• 206 sonrası ekibe notlarımı yazıyorum:

    öncelikle bir önceki yorumumu değerlendirdikleri için teşekkürler.

    stajer arkadaş, merve hanım, bölüm özetlerini daha az detaylı yazarsa mutlu olucam. çünkü dakika dakika barışın yorumu, samican vurdu gol oldu yerine ilk 5 dk geyik, 5-20 arası nerolink, 20-25 itsmee, 30-45 yorumların okunması, 45-55 kapanış ve istiklal marşı gibi bir sadelik bence yeterli ama barış her kelimeyi seo için kullanıyorsa bilemem. bunu yazma ihtiyacını mobilde açıklama kısmı çok uzun ve dağınık olduğu için hissettim.

    diğer konu samican'ın bölüm numaralarıyla olan sonsuz mücadelesi. en az 130 bölümde buna benzer bir kaybolmuşluk hissiyle giriş yapıyor. bence bi problem yok, kemal sunal filmi gibi her seferinde güldürüyor ama yoğunluktansa biraz dinlen. bence slack'te (hala yoksa) admin diye bir kanal açın merve sizi 206 nolcak diye sürekli dürtsün. yavaşça bilinç altınıza işlenir ve... hop :) (barışın konular)

    bir de örnek olsun diye 1 dakikalık pitch konuşması yaparsanız kamu yararına olabilir.

    son olarak, eski stil yayınlardaki gibi dizi, film, kitap, oyun keşfedebilme konsepti geri geldiği için mutlu oldum. bence insanlar da muhabbet arasındaki bu paylaşımları seviyorlar. arada yapınız.
  • yemek yaparken ve yatmadan önce dinlediğim podcast. bugün duşta da dinleyeyim dedim çok ses alamadım suyun altında. bu hafta bluetooth ses sistemi kuruyorum duşta podcast dinlemek için. sadece bu podcast için değil, gaza gelmesinler hemen.

    normalde etrafımdaki muhabbetler aşağı yukarı böyle, onun devamı gibi oluyor. 2-3 ay önce keşfedip sevdim arkadaşları.

    burayı okuyorlar arada yayında. kendilerinden bir ricam olacak, yatmadan önce dinlerken eğer bölümün sonlarında değilsem bir yerden sonra kaçırıyorum uykuya daldığım için. arada, mesela her 20 dakikada bir “öhhöööö!” gibi sesler çıkarabilirlerse tekrar uyanıp kaldığım yerden devam edebilirim. heriflerin hepsinin sesi ninni gibi ruhsuz olduğu için uyutuyor. *
  • son donemdeki aliskanligim sabahalri ise giderkn economist, planet money gibi kisa sureli podcastleri dinleyip hem guncel kalmak hem de is kafasina hazirlanmak. girisimci muhabbetini ise daha uzun yolculuklar icin biriktirerek dinliyorum.

    onceki entrylerimden birinde bolum sonunda butun diger podcastleri teker teker saymlarindan sikildigimi ve o noktada bolumu sonlandirdigimi yazmistim.

    son 4 bolumu dinlemedim onu ayri tutuyorum ama goruyorum ki bu aliskanlik devam ediyor.

    o yuzden yeni bir tavsiyem var.

    baska podcastlerden bahsederken en azindan podcastin o andaki gundeminden bahsetsinler. boylece seyircinin ilgi ceken bir baslik olursa acip diger poscasti dinleme ihtimali de artar. mesela "arman ve koray bu hafta ipo dan bahsediyor" diye konu basligi paylasabilirler.

    ya da arman ve korayin o haftadaki/gunku bolumunden yarim dakikalik bir parca kesip paylasabilirler.
  • boş muhabbettir. hayal tüccarlığıdır. esas mesele karlı girişimleri kuracak sermayenin teminidir. o da türkiye'de çok çok zor temin ediliyor işte. hele şu kriz ortamında.

    zaten katı devletçi ekonomi modeli ve milyonlarca memur, genç emekli ve çalışmayan asalak besleyen sistem yüzünden 10 yılda bir kriz yumurtluyor ülke. e hali ile bu tarz amerikanvari yatırım teşebbüsleri çok cılız kalıyor bu ortamda.

    niye ille de tam kapitalizm diyoruz? çünkü karma ve sosyalist ekonomiler zeki, yaratıcı ve çalışkan insanların sınıf atlamasını olanaksız kılıyor ve herkesi vasatlıkta ve sefalette eşitliyor.

    bu yüzden de az sayıdaki türk yatırımcısına internet falan hala balon gibi geliyor. çünkü bu ülkede yatırımcılar elle tutulabilir gözle görülebilir şeylere parasını yatırmak istiyor.

    bu kriz ortamında o da hayal tabii artık.

    o yüzden çok çok parlak ve gelecek vaat edip, fizibilitesi yapılmış bir parlak fikriniz varsa gerekli tedbirleri aldıktan sonra muhakkak abd'ye gidin. burada durmak vakit kaybıdır bu tür işler için.
  • "enişte halıfleks işinde iyi para var diyollaa girsek mi ne diyon" der, girer ve batar
  • geç keşfettiğim, keşfettikten sonra da bölümlerini kaçırmamaya çalıştığım podcast dizisi. sanırım türkiye'de bu kadar istikrarlı devam eden çok az şey vardır, o nedenle emeği geçen herkese çok teşekkür ederim buradan. sadece bilgi edinmek için değil, farkındalığınızın artmasına katkı sağlayacağı için de takip edebilirsiniz. ben çevremdeki insanlara takip etmelerini öneriyorum fırsat buldukça. umarım daha uzun süre yayınlarına devam ederler.
  • çok geç keşfettiğimi düşündüğüm, güzel insanların ortaya çıkardıkları, oldukça doyurucu muhabbetlere sahip podcast. hatta sayelerinde farklı farklı konularda da podcast dinlemeye başladım diyebilirim.

