• kurtuluş caddesi üzerinde eski, küçük ve salaş muhallebici. tavuk göğsü ve menemen yemeden çıkmamak gerekir.
  • büyükannemize giderken tavuk göğsü aldığımız, kazandibiyle lezzet diyarlarında oraya buraya koştuğumuz yerdir. sun gıda market'in sırasında, iş bankasının karşısındadır. duvarlarında "gribe karşı tavuk suyuna çorba" vb. gazete haberleri asılıdır.
    plastik kapta pilav üstü tavuk alınır, evde afiyetle yenir akşam yemeği niyetine.
    geç saatlere kadar açıktır. hep oradadır.
  • evimin bir sokak üzerindeki kucuk ve yemekleri akıl almayacak kadar lezzetli olan, arkadaslarla her gidisimizde corba, tavuklu pilav ve de menemeni ustuste yemekten kendimizi alamadigimiz mekan.
  • kendisinden bahsederken surekli olarak "urgup muhallebicisi" demeyi alışkanlık haline getirdiğim yer.
  • cocuklugumun en guzel hatıralarından.kurtulus ' un sembollerinden en köklüsü sayılır.burada yiyeceğiniz tavuk pilavın tadını hiçbir yerde bulamazsınız ne de ekmek kadayıfının.nicedir korkarım bu hatıra da beyhude olacak,göçüp gidecek diye.
  • kasanin arkasinda, depresyonu corba ile yenin diyen bir gazete kupurunun tam yaninda yine cercevelenmis halde enrtyler durur. sahibi olan amca dukkana gelen neredeyse butun genc insanlar gururla gosterir, bak bilgisayarda hakkimda neler diyorlar diye. eger yeterli tezahurati gosterirseniz keskulun uzerine ekstra fistik ve hindistan cevizi bile serperler.

    ramazanda gullaci da superdir buranin.
  • hiç değişmez olandır. içi aynıdır, dışı aynıdır, amca aynıdır. ucuz gözükür ama gözüktüğü gibi değildir, nitekim hakkı da vardır çünkü türkiyenin en iyi kazandibi ve sütlacı burda yetişir, tüm tatlıları birbirinden güzeldir. sahibi amca sürekli at yarışı oynar, müşteriyi unutur oynar. sevmediğim tek özelliği, ben tarçın sevmiyorum dökmeyin dediğim halde sık sık unutmaları ama yenisini veriyorlar:) kısacası müthiştir, ölmeden denenmeli sonra da her hafta yenmelidir. ayrıca yaptığım tespitlere göre kazandibi 1-2 gün evde buzdolabında durunca güzelleşiyor*
  • kurtuluş caddesinde bir muhallebici
    yeşil renktedir duvarlar. kışın sıcaktır, tavuk çorbasının dumanı, limonun hatırası.
    mor renkli bir kapısı vardır. dolabından kaymak eksik olmaz. sevgililer gelir, parasız sevgililer, yalnız ermeniler, saraylı yaşlı teyzeler, bazen muhallebi çeşitlerinin hiçbirinin adını bilmeyen solgun çocuklara öğretir adlarını tek tek mehmet amca. bu kazandibi, bu keşkül diye.
    aynalar vardır. her küçük dükkanda olduğu gibi. alt katına inilince dar bir tuvalet, loş bir karanlık, bir süt kokusu.
    yaşlı adamları gidin kahvaltı yerken izleyin. hayata yalvarır gibidirler.
    süt kaymak bal.. tesekkur eder gibidirler.
    sahibi at yarışı oynamayı çok sever bir de...
  • bıkmayacağım bir yerdir burası.. herhalde pilavüstü tavuğun daha güzelini başka hiçbir yer burası gibi yapamaz.. uzun zamandır (1 seneden fazladır) ganyancı amca'yı görememekteydim.. geçen gittiğimde artık sormanın vakti gelmiştir deyu hesabı öderken kasadaki genç çocuğa sordum; "el mi değiştirdi burası?" diye.. "yok abi, amcam emekli etti kendini, pek gelmiyor dükkana" dedi, rahatladım.. herşey yerli yerinde olsun.. aman.. seviyoruz..

    ek: ekmek kadayıfına bir kaymak koyuyorlar ki; tatlı kadar büyüklükte.. yerken zevkten ölecek gibi oluyorsunuz.. off off..
  • renkli tabelasıyla dikkat çeker. bir pazar sabahı önündne geçerken girin, menemenini yiyin.
hesabın var mı? giriş yap