• günümüzde, ilgili kızın çantasını hangi omzuna astığına bağlı olarak değişen görgü şeysi...
  • vücudumuzun sol tarafında kalbimiz olduğundan dolayı erkek "solum yarim sağım anam" dermiş yarini solunda taşır imiş miş.

    edit: harf hatası
  • semra yücelin agzindan cikmis olma ihtimali yüksek olan bir söylem...
  • ne de olsa uygar millet olmayıp ordu millet olduğumuzdan dolayı askeri nizamı sosyal ilişkilere de uygulama güdüsünün tezahürü olan yargı. sadece ordu millet olmakla kalmayıp patriarkal milletiz de vesselam. astlar üstlerin solunda yürür. e kadın dediğin de asttır bu feodal mentalitede. ama bu da bir gelişmedir. bir kısmı da bir metre gerisinde yürütür.
    (bkz: ordu millet sendromu)
  • çok çok yanlış bir savdır kanımca, ne demek solunda yürümek. görgülü kız erkeğin 4 adım gerisinde yüremelidir, ne öyle yan yana!! laf çıkar valla.
  • zamaninda, insanoglunun metropollerin icine tikismadigi, kariyer olanaklarinin ziyadesiyle sinirli oldugu, aklin da basta degil yasta oldugu donemlerde gecerli olan bir onermeydi. hatta cocuk babasinin, genc olan kisi kendinden yasca buyuk olanin solunda yurumek zorundaydi. bunun cok basit bir aciklamasi vardir: hiyerarsi bildirimi.

    koylerde ya da derme catma kasabalarda insanin kazanabilecegi nesnel statu skalasi cok dardir. eskiden yaslilara ve er kisilere gosterilen hurmetin simdikine kiyasla devasa boyutlarda olmasinin sebebi de budur. birey, soz gelimi bir kadin, yasadigi feodal ortamda hp ceosu olma sansina sahip degildir (bkz: carly fiorina). herkes en iyi ihtimalle cok iyi kilic kullanabilir, cok iyi toprak capalar, cok iyi sigir guder ya da cok iyi ata biner. zihinsel degil, fiziksel becerilerin bas taci edildigi topluluktaysa kisinin sahip olabilecegi en parlak etiket sadece ve sadece 'sozunun eri bir insan', 'caliskan bir koylu' ya da 'guclu bir savasci'dir. resmi prestij yoksunu ilkel toplulugun yapacagi tek bir sey vardir bu durumda: hiyerarsik konumlarini bu tip onermelerle belli etme yoluna gitmek.

    bugun de kentlerde ayni sosyal normlarin izinden giden dostlarimiz varsa kendilerini sitemle selamlarim.
  • adab ı muaşaret kitapları bir erkek ve kadın yan yana yürürken erkek kadını soluna almalıdır diyor bunun hikmeti erkeklerin geçmişte silahı sağ taraflarında taşıyor olmaları ve bu nedenle yolun solunda yürüyor olmaları olabilir.
    kadını sol tarafına alan erkek kadını yol kenarıyla arasında tutarak muhafaza etmiş olur
  • bize batıdan ters olarak geçmiş tuhaf bir kuraldır. görgü kurallarının arkasında bir sürü zaruret yatar. adab-ı muaşeret kitapları, genellikle batılılaşma projesi dahilinde yazılmış şeylerdir. batıda, henüz kanalizasyon sistemleri yapılmamışken, insanlar tuvalet ihtiyacını evlerde kovalara yaparak karşılıyorlardı. sokakların ortasında akan bir kanala kovalar boşaltılırdı. dışarı çıkmaya üşenen insanlar da, doğrudan pencereden kanala doğru kovayı savururdu. tabii bu sırada yoldan geçen birisi olduğunda, ona sıçramasını engellemek için hızlı savurması gerekiyordu. erkek ve kadın yanyana yürürken, solda yürüyen kişinin kafasına bok düşme ihtimali vardı. bu yüzden genelde erkekler solda yürürdü, kadını korumak için. bu durum daha sonra bir görgü kuralı olarak benimsenmiştir. biz bunu taklit ederken niye yönü değiştirmişiz orasını anlayamadım. "biz"e özgü olan görgü kuralı ise, kadının erkeğin arkasında yürümesidir.
  • (bkz: oeh)
  • buna göre ben ingiltere, hindistan ve kuzey kıbrıs'tayken görgülü, fransa, türkiye veya abd'deyken görgüsüz bir kızım.
hesabın var mı? giriş yap