• hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı kimi evliliklerin içinde ne entrikalar barındırdığı gerçeği. rosamund pike sırtlamış filmi izlerken her defasında abi bi adam niye bu kadar pasif kalır diye yırtınmam ama sonunda adama fena acımam..
  • uzun zamandır izlediğim en net, en götü başı ayrı oynamayan filmdi. lynch, haneke, ki-duk gibi manyaklardan sonra ilaç gibi geldi. * mutlu muyum? mutluyum sanırım. filmle ilgili bir şeyler karalamak gerekirse;

    --- spoiler ---

    (bkz: #49016297) bu entri filmle ilgili oldukça iyi bir çıkış noktası veriyor bize. amy, amazing amy'nin altında oldukça eziliyor. amazing amy onun için hep çıtaya yükselten bir kabus gibi. bu figürün altında ezildikçe eziliyor. ne kadar iyi olursa olsun, amazing amy'nin hep bir kaç adım gerisinde. annesi de filmde gördüğümüz sahnelerden edindiğimiz bilgiye göre oldukça otoriter ve mükemmeliyetçi bir kadın. işte nick'le olan ilişkisinin ve ona duyduğu hıncın sebebi de burada yatıyor. kitap tanıtımında nick'e kendini açıyor. olduğu gibi karşısına çıkıyor. ve bu nick'i herkesten farklı bir yere koymasana sebep oluyor. aslında bu biraz böyledir. insan birisine kendisini açtığında, hem kendisinin hem de karşısındakinin farkında olmadığı bir yük yükler o kişiye. açılan sırra, karşısındaki insanın ruhunun çırılçıplak oluşuna layık olmak. fakat bar çıkışında nick'i çıtır sevgilisiyle gördüğünde, ve onun sevgilisini öpüşünden, anlıyor ki kendisi nick için biricik değil. amazing amy'den önde olduğu tek cepheyi de kaybetmek üzere. sanırım işte onun idamını isteyecek, hatta bu yönde intihar etmesine sebep olacak travma bu olsa gerek. ki kitap sahnesinde nick, senin hayatını çalmışlar diyor amy'ye ki bu onun her fırsatta birilerinden intikam almasını açıklıyor sanırım. o bir mağdur ve bu mağduriyetini başkalarını mağdur ederek çıkarıyor. mağduriyette eşitleniyor belki de diğer insanlarla.

    filmin kırılma noktasıyla parasının çalındığı sahne. ama bundan önce, yukarıda bakınız verdiğim entride güzel noktalara değinilmiş. sanırım o beklentisizlik hali intihar fikrinden vazgeçiriyor onu. vasat bir şekilde kendisi olarak var olabilmek. onun için oldukça rahatlatıcı olsa gerek. fakat bu düş, uzun sürmüyor ve parasız kaldığında eski sevgilisini arıyor. bu tam olarak yağmurdan kaçarken doluya tutulmak. zira desi collings, amy'yi tam olarak kaçta şeyle karşılıyor. onu tekrar amazing amy olması yönünde baskı altına alıyor. ve neredeyse ondan kurtulma şansı yok. artık hayatta olduğunu bilen biris var ve öylece çekip gidemez. anbean ondan sıkılışını, onun varlığı karşısındaki çaresizlik hissini izliyoruz belirli bir aralıkta. tek bir çıkış noktası var o da des'i öldürüp nick'e dönmek. nick'in röportajı sebebiyle ona tekrar aşık olmuyor bana kalırsa. ama oynaması gereken yeni oyunun kurallarını idrak ediyor. kitleyi arkasına almak. yani tecavüze uğramış bir mağdur olarak nick'e dönmekten başka çaresi kalmıyor. diğer bütün senaryolar onu hapse götürecekken, meşru müdafaanın ardına sığınıyor. hem paçasını sıyırıyor, hem de ihtiyaç duyduğu intikamı des'in kanıyla besliyor. bu kan dökümü, belki de hayattan aldığı intikam ve hiçbir şey yokmuş gibi hayata devam etmek için ona imkan sunuyor. des'le ilgili en ilgimi çeken diyalog, onu överken proust'la ilgili fikirleri üzerinden övmesi, oysa ilk tanıştıkları parti sahnesinde, nick, proust anlatan adamın hiç ilgisini çekmeyeceğini söylemişti ki nick'le gittiğine göre haklı da. sanırım amy, sofistike bir insan olmasına rağmen olmak istediği bu değil, çünkü bu amazing amy'nin temsili bir yerde. o da sofistikelikle avamlık arasında sıkışıp kalıyor. ne öyle ne böyle.

