• oto plazaları, banka, şirket gibi yerlerde sınıfınızı gösteren giyecek. kaliteli olanı 100 metreden belli olur. haa yeri gelmişken söyleyeyim o dar kalıp gömlekleri 3 aylık hamile göbekleriyle giyen erkekler çok iğrenç görünüyor. belirtmeden geçmeyeyim.
  • işyerinde giyileni saymıyorum ama onun dışında giymek çok zevkliymiş lan, daha yeni fark ediyorum amınakoyım 48 yaşıma geldim. evet.
  • kadını, erkeği şık ve bakımlı gösteren tamamlayıcı kıyafet.

    işe giderken giyilen beyaz temiz bir gömlek kişinin işine ve kendine verdiği özeni gösterir. hele bir de erkek manşetlerine kol düğmesi taktıysaaaa, kadın de dekoltesini hiç abartmadan güzel bir kolyeyle tamladıysa süper olur.

    bir de şu tarafından bakalım, bir akşam iş yemeğine gideceksiniz karşınızdaki hatun makul boydaki bir eteğin veya pantolonun üstüne kıyafeti tamamlayan ince ve uçuş uçuş bir gömlek giymiş, bir de ceket çekmiş mevsimine göre. şimdi ne yapar bunu gören beyler, hem gözlerini alamazlar hem de gömleği tercih eden hatunun karşısında fazla ileriye gidemezler. gömlek böyle birşeydir, bir yanınızı hafifletirken başka bir tarafı mutlaka engeller.
    bir de yaz günü bir erkek düşünün, yanmış teninin üstüne geçirmiş beyaz keten bir gömlek. hatta uzun kolludur ama kıvrılmıştır kolları dirseklere doğru. veya hani şu pazıların üstünde düğmelenenlerden olsun. altına da ister kapri giysin ister keten pantolon bir anda sizi okyanusların serin sularına götürmez mi bu manzara...
    her erkek veya kadının dolabında mutlaka birkaç renk kolu kısa, uzun, kolsuz farketmez gömlek olmalıdır. cankurtarandır vallahi de billahi de...
  • dışarıdan bakınca çalışan adam ile boş gezen insanı ayıran birinci öge gömlek abi, ben bunu anladım. geçen yıllar içinde akranlarım iyiden iyiye iş hayatında kademe atlarken ben yıllardır boş gezenin boş kalfası olduğumdan zaman içerisinde bir çok ortamda gözlemleme şansım oldu bunu. atıyorum bir şekilde buluşulacak mı, okulu uzatan, işsiz gezen adam tşörtle falan gayet paspal gelirken "çalışan" adam evden gelirken bile gömlekle, bazen ceketle geliyor ortama. iş hayatında gömlek giymek zorunlu gibi bir şey, o tamam da işte adam "sivil" hayatta da düzenli olarak gömlek giymeye başladıysa anlıyorum ki o artık "büyümüş", işinin adamı olmuş. her "çalışan" böyle değil tabi ama çoğunluk bu gömlek değişimi yaşıyor, işyerinde giydiği gömlek ele geçiriyor bir şekilde. bilemedim iyi mi oluyor kötü mü.
  • ne erkeklerin ne kadınların vazgeçemediği bir giysi . eldeki bulgular ilk olarak eski mısır’da giyilmeye başladığını gösteriyor bu moda tarihinin vazgeçilmez giysisinin. her ne kadar ağırbaşlı havası yüzünden bir dönem yalnızca soyluların gözdesi olsa da bugün her yaştan, her kesimden insan hitap ediyor. isterseniz gelin hep birlikte gömleğin gizemli yolculuğuna şöyle bir göz atalım.

    mısırlılar onu, kolların ve başın geçebilmesi için bırakılan boşluklardan oluşan dikdörtgen bir keten parçası şeklinde giymekteydiler. ortaçağ’da kraliyet ailelerinin önemli sembolüydü. 16. yüzılda, dantellerle ve fırfırlarla süslenerek ağır ve soylu görünüme büründü. 18. ve 19. yüzyıllar avrupa’da süslü ve çok katlı yakaların zamanıydı. yakanın gömleğin en önemli unsuru olduğunun fark edilmesiyle birlikte, yaka gömleğe karakterini vermeye başladı.
    20. yüzyıl ise gömlekte daha once kullanılmayan, alışık olunmayan renklerin kullanılmaya başlandığı bir dönemdi. modellere gelince, moda tarihi boyunca akımlara bağlı olarak değişmiştir hep. yüzyıl başında abd’de serbest yakalı beyaz gömlekler çok popülerken 1920’lerde inanılmaz bir renk çeşitliliği ve takılıp çıkarılabilen yakaların modası başlamıştır. 30’lu ve 40’lı yıllar hollywood’un etkisinin hayli hissedildiği yıllardır gömlek modasında. etnik görünüşün öne çıktığı ve hippi akımının dünyayı kasıp kavurduğu 1960’larda erkekler vücudu sımsıkı saran gömleklerle boy göstermişlerdir. işte lycra kumaşı da ilk kez bu dönemde gömlek üretiminde kullanılmıştır.
    renkli geniş kravatlarla uzun sivri yakalı gömlekler 1970’lerde altın çağını yaşamıştır. spor giyimin doruğa çıktığı yıllar olan 1980’lerde ise gömlek yakaları küçülmüş, kumaşlar iyice esnemiştir. 2000’li yıllarda ise gömlekle ilgili en önemli anekdot; hem rahatlık hem de şıklık olmuştur.
  • bugün dedem bi gaza geldi, gel sana bi gömlek diktirelim dedi.

