• everest yayınlarından 2018’de çıkan hermann hesse kitabı. orijinal adı wanderung olup 1920’de yayınlanmış.

    hesse’nin doğa tasvirlerinin çok şairane olduğunu düşünüyorum. bunda okuduğum ilk hesse kitabının çevirmenlerinin behçet necatigil ve kamuran şipal olmasının etkisi de var belki. ve bu kitabı okurken hep bir şeyler kaçırıyormuş duygusu yaşadım. çeviri o kadar kötü ki, pek çok cümlede ‘acaba aslı nedir bu cümlenin’ diye meraklandım.

    “her şey geçene, üzüntü gidene ve uyku, sakinleşme gelene kadar bekleyeceğim.”

    bu cümle gramer açısından hatalı olmasa da öyle kötü tınlıyor ki inat edip almanca okuyamıyorsam da ingilizce metni buldum.

    “until it is all over, until doubt wears itself out, until something like sleep and consolation beckons to me.”

    yani canım kitaplar kötü çevirmen ellerinde ne hale geliyorlar!

    çevirdiği hiç bir kitaba bir daha el sürmeyeceğim çevirmenin adı esen akyel.

    çeviri faciasını bir kenara koyarsak sayfa ve kapak tasarımı da pek güzel olmuş.
  • "adalet, evde kalan adamın, ilkel insanın eski bir özelliği, ahlak anlayışıdır. bizler onu kullanmayız. biz sadece tek bir mutluluk biliyoruz: sevgi ve tek bir ahlak: güven."
  • kitabı okurken, kaygılarımızı, dertlerimizi, yaşama dair hayal kırıklıklarımızı sanki hesse’ye anlatmışız da o da bizi avutan bir dosta dönüşmüş gibi hissediyor insan. çünkü hesse bir yandan yıllar boyunca her insan gibi benzer amaç ve arayışlar peşinden gidişine, herkesin geçtiği yollardan geçişine dair deneyimlerini paylaşırken, diğer yandan sonunda tüm bunların ötesine nasıl geçebildiğini, insanın doğasına en yakın noktaya nasıl gelebildiğini, genel kabul görmüş yaşama alışkanlıklarından nasıl sıyrılıp özgürleştiğini anlatıyor.
    http://www.edebiyathaber.net/…mli-dunya-sule-tuzul/
hesabın var mı? giriş yap