• ulan sabah ne kadar da keyifliydim, nasıl da güzeldi her şey. akşam eve gidince önce elbette ki prensesim yatana kadar onunla oynarım, bugün annesi de yok ben yatıracağım onu. hem artık bez de bağlamıyoruz onun da gerilimi ve heyecanı da yok değil. sonra bayern-real maçı var, oturur onu izlerim; jo nesbo'nun yeni kitabı çıkmış öncesinde onu okurum derken hepimizi mahveden bu haber geldi. şerefsizin biri daha sadece altı yaşında olan bir meleği, güzelleri güzeli bir tombik yanaklı ana-baba kuzusunu katletti.

    hiçbir şey gelmiyor içimden. bir anda donuklaştım, işi gücü bıraktım boş boş etrafa bakıyorum. ne akşam için bir heves kaldı, ne de başka bir şeye istek. kızımla oynamak bile sanki ayıp gibi geliyor. gizem'cik böylesi acıları çekmişken kızımla oynamak bir tuhaf geliyor işte.

    ülke ülke değil ki, toplum toplum olmaktan o kadar bihaber, ortak refleks üretmekten o kadar uzak ki. şu lanet olay başka bir ülkede olsa, hiçbir çağrıya gerek kalmadan tüm büyük şehirlerde aynı gece anma etkinlikleri yapılırdı. biz de ise sosyal medya olmasa olay 3 dakikada unutulacak. başbakanın fetullah'ı abd'den istetmesi haberi çoktan ilk kutucuklara girdi bile.

    gizem, ah be gizem'im. ah be tombik yanaklım. bu akşam senin için dua edeceğim kardeşine sarılıp. mekanın cennet olsun güzel yavrum.
  • ölümüyle, ölmeden önce yaşadıklarıyla beni kahreden yavrucak.
    idam cezası bu ülkede, avrupa birliği uyum çerçevesinde kaldırıldı. yıl 2014 ab ile ilgili herhangi bir umudumuz kalmadığına göre milleti temsil eden yasama organı daha kaç çocuk katilini senin benim vergilerimle içeride semizletecek?
    biz halk olarak bu orospu çocukları için devletin veremediği adaleti cezaevinde başka bir katilin sağlamasını daha kaç yıl bekleyeceğiz?
    ya bu yavrunun annesi, babası, sevdikleri.
    islami şeriatte bu fiilin karşılığı belli. madem dindar bir ülkeyiz hiç olmazsa bu ve bunun gibi toplumu sarsan şerefsizliklere idam cezası getirelim.
  • yüzüne bakmaya kıyamayacagın güzellikte bir cocuktur ve hep cocuk kalacak.

    tanım :devlet kurumu, içinde ceza sistemi farklı, tck hükümlerinden ayrı , halktan oluşan jüri eşliğinde ve ivedi karar alabileceği özel yetkili idam mahkemeleri bu tipte şeytanca işlenmiş vakalar icin oluşturulmalıdır. nasıl olsa istenince özel yetkili mahkemeler bir kanunla kurulabiliyor. bu katilin yıllarca yargılanıp, sonra 3-5 yıl yatıp salınmasına kimsenin gönlü adildir bu demiyor.
  • yine bir erkek vahşetidir. bu sefer kurbanı öfkesinin kaynağı kadın değil, onun yavrusu olmuştur. aynı canavarca hisler, aynı erkeklik vurgusu, aynı intikamcı duygu. 6 yaşındaki bir çocuğu "erkekliğine" kurban etmiş bir erkek zihniyeti cinayetidir.

    ülkemizdeki kadın cinayetlerinin belki de en küçük kurbanı gizem.

    kızın ya da kızmayın, bu yavrucağın öldürülmesi her gün bıçaklanan, boğulan, dayak yiyen, tehdit edilen, tecavüz edilen, sokak ortasında kurşunlanan, taciz edilen onlarca, binlerce kadına gösterilen şiddetle aynıdır. kurbanın 6 yaşında bir yavrucak olması katilin neden gösterdiği bahanesini değiştirmiyor: annesini istedim vermediler, ben de intikam aldım.

