• bu eseri seven herkesle dost ve arkadaş olabilirim. öyle de bir kriterdir.
  • dinleyince bir insan hangi ruh haliyle böyle bir beste yapabilir diye düşündürtüyor. dinlerken gözleriniz dalar ve hiçbir şey düşünemez olursunuz. içindeki o aksak vuruşlar nedense bana ölümü hatırlatıyor. şimdiye kadar duyduklarınızdan çok hem de çok farklıdır. olağanüstünün de üstünde olan bir beste.

    gnossienne no. 3
  • insana salt acı veren erik satie eseri, ne zaman işitsem vücudumu küçük bir kapana kısılmış gibi hissederim, nefes alırken dahi zorlanırım. dinlerken yoğun ve can sıkıcı bir sükunet oturuyor içime, çaresi olmayan kocaman bir dert beni omuzlarımdan tutup aşağı doğru olanca kuvvetiyle itiyormuş gibi hissediyorum. her tınısı ayrı bir bıçak darbesi gibi.
  • hangi ruh haliyle dinleniyorsa "ona" bürünen erik satie bestesi.

    keyfiniz yerindeyken huzuru hissederken kendinizi mutsuz hissettiğiniz bir günde çalması halinde içinizde var olan öküzün tepinmesi gibi. ikisi de tecrübeyle sabit.
  • gnossienne: no 1 umut dolu anılardır, gnossienne: no 3 ise ardına bıraktığı yıkıntı, hayallerin ardından kalan enkaz.
  • thereminle tecrübe ettiğim eser,

    gnossienne no. 3
  • özellikle yolu yarıladığınızda geriye dönüp baktırır. nasıl bir apartman dikmişim diye durur bakarsınız. sonra zaten akıntı alır götürür sizi buna satie bile dayanamaz.
  • hançer gibi, hançerden daha güzel.
  • ölü toprağına sahip erik satie eseri.
  • bu eserle ilgili en iyi yorumu youtube'da bir yabancıdan şu şekilde görmüştüm, üstüne tanımam:

    "sanki çok sevdiğiniz sevgilinizi öldürdükten hemen sonra kulağınızda çalacak olan eser bu"

    ürkütücü.
hesabın var mı? giriş yap