• geçenlerde 40 küsür yaşında bir konuk alıp, adamcağıza ‘sektörün dinazoru’ iması yapıldı. ben de 45 yaşımda kodlamaya başlayıp, aklımdaki ‘all for one coffee’ uygulaması için kendimi gazlamaya çalışıyordum. hafif demoralize oldum. fakat ileride şöyle bir sahneyi düşünüyorum şimdi ‘- all for one coffee almış yürümüş, milyon dolar exit yapmış, girişimci muhabbeti beni konuk alıyor, ben kayıda başlarken gençleri tek tek süzüyorum ve ‘-beni hatırladınız mı diyorum, işte o kapınızda..... aman neyse, affettim hemen, güzel güzel muhabbet ediyoruz sonra.
  • celil bozkurt'un mobile growth istanbul slack grubu sayesinde tanışıp binge watch'a aldığım harika podcast. ülkede böyle güzel işler yapan insanların tecrübelerini paylaştığı podcast, youtube videosu, medium makalesi gibi içerikleri görmek, öğrenmek; konuk aldıkları derya deniz insanları tanımak, onlardan çok değerli şeyler öğrenmek paha biçilemez bir kaliteli içerik üretim dersi.
    not: yaptıkları iş tamamen bedava ve aşağıdaki linklerden ulaşılabilir, fakat üç-beş birşey atmak isteyenler için de patreon linkleri mevcut.

    speaker: https://www.spreaker.com/show/girisimci-muhabbeti
    itunes: https://itunes.apple.com/…uhabbeti/id977990785?mt=2
    spotify: https://open.spotify.com/…si=owqmfcnorwyk3k1yw0j_ea
    patreon: https://www.patreon.com/girisimcimuhabbeti
  • oldukça doğal ve keyifli podcast. uzun zamandır dinlerim, 1 bölümde bile sıkmadı açıkcası.

    bilip bilmediğiniz her konuda konuşuyorsunuz tadında yorumlar gelmiş kendilerine, bence çizgiyi bozmadan devam edilmeli.

    not: ingilizce bölüm çekmeyin bence gereksiz.
  • bu ay kitap çekilişleri olduğu için hadi ben de katılayım dediğim podcast. ama ben iktidarı anlamak kitabını istiyorum.

    bir de samican neden artık ankara mini buluşmalarından yapmıyor ? mart ayında bir buluşma planı yapılabilir bence.
  • mesela politically correct bir terimdir. politik doğruculuk diye çevirdiğinizde tam karşılığını bulmuyor diyebilirsiniz ve bir terim olarak kullanabilirsiniz. fakat

    hire etmek
    experience'imiz
    perform etmek
    survive etmek

    gibi kelimeler ingilizce de değil türkçe de değil.

    benim 15 senedir almanya 'da daha uzun süredir avustralya'da ve bir o kadar süredir amerika'da yaşayan farklı arkadaşlarımın türkçesi ilk günkü kadar berrak devam ediyor. yani ben hep ingilizce konuştuğumdan ağzıma yapışıyor açıklamasını çok kabul etmek istemiyorum.

    ingilizce podcast tamamen gereksiz bir iş. bu podcast'in kitlesi türkler. türkiye'de yayınlanıyor. uluslararası bir pazara girilecekse tamam ama bunu dışında ingilizce podcast saçma. fakat yapacaksanız yapın arkadaşlar ya da türkçe yapın istiyorsanız fransızca yapın. ama hire etmek, buy etmek gibi hiçbir dile ait olmayan cümleler kelimeler duydukça ben irrite oluyorum.
  • türkiye'deki girişimcilik ekosisteminin rockstar'ları* tarafından üretilen; her hafta düzenli* içerik üretmelerini takdir ettiğim; yıllar boyu devam edip gimlet media podcast'leri ile aynı kaderi paylaşmasını dilediğim gümlet medyanın kurucu podcast'idir.

