bir de
steve hermann tasarımı "the glass pavilion
house" var:
mimar steve hermann projesinde (kendi evi) duvarları kaldırmış ve dış cepheyi cam paneller ile kaplamış. bu sayede ev klasik bir malikane olacakken “cam pavyonu” (
glass pavilion) adı verilen ikonik bir yapı olmuş.
1289 metrekarelik ev , beş yatak odası, beş buçuk banyo, şarap odası ve mimarın şaşırtıcı eski model araba koleksiyonunu sergilediği bir sanat galerisi olan mutfaktan meydana geliyor.
hermann arazisinin büyük bir kısmını oturduğu yerden görmek istemiş olsa gerek. aslında bu bir inziva evi için çok makul bir istek ve kendinizi bahçede oturuyor gibi hissediyorsunuz.
aslında ev sahibine yar olmamış gibi görünüyor. mimar hermann evi şu sıralar 35 milyon dolardan satılığa çıkarmış.
aslında bunu yaşayarak görmek lazım olası bir çok dezavantajı olabilir (bu ev de perde yok sanki):
1) bizim iklimde yaz aylarında havalandırma için harcanacak elektrik faturasını düşünemiyorum
2) serinletmek mümkün olsa bile zararlı güneş ışınlarını engellemek de sorun olacaktır.
3) 15 dönüm içinde bir bahçede bile olsa mahrem diye birşey kalmıyor. ön cephe cam olan bir evde yaşamışlığım var, bahçede bir çalışan olsa duştan çıplak çıkamıyorsun. bunda banyo bile camın içinde
4) uzaktan kumandalı ve mimariye uygun bir "stor" sistemi sorunları çözer belki ama bu kez de bu evin ruhunu öldürecektir.
sonuç olarak güzel fantezi ama röntgenci komşular ya da çalışanlar için daha fazla fantezi olanağı sunuyor gibi.
http://www.burakarub.com/…amik-manzara-cam-pavyonu/