    nick'se amy'ye göre çok daha az görünüyor karakter olarak filmde. neden amy'yle devam ediyor anlamlandırmak güç. gerçekten çaresiz mi? yoksa bu güç oyunu hoşuna mı gidiyor bilmiyorum. üçüncü ipucunda neden polisle yollarını ayırıyor o da biraz muallak benim için. her koşulda doğacak çocuğun adı belli sanırım: chukky.
    --- spoiler ---
  • polisiye tarzından, kim kime ne yapmış acaba dedirten filmlerden, bir an önce sonunu görmek istediğiniz yapımlardan hoşlanıyorsanız mutlaka izlemenizi tavsiye edeceğim film. ancak "uzanayım da şöyle güzel bir film izleyeyim keyifli keyifli 2-3 saat geçireyim." diyorsanız izlemeyebilirsiniz. yeterince eğlenceli film var.

    senaryosunu oldukça hoş buldum. kitaptan uyarlama olmasının etkisi büyük olsa gerek. karmaşık gibi görünse de anlayabiliyorsunuz.

    oyunculukları da çok beğendiğimi söyleyebilirim. ben affleckten pek hoşlanmam normalde ama nick karakteri için uygun bir aktör olmuş. rosamund pike ise; özellikle filmin son sahnelerinde muazzam bir iş çıkartmış. saygı duydum.

    genel olarak film için puanım: 8/10

    iyi iş.
  • imdb'de türü için "suç, dram, gizem" yazılmış ki hepsi yanlış.

    bu filmin türü "yeni evliler için korku filmi"dir.
  • (bkz: rosamund pike psikopat olmayı nerden oğrendi). kadının bakışları resmen içime işledi korktum lan. bu kadar güzel rolüne yakışır bir performans ah ...
  • 21. yy. insan psikopatlığını, bir insanın içinden ne gibi canavarlar çıkabileceğini, algı yönetimiyle insanların nasıl kolayca manipüle edilebileceğini bu kadar gerçekçi ve bir o kadar dehşet verici şekilde anlatan muazzam film. bu dönemde artık "normal" diye tanımlanan bir insan yok, ona inanıyorum. hepimiz psikolojimizin sınandığı ölçüde deliyiz. film bunun en uç noktalarını, zirvesini gösteriyor tabii ki. filmdeki boşlukları göz ardı edersek sırf bu zekanın önünde saygıyla eğilmek gerekir.
    filmin sosyal mesajı:

    --- spoiler ---

    bu dönemde kesinlikle kimseye güvenip evlenmeyin. ya aldatırsınız ya aldatılırsınız ya da psikopatlığınız iyice ayyuka çıkar.

    --- spoiler ---
  • david fincher reyisin yaptığı muhteşem iş ...rosamund pike harika oyunculuğunu unutmamak lazım.imdb:8.1 i kesinlikle hak ediyor
  • mantik hatalariyla dolu bir film. izlemeye deger mi? kesinlikle evet. ama sonu sicmis. guzel 2.5 saat gecirtiyor ama tatmin duygusu yaşatmıyor.

    edit: dusundukce sinirlendiriyor. sonunu boyle salladiktan sonra senaryo yazmak kolay tabi. uydur uydur koy. yok vazgectim izlemeyin.
  • ben affleck'in yine hiç çizgisini bozmayarak sıfır çaba ve yorumlamayla bir başka yitik rolü oynayamadığı film.

    esas kadındaki muazzam oyunculuk başka.

    sonuyla sinirlendiren fena olmayan filmdir aynı zamanda da.
  • sırf rosamund pike için izlenebilecek filmdir. böylesine zeki, karizmatik bir aktrisi hollywood piyasasında görmek, izlemek müthiş bir lütuf.
hesabın var mı? giriş yap