    ekosisteme yaptıkları katkı yadsınamaz, bu katkılarından biri olan slack grupları*dahi bu ekosistem için oldukça faydalıdır. o yüzden slack grubuna sahip çıkalım.*
  • türkiye'de kalite olarak radyo kökenli podcast'lerle yarışır kalitede ses kalitesine sahip bir podcast. tabi bu kalitede tuna'nın tutkusunun oldukça payı var. sadece ses kalitesi mi? elbette içerik olarak da oldukça kaliteli işler yapıyorlar. ingilizce yayın yapsak mı yapmasak mı konusuna ise bence gerek yok. eğer global pazarda iş yapmak istiyorlarsa tamamen tüm bölümlerini ingilizce olarak yayınlayabilirler bundan sonra ama sonuçta türk insanına hitap eden bir podcast olduğu için türkçe kalmasının daha doğru olacağını düşünüyorum. olur da bu entry'yi yayında okumak isterseniz, nick'imi okumamayı tercih ederseniz saygı duyarım.
  • -192. bölümde okunan yorumlardan birinde "değişin" falan yazmışlar. bölümü dinlemeyi bitirir bitirmez soluğu burada aldım. sakın değişmeyin! zaten ilk bölümdeki halinizle %80 benzer olduğunuz için sanırım sizi bu kadar çok seviyorum.
    -barış baba olacağından daha hiç bahsetmemişken önceki yorumumda #81162930 "barış keşke çocuk yapsa" demiştim. ne kadar isabetli yorum yapmışım diye gurur duydum ve çok sevindim. sizi o kadar dinledim ve benimsedim ki, kardeşimin çocuğu olsa bu kadar sevinirdim.
    bu arada bu başlığa entry girmekten çok, sizin açıkladığınız terimlerin başlığına entry girip podcastten bahsedersek daha çok insana ulaşılabilir bence. aynı iş kolunda olmadığım için ben beceremedim ama şöyle bir şey denedim (#84458803)
    -ingilizce podcast gereksiz.
    -türkçeyi düzgün kullanma konusuna katılıyorum.
    -samican'ın yurtdışına çıkacağı ve bir süre ara vereceğiniz gerçeği kalbimi sızlattı. ama siz de dinlenmeyi hak ediyorsunuz tabii.
    barışa tebrikler, hepinize kucak dolusu sevgiler...
  • ust uste oluyor bu sanirim 5. entry'im ama az once 193 dinledim ve yazmadan edemedim.

    bence mutlaka reklam almalilar. ortada emekleri var ve bundan gelir elde etmek gayet normal.

    fakat samicanin bahsettigi model , olayin samimiyetini kacirabilir bence.

    ben dinledigim how i built this, planet money v.b. podcastlerde anonslar seklinde duyuyorum reklamlari. genelde bolumun basinda onceden kaydedilmis bir reklam donuyor ve sonrasinda bolum basliyor. boylece konu ve reklami keskin bir cizgiyle ayirdiginiz icin samimiyetinize de golge dusmuyor.

    bolume cagirdiginiz konuktan/sirketinden para almak bence yanlis olur cunku sizin o konuga oldugu kadar onun da size katkisi var. ama konuk tercih ederse bolumun girisine reklam verebilir.

    bunun icin bir sirketin gelip reklam vermesini beklemeye gerek yok. bolum sonunda butun podcastleri 5 dk boyunca hatirlatmaniz biraz sikici oluyor ben acikcasi o noktadan sonra kapatiyorum. onun yerine her podcastin sunuculari kisa kisa kayitlar yapabilir ve yukarida bahsettigim formatta aralara bunlari reklam gibi sokmaya baslayabilirsin. zamanla disardan reklam aldikca kendi podcastlerinizin reklamini azaltirsiniz.
  • benim gözümde türkiye'nin en iyi podcasti ama;
    193. bölümde samican'ın sesi o kadar boğuk geliyordu ki 15. dakikada kapatmak zorunda kaldım. arabada yankılanan o ses bulutu resmen beni yumruk yemişe çevirip başımı ağrıttı. tam bölüm gelmiş diyerek sevinmişken sinirle bölümü kapattım.

    şimdi sık sık kullandığınız "yıl 2019 olmuş hala.." tabiri burada da geçerli, bunu artık çözmek gerekiyor.

    he o bölümü kapatıp ne yaptım, buğra ile elmas üretimi bölümünü tekrar dinledim (müthiş birşey). bir ara enerji toplayıp son bölümü de bitiricem bakalım.

    bunun dışında;
    - ingilizce tabirleri türkçe açıkladığınız zaman bence hiç sorun yok.
    - süre olarak 50-60 dakika çok ideal, başka podcastler kısa yapalım diye çok yüzeysel kalıyor.
    - yayının başında veya ortasında reklam almanız rahatsız etmez ama konuklu tanıtım bölümleri de uygulanabilir, tabii "bu adam para verdi, çok sıkıştırmayalım" durumu olup samimiyetsiz bir bölüm ortaya çıkarsa çok büyük gol yemiş olursunuz. hassas bir durum.

    her ne kadar bir anlık sinirlensem de ara verme olayı üzdü ama en doğal hakkınızdır. hepinize selamlar.
hesabın var mı? giriş yap