    gizemi değil annesini öldürseydi, boğup cesedini yakmaya çalışsaydı bunca insan tepki göstermezdi. haberimiz bile olmayabilirdi. çünkü bir kadının öldürülmesi ülkemizde günlük, rutin bir olay. kadının evde süs bitkisi gibi kapatılması, erkeğin arzularına göre yaşatılıp yine erkeğin arzularına göre ödüllendirilip cezalandırılması artık toplumumuzun kabul ettiği bi olgu.

    ne yazıktır ki bunun sorumlusu da yine biziz. kadın cinayetlerinde dünya liderliğine oynadığımız günlerde sadece kadına değil, insalığa ve insan haklarına da saygısı olmayan bir yönetim anlayışının defalarca iktidara gelebilmesini engelleyemediğimiz için biz sorumluyuz. ne yapalım amk diyosunuz engellemek için, ben de yapmıyorum bi şey hemen kızmayın. beyaz yakalı, 7.30-17.30 çalışan biriyim, eve gitmem 7 oluyo. sokak sokak, kapı kapı dolaşıp bu zihniyetin kötülüklerini anlatacak enerjim de yok zamanımda. bunun için oy verdiğimiz politikacılar ne yapıyo onu da takip etmiyorum. işte mesai saatinde bu entariyi yazıyorum. anadolunun ücra köşelerinde beyinler yıkanırken ben mesai saatimi doldurup maaşımı almaya çalışıyorum. gizemler ölüyor bu yüzden, engelleyemiyorum.

    tek sorumlu biz değiliz elbet. bizden daha sorumlu hatta suça alet olanlar var. iki duble yola oy veren, ebru gündeşin çocuğu etkilenecek diye hırsıza merhamet gösteren akp seçmeni de suçlu. kadın cinayetlerini, çocuk işçileri, işçi ölümlerini, tutuklu gazetecileri, insan hakları ihlallerini ekonomik istikrar içim betona satanlar da suçlu. koltuklarını kaybetmemek için göt yalayan gazeteciler, danışman siyasetçiler, siz suça alet değil ortaksınız. siz gizemlerin katilisiniz.

    kıssadan hisse, gizemin vebali hepimizin boynunda. büyüğüyle küçüğüyle.

    edit: annesi değil ablasıymış.
  • idam cezasinin geri gelmesi gerekliligi uzerine yapilan tartismalari alevlendiren, son vahim hadisedir. - last but not least - . adalet, hukuk, ceza ve insanlik uzerine, 'insan olanlarin' yeniden dusunmesi gerekir. zaten insan olmayanlar bu kavramlara bulastigi icin, ulkede ne hukuk ne de insanlik kalmamistir. minik gizem de bu igrencligin son kurbani olmustur ne yazik ki
  • katilinin en acılı şekilde bu dünyadan defolup gitmesini istediğim masum.

    güzel çocuk.
  • anneler babalar bu halde oldukça yetişen çocuklarda hep psikopat, tecavüzcü, saldırgan, oturmasını konuşmasını bilmeyen türde tek tip çıkıyor. sorunun kökü ailede millet malesef aile yaşamımız örf ve adetlerimiz özellikle büyük şehirlerde yok, kalmadı.
  • gizem katledilmiş, "pikniğe götüreceğim" diyen bir abisi tarafından elleri ve ayakları bağlanıp bıçaklanmış, can çekişirken üzerine benzin dökülüp yakılmış, yanarken çığlıklar atmış.
    çünkü daha insan olmayı beceremeyen bir erkek "aşık" olmuş. ve toplum, erkeğe aşık olunca zalim olma, katil olma, tecavüzcü olma haklarını da sırtını sıvazlaya sıvazlaya vermiş.
    ben üstüne sönmemiş kireç dökülerek dünyadan kazınması gereken o toplumun içine sıçayım.

    haberi okuduğumdan beri hiç yapmadığım şeyleri yapıp zincirleme şekilde yarım paket sigara içtim, gizem'in sakızlı fotoğrafına bakıp bakıp bir toplu taşıma aracında sinirden hüngür hüngür ağladım. atlayıp adana'ya gitmeyi, orada annesi ve babasıyla beraber dövüne dövüne ağlamayı istedim. ben sokağa oynamaya çıkan çocuğun, eve kendisinin yerine tabutunun geldiği ülkenin taaa ortasına sıçayım.