    gittik beraber kumaşçıdan 2 metre kumaş seçtik metresi 25 liradan. sonra 70lerden kalma bi terzi dükkanına gittik adam ölçüleri aldı filan.

    bi an kendimi eskilerde yaşıyormuş gibi hayal ettim, biraz tatlı gelmedi değil.

    yarin alacağım gömleği ne çıkacak hiçbir fikrim yok.

    umarım sofra bezi gibi olmaz.
  • erkekler olarak şu kol işini bir türlü ayarlayamadığımız, giymeyi çok sevdiğimiz giysi. demin yine beceremeyen birini görüp dellendim.

    bakın anlatıyorum. gömlek üstüne bir şey giyerseniz kesinlikle kollarınız ilikli olsun. sıvalı giymeyin. zaten terler mahvedersiniz ceketi montu.

    bi de salaklar "gömlek bileğimi geçiyor" diyip küçük bedenler alıyor. evet, gömleğin kolları bileği geçer. manşet başparmağın başladığı yere kadar gelir. kolunu kaldırdığında tam bileğe gelir ama. makbul olan zaten gömleğin manşetinin ceketin altından çıkmasıdır.

    ayrıca kısa kollu gömlek lütfen giymeyin.
  • gomlek ayni zamanda hayvanin karın kısmındaki iç organlarını göğüs kafesindeki organlardan ayıran zar kısmına verilen isimdir. ciger dolmave seftali kebabinin olmazsa olmaz kaplama malzemesidir.
  • eveeet, sabah geçimsizi dagny ablanızın bu seferki günah keçisi gömlek.

    şimdi ben bu gömlek denen naneyi hayatımın hiçbir döneminde sevmedim, hala da sevmem ve bunun her zaman sebepleri oldu. işte bu sabah, hazır kör bir vakitte uyanıp kendimi angara ayazının ortasında bulmuşken, zaten ofise geldim çay yok ulan neredeyse 5 yıldır yalnız çalışıyorum, kalabalık çalışmaya dair özlediğim tek şey ofise geldiğimde çayın hazır olması. anlayamazsınız.

    yani işte diyorum ki bunun neden sevilmeyecek bir şey olduğunu sebeplerimle oraya koyacağım, artık gerisini siz bilirsiniz.

    dünyada bu kadar kullanıcı düşmanı olup da bu kadar gözde tutulan başka bir şey olamaz. insanlığa dair çok net fikirler içeren bir veri bu. douglas adams bu veriyi bir hikayesinde kullanırsa ayrıca sevinirim teşekkürler.

    hem uniseks, hem de kadınlar için ayrı ayrı kullanışsızlıkları var.

    1. uniseks olanlar

    a. bir kere en başında gelen, tabii ki kirlenme sorunu. bir gömlek yazın bir, kışın ancak iki kere giyilir. çünkü yakası ve manşeti o tek günün sonunda kapkara olmuştur. ha "aman kim görecek oraları" diyebilirsiniz elbette fakat böyle düşünmenizi şahsen tavsiye etmem çünkü lekelenmiş gömlek ter almış demektir ve ter = kokar. farkında olmaz ama mutlaka kokarsınız.

    b. eğer o yakayı manşeti derhal yıkamazsanız, tecrübeyle sabit, öyle bir hafta falan kalırsa o kir, bir daha kolay kolay çıkmıyor. "insan lekesi" hakikaten çok ağırdır öyle çaya kahveye benzemez, ayşe teyze falan kâr etmez. kirlenen gömleği makineye atmadan önce mutlaka bir "ön muamele" gerekir. artık sabunla mı ovarsın kosla mı sürersin senin bileceğin iş.

    c. ütü. nenen ölsün ütü. bizim evde gömlekleri eşim ütüler canım benim ya. hem neden keşke yalnız bunun için sevseydim ki onu, başka bir sürü şey için de seviyorum çok şükür.

