• bir mücevher markası.
  • paskalya yortusu için hediye seçenekleri sunan bi siteleri var.

    https://www.glamira.com.tr/hediye-sec/
  • kız arkadasım icin hediye almak icin arastırma yaparken bu siteyi buldum, almıs oldugum ürün kalite olarak, cok zayıf.. resimdekilerle pek alakası yok.. kız arkadasım da pek caktırmadı ama o bile begenmedi ki üzüldüm..
  • piyasada 50 liraya alabileceğiz gümüş bir alyansa bin tl nin üstünde fiyat koyan mücevher markası
  • websitelerinde binbir çeşit yüzük tasarımları bulunuyor, pırlanta ve elmas dışında farklı taşlar kullanmaları da güzel. gelgelelim fiziksel mağazalarının olmaması büyük bir dezavantaj. bir yüzüğe 30 bin-40 bin tl vermeden önce gidip yerinde bir kez gözlerimle görmek, denemek isterim şahsen. mağaza kirasını ve çalışan maaşını bertaraf etmek istemişler herhalde fakat her ne kadar iade mümkün olsa da lüks ve pahalı ürünlerde tüketicinin gidip görebileceği ve deneyebileceği mağazanın bulunması gerek.
  • hakkındaki son işçi haberlerine şaşırmadığım firma. iş görüşmesi için gittiğimde bayram vs olmadığı, çalışma saatlerinin uzunluğu ve özel sağlık sigortasının olmadığını belirtmişlerdi.

    hadi bayram’da vs çalışmayı anlarım da özel sağlık sigortası olmayan düzgün uluslararası firma kalmadı kardeşim. demek bunlara gelene kadar neler beler varmış.

    ben reddetmeden onlar uygun değilsiniz diye mail atmıştı.
  • ihracat yapıp dövizle dünyanın her yerine satış yapmasına ve iş ilanı açıp onlarca kriter koymasına rağmen olumlu geçen 4 mülakatın sonunda şaka gibi bir ücret teklif eden çakal şirket. haklarında çıkan işçi haberleri de cabası. çalışan olarak da müşteri olarak da böyle firmalardan uzak durulması gerekiyor.
  • macera aramıyorsanız uzak durun. hayatınızı bir anda zor bir döneme sokmanız, patrona veya onun yansıması gibi davrandığı için oraya kök salmış bir yöneticiye kendinizi sevdirememenize bakar. veya sevdirirsiniz, bir küçük hatanıza bakar.
    son dönemde asla dengi olamayacakları e-ticaret firmalarından alımlar yaptılar, ki bu insanlar genellikle başvurdukları için değil, görüşme daveti geldiği için görüştüler, düzenlerini bozdular ve birkaç ay içinde işsiz kaldılar.
    aday bulamayacaklarını fark ettikleri dönemde hibrit çalışmaya geçtik dediler, insanlar buna güvenerek uzakta oturmalarına rağmen iş değiştirip geldiler, iki ay sonra yok bizim kontrol manyağı yapımıza ters diyip 5 gün iş yeri dediler. açık açık “beğenmeyen gider” diyen bir patron baştayken, zor durumda değilseniz içeri adımınızı atmayın.
    şirkette bakkal emanet etmeyeceğin birini sana küstahlık yaparken görebilirsin, çünkü patronun akrabasıdır. children’s play room diye oda görürsün vaay dersin, sonra öğrenirsin ki o oda sadece patronun çocukları için yapılmış :d tamamen imaj için birbirimize siz demeyiz sen deriz diye ortaya çıkarlar ama yöneticilerin ya daha büyük masaları vardır ya da ayrı odaları vardır. mutfak görevlilerinin görevi sadece bu ağalara -cam bardakla- çay kahve götürmektir, marabalar içeceğini -sadece kağıt bardakla- kendileri alır. içeride iletişimin sadece dille olduğunu sanan cahil cühela tipler vardır.
    ”ailenin amacı şirkete hizmet olduğu sürece her ikisinin de sürekliliği sağlanır. eğer şirket aileye hizmet etmeye başlarsa her ikisinin de sonu iyi olmaz.” demiş peter drucker. umarım bu süreç bir an önce başlar da, bu abuk sabuk firma daha az insanın hayatına dokunur.
  • sahibi adem topaloğlu'nun* ismine, cismine web sitelerinin hiçbir yerinde rastlayamadığınız e-ticaret sitesi. niye peki? çünkü %100 türk şirketi olmasına rağmen, müşterilerine almanya'da üretim yaptığını söylüyor. niye? bence sebebi türk olmaktan utanmak, yani en azından ticari anlamda. zaten sitedeki "biz kimiz?" bölümünde türkiye'nin adı dahi geçmiyor. yani aslında önceden almanya'daymış ve sanırım sahibi beyefendiye işçi maliyetleri ve kanuni gereksinimler çok fazla gelmiş olacak ki, yurda kesin dönüş yapmış. sorsan vatanın taşına, toprağına hasret kaldığı için dönmüştür. bir arkadaşım burada çalıştı, anlattıkları o kadar komik ve küçük düşürücü ki, insan utanıyor. bunların bir çağrı merkezi varmış herhalde. ben hiç alışveriş yapmadım, dolayısıyla hiç arayıp konuşmadım. ama arıyorsun, çalışanların neredeyse tamamı türk olmasına ve yeri yenibosna'da olmasına rağmen isimler hep kevin, john, kathy falan gibi batılı yabancı isimleri. kütük muş malazgirt amk bu nasıl utanç verici bir durum lan. aslında sahtekarlıktan avrupa'da aleyhlerinde dava falan açılması lazım. müşterilerini bir nevi kandırıyor çünkü.
hesabın var mı? giriş yap