    parka oynamaya, babasına yemek götürmeye, bayramda şeker toplamaya giden çocuğun, tecavüz edilmiş ve yakılmış cesedinin bulunmasına sebep olan kültürün, adetlerin, yozlaşmış inancın, hastalıklı sevgi ve insanlık anlayışının içine sıçayım.

    birine aşık olmayı onun üzerinde hak sahibi olmak addeden, sevgisinin karşılığını almak için kaçırmayı, tecavüz etmeyi, öldürmeyi, güya sevdiği(!) kişinin ruhuna, bedenine, ailesine zarar vermeyi normalleştiren, teşvik eden o primitif düşünce sisteminizin içine sıçayım.

    kadını ve çocuğu, kıçından uydurduğu toplumsal hiyerarşide en alta koyan, onlara uygulanan şiddeti normalleştiren, artmasına göz yuman, ayrıldı, boşanmak istedi diye kadın öldürmeyi, kadının çocuğunu/kardeşini katletmeyi bir vahşet değil de, komşunun camını kırmak gibi ufak bir yaramazlık yerine koyan her türlü ortadoğu zihniyetinin tam ama tam ortasına, başlangıcına sıçayım.

    "avrupalılar 18 yaşına gelen çocuklarını evden atıyormuş" diye götünden uydurduğu argümanla kendini öven toplumun 6 yaşındaki çocukları parka gidip öldürüldüğünde "biz nerede yanlış yapıyoruz?" demeyecek olan egosuna sıçayım.

    sıçmık feodal dizilerle süleyman akdeniz gibi lağım yaratıklarını erkeğin hası olarak gösterip, kadının kendisine tecavüz eden ağaya nasıl umutsuzca aşık olduğunu, erkeğin yeri gelince tecavüz edip yeri gelince seven bir cins olduğunu dayatan, bu ülkenin zaten korkak ve aciz kadınlarına ataerkilliği, sapıklığı iyice normal gösteren herkesin vicdanına sıçayım.

    bulunduğu toplumlara tersine evrim geçirtmekten başka bir boka yaramadığı halde o sürekli övünülen sıcakkanlılık ve muhafazakarlık denen iki belanın en ortasına sıçayım. biz sıcakkanlı milletmişiz çünkü, aferin, sıcakkanın yüzünden "hayır" cevabını anlama, kabullenme, kişisel alan diye bir mefhum tanıma, başkalarının hayatını cehenneme çevirmekte sakınca görme. çünkü sen sıcakkanlı ve üstüne bir de erkek olduğundan, aşık olduğun insanın hayatını mahvetmek senin hakkın, ispanyollar da sıcakkanlı mesela, onlar da böyle kavgacı, intikamcı, aşk cinayetçisi, uuu çok süper. soğukkanlı domuzlar ne anlasın tabi birine kardeşini yakarak öldürecek kadar aşık olmanın ne demek olduğunu di mi? beynine sıçtığımın primatı seni.

    hemcinsleri katledilirken, başlarına ailelerini tehdit eden sapıklar musallat olurken ve yıl 2014'ken hala "erkek dediğin..."'le başlayan cümleler kuran tüm bulaşık süngeri tıynetli kadınların kişiliğinin ortasına sıçayım. karı lise ve hatta üniversite görmüş ama hala "erkek dediğin beni sahiplenecek! bana höt demeyi bilecek! yeri geldiğinde kıskanacak tabi! errrrrrkek dediğin var yaa bana kendimi düşünmekten aciz, korunmaya muhtaç, yarımakıllı bir prenses gibi hissettirecek! ahh erkek dediğinnn.."
    bak gördün mü, erkek dediğin sevgisine karşılık alamayınca 6 yaşında bir çocuğu kaçırmış, bıçaklamış ve yakmış. ne kadar da erkeksi di mi? tam da senin erkek dediğin gibi, aşağılayıcı, vahşi, zalim, egoist. bu zihniyete direneceğine "oh ben 24 yaşında koca buldum, nal kadar tektaş aldırdım" diye övünmeye devam et. gerizekalı.