    ama biri yapıyor neticede. oturup birasını içip dizisini izleyeceği zamanda adam kalkmış ütü yapıyor. sadece onunkiler haftada 5 gömlek, her biri yelken gibi. ütüsü de zor bunların, dikimli bir kumaş çünkü. efendim ütü masasına şöyle koyup şurasınu böyle koyup burasını eeeeeeh ebenin bale pabucu afedersin. yok kol izi oldu yok yakası tutmadı aman yarabbim hastalık bu.

    d. durduğu yerde durmaması ve kemer takma sorunsalı. arkadaşlar bunu hepimiz biliriz, biz oturup kalktıkça o gömlek orada rahat durmaz. belinin bir yerinden mutlaka gevşer. siz belki kalender meşrepsiniz karşınızdakinin gömleğinin nereden yamulduğuna bakmazsınız, ben de bakmam allah için ama olmaz. ben öyle duramam mesela, aşırı sinir olurum.

    sinir olduğum diğer bir şey de kemer takmak. bak onu da hayatım boyunca sevmedim. oturursun katlanır gerer, kalkarsın hizası bozulur, arkadaşlar bakın ben düzen manyağı değilim. sadece pratik ve rahat bir insanım. düzgün durması için kullandığın bir şeyin sürekli yamulması ve kontrol gerektirmesi kadar manasız bir şey olabilir mi, böyle bir şey olabilir mi ya?

    e. eğer yıkamak ütülemek fazla uğraştırmasın diyorsan sentetik kumaşlar giyeceksin. o da terletecek ve kokacak. yok doğal kumaş arıyorsan birincisi çok ararsın, ikincisi onlar daha pahalı.

    erkeklerde yüzde yüz polyester gömlek oluyor mu bilmiyorum muhtemelen yoktur, onlar bu konuda nispeten daha iyi durumdalar. fakat biz? ayol yüzde 100 bak 100 diyorum naylon kumaşa ikibinbeşyüzellisekiztele fiyat koymak nedir bu hangi seviye ahlaksızlık? 350 lira istiyor, kumaşına bakıyorsun %100 sentetik. oldu paşam. lan üzerine laylon geçirmek için o kadar para verilir mi?

    f. kadınlara yazarken aklıma geldi buraya da ekleyeyim, değerli beyler, gömlek düğmelerinin arasından taşan göbeklerinize lütfen bir çare bulun.

    2. gelelim diğer kullanışsızlıklarına, gerçi bunun biri yine uniseks sayılabilir.

    a. atkıyı herkes kullanıyor ama fulara biz daha meraklıyız. işte gömlek giymişseniz, o yakada öyle her şey durmuyor. atkını fularını öyle boynuna atıverip çıkamıyorsun, yaka var ya o nenesi ölesice yaka, bozulmayacak paşam. tipsiz de durmayacak. oldu canım.

    b. diyelim ki durdu, gayet güzel de oldu. e arkadaşım neden benim boynumda iki milyon tane askıntı var? yaka nedir biri bana bu anlatsın ya. hadi erkekler kravat takıyor ki bundan nasıl hala kurtulamadıklarına vallahi şaşırıyorum ama kadın giyiminde amacı nedir bunun, rica ediyorum. önümde öylece duran iki uzantı beni rahatsız ediyor, fazla geliyor bana, yemin ederim sevmiyorum. hele bir de şal/fular/bir şey mi aldın üzerine, tam gözünün altında resmen bir kumaş yığını var ay bi git bi huzur ver ya.

    c. takı sorunu. şimdi gömlek giydin üzerin zaten kalabalık. eğer yine de seviyorsan buyur tak takıştır kime ne. ama zaten yakalı olan bir şeyin üzerine sallantılı küpe veya hadi onu da bırak, kolyeyi napıcan kolyeyi? o küçük v'nin içinde buyur naparsan yap ama gömleğin üstüne kolye? çok zor. ya da ben fazla huylu bir insanım, kalabalıktan fazla rahatsız oluyorum.

    netice olarak fular vesaire kullanamadık, kolye de takamadık, küpenin kuralları var, gömlekle bir aksesuar olmuyor yani tamam. e ama android oldum ben?

    d. bir de biz gömleğin üzerine sadece ceket değil hırka da giyebiliyoruz. yine bu da uniseks olabilir ama bizde daha yaygın diye buraya koydum. ama işte dön dolaş aynı şey: yine yaka. her yakada her ceket her hırka olmuyor.