    yaptıkları işin çok değerli olduğuna şüphe yok. hitap ettikleri kitle, yaptıkları bölümlere bakıldığında gayet geniş. samimiyetlerinde şüphe eden gitsin yemekteyiz izlesin. boş konuşuyorlar diyen adamın nasıl bir hayatı var merak etmemek elde değil.

    uzun yolda otomobil kullanırken dinlenirse yolun nasıl geçtiği anlaşılmayabilir.

    umarım burada kendileri hakkında yazılan kötü şeylere bakıp moralleri bozulmuyordur.

    kurumsal hayat sebebiyle eksikliğini hissettiğim sıcak arkadaş ortamını podcast üzerinden hissettiren kendilerine, birer kahve/bira ısmarlamayı çok isterim.
  • türkçe podcast dinleme olayına bu adamlarla başladım. bence çok başarılılar, bu kadar dolu adamların bu kadar düzenli şekilde vakitlerini ayırıp tecrübelerini bedavaya paylaşıyor olması bile çok takdir edilesi bir iş iken eleştirecek tek taraflarını göremiyorum. umarım daha uzun yıllar devam ederler. bir de bir bölümde nevzat aydın’ı konuk alsalar süper olacak, hak ettikleri geniş kitlelere ulaşmalarında faydası olur diye düşünüyorum. girişimciliğe mesafeli memur çocuğu bir mühendis olarak bir meet-uplarına gitmeyi istiyorum.
  • türkiye'de ve dünya'da olan girişimlerin konuşulduğu en son 213. bölümünün yayınlandığı türkçe podcast programıdır. (213 diyorum çükü şu an onu dinlemekteyim. askerlik hizmetimi yapacağım için bir süre dineleyemeyeceğim. 21 gün sonra görüşürüz). ilk başlarda samican ve barış'ın başladığı daha sonraları ise tuna'nın katılmasıyla olgunluklarına ulaşmışladır. ben zaman içinde adamların ne kadar geliştiğine baya baya şahidim.
    şimdi 213 bölümü nasıl değerlediririm bilemiyorum. hepsi çok iyiydi diyemem. bazen sıkılarak dinlediğimi bile söyleyebilirim. bu durum onların psikolojik durumuna o an ki yoğunluğuna bağlı olarak değişebilir. çoğu bölümünde ise baya baya not alarak dinledim. bilmediğim çok şeyi öğrendim. bunu nerden anladım dersem şöyle ki;
    ilk başlarda konuştukları konularda geçen terimleri anlayamıyordum. şimdi ise baya baya iyiyim sanırım :)
    benim en çok önem verdiğim şey ise ; adamlar düzenli olarak bunu yapıyor. ve bu çok takdir edilesi bir durum.
    ara verseler de vazgeçmeden inatla devam ediyorlar. devamlılık da başarıyı getiriyor zaten haliyle. kaçıncı bölümdü bilmiyorum ama barış'ın bir sözü vardı. podcast'e başlamak isteyenlere ne önerirsiniz diye bir soruydu sanırım. hangi ekipmanı kullanmalıyız gibisinden. nasıl başlayalım der gibi.
    barış'da şey demişti hemen başlayın abi. koyun telefonu ortaya çekmeye başlayın.öyle zaman,mekan,ekipman aramaya gerek yok demişti. çok doğru gelmişti bu bana. bu adamlar öyle önce şu olsun bu olsun gibi şeyleri beklemiyorlar. direkt işin içine giriyorlar. bence başarıları da bu yüzden. özel hayatlarını tabii ki bilmiyorum. ama bu adamlar kesinlikle elini taşın altına koyan tipler. ve bu yüzden de yapacakları her işte bence başarılı olacaklar.
    tabii ki programda olmasını istediğim bazı şeyler bende de mevcut(aslında çok da yazmam bunu ama samican'ın geribildirimlere önem verdiğini biliyorum o yüzden yazıyorum :))
    hepiniz iş hayatındasınız. bu yüzden bizim gibi iş hayatında yeni olan kişilere ön ayak olacak şekilde kendi yaptığınız işlerden bahsederseniz çok iyi olur.(tabii ki ne iş yaptığınızı biliyoruz. 213 bölüm dinledik abi o kadar da değil yani :))
    benim bahsettiğim şey şu;
    1-günlük rutinleriniz neler? iş yerinde sorunlara nasıl yaklaşıyorsunuz? kendinizi geliştirmek için hangi kaynaklardan besleniyorsunuz?
    2-iş-özel hayat dengesini nasıl koruyorsunuz?(özellikle tuna ve barış'ın evli ve çocuklu olduğunu düşünürsek, çok zor olmalı)
    bunlar sizi dinleyen kişilere çok yardımcı olacak diye düşünüyorum. ben kendi adıma gayet memnunum. siz çekmeye devam ettiğiniz sürece ben de dinlemeye devam edeceğim. kendinize iyi bakın abiler. seviliyorsunuz
  • bir ‘podcast festivali’ vardı, ne oldu o iş? sizleri orada tekrar canlı görme ümidimiz vardı, ondan soruyorum?!
hesabın var mı? giriş yap