    gizem'in katilinin ısınma ve yemek problemi olmadan birkaç yıl devlet tarafından paşalar gibi bakılacak olmasına, "aşık olup karşılığını alamadığı" için tahrik indirimi, hapiste namaza başlayacağı için "iyi hal indirimi" alacak olmasına sıçayım, ceza indirile indirile kısacık zaman içinde tekrar dışarıya salınacak olmasına sıçayım. keşke ödediğim vergiler, gizem'in babasının ödediği verginin evladının katilinin boğazından geçecek olan kısmı bir jilet oluverse de o soysuzun dilinden anüsüne kadar parçalasa.

    daha ortasına sıçmak istediğim çok şey var, çok kültürel değeriniz, çok örf ve adetiniz, çok hassasiyetiniz, çok tatlı zannettiğiniz hastalıklı toplum yapınız. ama şu an sadece, gizem için bağrımı döve döve ağlamak istiyorum, o kadar çok ağlasam ki gizem'i, ona yapılanları, ona yapılanın artık şaşılacak bir şey olmaktan çıkacak kadar kanıksandığı bu toplumu unutsam. fakat unutamıyorum, işte bu yüzden ileride çocuklarımı türkiye'ye tatile getirmeyi bile düşünmüyorum, kazara ellerini bıraksam yerlerine tabutlarını alacağım böyle bir ülkenin kültürünü filan öğrenmelerine hiç gerek yok. ben haricinde bu topraklarla genetik bir bağları bile olsun istemiyorum, isimlerinde dahi ortadoğunun izi olsun istemiyorum. o kadar iğreniyorum, o kadar yok olsun istiyorum, o kadar lanet ve küfrediyorum, her gün.

    aşık olmadan önce insan olun, biraz evrim geçirin de o bok attığınız batı medeniyetinin kıçındaki boktan fazlası olun önce. bana sakın "ama batı'da da oluyor" demeyin, onlar mı küçük kızların yaşını büyütüp evleniyor, adliye çıkışı kadınlara 40 kurşun sıkıyor?

    gizem yaşasaydı da büyüseydi, bir türk kadınının taciz günlüğünde bir çok anı biriktirmek zorunda kalacağı bu toprağın da kültürün de köküne sıçayım.
    gizem'i hiç unutmayacağım.
  • bıçaklanan, benzinle yakılan kısacası canice öldürülen dünyalar tatlısı kızımızdır. onu bizden alan afedersiniz bu oruspu çocuğuna hapiste devlet tarafından bakılmasını hazmedemiyorum ben. cehennemde yanması da benim içimi soğutamaz. yaptıklarının 10 katını o ufak kızın çektiği acının milyonlarca katını çekmesini diliyorum. inşallah hiçbir zaman huzura kavuşamaz ne kendisi ne ailesi.
  • o***** çocuğunun teki tarafından işkence ile öldürülen küçük kız. sebep gösterenler, arayanlar vs. var. ulan 6 yaşındaki bir çocuk bacakları ağzı bağlanarak bıçaklanmış, sonra bir de yakılmış. hangi sebep bunu meşru kılabilir ki?

    sizin hümanizminize de, insan haklarına, bu şerefsizin adını s.a. diye kısaltan (tam adı süleyman akdeniz) sisteme de bu sistemdeki 8 gezegen teker teker girsin.

    doğrudur, bazı suçlar vardır insanlar cezasını çeker, topluma kazandırılır. fakat bazı suçlarda ise telafi hakkı sunulmamalı, ikinci bir şans verilmemelidir. çünkü açık ve net bir şekilde bu tiplerin topluma zararlı olduğu bellidir. bu gibi kişilerin üremesine, evlat edinmesine veya herhangi bir şekilde bir insan üzerinde bir etkide bulunulmasına kesinlikle engel olunmalı ve soyu tarihten böyle silinmeli ve genleri başka bedenlerde devam etmemelidir.

    boşanan karısını öldüren, kendini reddeden kadını öldüren, tecavüz eden, küçücük çocukları öldüren, onlara tecavüz eden, işkence eden bu kişilere ağır ve caydırıcı cezalar verilmesi ve de soyunun devam etmesinin engellenmesi gerekiyor.

    çok mu ilkel olduğumu düşünüyorsunuz? olabilir. umrumda değil.
hesabın var mı? giriş yap