    gömleğin yakasının gerçekten güzel olabilecek tek tarafı, güzel dekolte veriyor şerefsiz. ya da işte düğmelerin kavuşmaması falan. iyi de seksi olmak için neden erkek kıyafeti giyelim ki biz, giy ablacım yırtmaçlı mini eteğini veya derin v yaka bluzunu, mis gibi oh.

    e. hah dekolte diyince dur aklıma bir şey daha geldi. düğmelerin arasından görünme kısmı var bir de allahım rezillik. korkunç. metrobüste falan gömleğinin iki ve üç veya üç ve dördüncü düğmeleri arasını kontrol edip durmayan var mı aranızda?

    biz erkekler kadar sapık olmadığımızdan, erkeklerin yine gömlek düğmeleri arasından taşan göbeklerini dikizlemiyoruz tabii. ama böyle de bir hakikat var, lütfen kimse inkar etmesin. dur bunu erkeklerin kısmına da yazayım.

    efendim iş hayatında gömlek daha şıkmış görüşmelerde falan daha uygunmuş.

    hayır katılmıyorum.

    ben bir görüşmede "acaba yakam düzgün mü, düğme arası açıldı mı, of ya kolumu fazla hareket ettirdim ayağa kalkınca bu gömlek kesin belimin arkasından çıkmış olacak..." diye düşünmekten rahat edemediğim ve kendimi hiçbir aksesuarla yansıtamadığım bir gerilimin yerine,

    kollarımı istediğim gibi hareket ettirebildiğim, gayet yerli yerinde duran, üzerine kendime çok yakıştırdığım kolyemi küpemi takabildiğim, mevsimine göre şık bir eşarpla renklendirebildiğim, son derece "ben" bir halde rahatlıkla takılmayı bin kere tercih ederim.

    oh be bitti.

    dolabımda yarısından çoğunu annemin ve ablamın verdiği hakikaten çok fazla gömlek var.

    atamıyorum satamıyorum. giymiyorum ama mahalle baskısı sebebiyle "bunları giymeyeceğim" diyerek elden de çıkaramıyorum.

    bu sabah birini giyeyim dedim, eteğin içinde durmayınca sinirlenip çıkardım.

    ondan sebep bütün bunlar. öpüyor ve hemcinslerime gömleksiz günler diliyorum. beylerin kendileri bilir, onların bu kıyafet işleri bizimkinden zor valla allah yardım etsin.
  • sözlük anlamı sırasıyla;
    - vücudun üst kısmına giyilen kollu veya yarım kollu, yakalı giysi,
    - kadınların giydikleri ince kumaştan yapılmış kolsuz, yakasız iç çamaşırı, kombinezon.
    - vücudun üst kısmına giyilen iç çamaşırı (don-gömlek).
    - kitap kapağına geçirilen kap, kılıf.
    - beyaz ışık sağlamak için lambanın üzerine geçirilen amyanttan kılıf.
    - dosya kartonu.
    - memeli hayvanlarda bağırsakları dıştan saran yağlı zar.
    - göbek, batın (mecaz anlamda): "iki gömlek yukarı dedesi filancadır."
    - basamak, kat, derece (mecaz anlamda): “ahmet ali’den iki gömlek üstündür.”

    kıyafet olarak bildiğimiz gömlek, ilk olarak 3. yüzyıl başlarında roma’da “tunica interior” adıyla kullanılmış. bu yüzden gömlek deyince akla gelen ilk ülke de italya oluyor. bu dönemde gömlekler, bir kumaş parçasının ortasına kafanın geçebileceği kadar bir delik açılarak dikilmiş ve düğmesiz oldukları için kemerle birlikte kullanılmış. daha sonra fransa’da da yaygınlaşmaya başlayan gömleğe, 8. yüzyılın sonlarına doğru “chemise” (şömiz) adı verilmiş. (terzilerin “şömize yaka” dedikleri şey de klasik gömlek yakası anlamındadır.) ortaçağ’a gelindiğinde ise gömlek bütün batı ülkelerinde asillerin en çok kullandığı giysi olmuş. kılıç turnuvalarında ve savaşlarda zırhlarının üzerine gömlek giyen erkekler; savaş dönüşü, kanla lekelenmiş olan gömleklerini, cesaretlerinin ve aşklarının bir simgesi olarak sevdikleri kadınlara armağan etmişler.
    rönesans’tan itibaren gömlek giymek, toplumsal statünün bir göstergesi haline gelmiş. 1860’lı yıllarda ise ilk renkli gömlekler pastel tonlarda üretilmeye başlanmış. genellikle ketenden dikilen gömleklere zamanla yaka kısmı eklenmiş ve boyları da biraz kısaltılmış. modern çağda bir sembol halini alan gömlek, kadın-erkek herkesin severek kullandığı bir giysi haline gelmiş.
hesabın var mı? giriş yap