ayrıca tuna'cığımdan önceki yorumumda "tuna zaten süper." diye kısacık bahsettiğim için sitemli bir gülüş geldi. tuna sen girişimci muhabbetinin denge noktası, adeta samican ve barış terazinin kefeleriyken sen terazinin gövdesisin. ekosistemin diline yabancı olan bizlerin sözlüğü, kulaklarımızın süpermani, podcastin pek çok şeyisin. bu yorumumu da en çok senden bahsederek bitiriyorum.
    bu arada barış'cığım sizi dinleyen doktorlardan biri benim. "haber verin." demiştin.

    devamı gelecek
  • çok değerli ve harmanlamış bilgilerin sohbet ortamında paylaşılan podcast
  • teknoloji odaklı her sektörden keyifli muhabbetler dönen, arada farklı konukların dahil olduğu girişimciliğin sadece sosyal medya platformu girişimciliği olmadığını ürettikleri içeriklerle bize sunan eğlenceli bir ekip.

    çok geç keşfettim kendilerini, güncel olayları kaçırmamak / yakalamak için sondan başa doğru dinlemeye başladım. mesela 185'inci bölümden geriye doğru (184->183...) sırsıyla dinliyorum, arada önceki bölüm konularına dem vurdukları için tam spoiler yemeden dinleyeceğim bir sonraki bölüm hakkında fikir oluşuyor bende, dizi kıvamında ilerliyorum resmen. bu da bütünlük sağlayan ilginç bir döngü çıkardı ortaya

    bazı bölümlerde içerikleriyle insanlığa eziyet eden girişimlere çekinmeden cesurca giydirmeyi biliyorlar efendim. iş çıkışı gün sonu yorgunluğu ile eve dönerken metroda otobüste kulaklıkla dinliyorsanız kendinizi kaptırıp kahkahayı basabilirsiniz.
  • severek dinliyoruz efendim. işe giderken, işten eve dönerken hatta iş sırasında sıkıldığınızda bile dinleyebilirsiniz. bıgün umut gökbayrakla olan podcasti dinledim oldukça güzeldi, söylediğiniz gibi umut bey ile devamının gelmesini istiyoruz.

    tanım: gümbet medyaya bağlı severek sıkılmadan dinlenebilecek bir podcast. bir diğeri için (bkz: mücadele podcasti)
hesabın var mı? giriş yap