• bu eşsiz kitabı okuduktan sonra görünürlükleri ile karşıma çıkan kentlerdir. calvino bu kitapla şehirlerin ruh güncelerini deşifre etmiştir adeta. öylesine hayat kurtaran bir kitap. eskiden bu güzel istanbul'u hep yazılan çizilen inşa edilen şeylerden bilirdim şimdi onu calvino'nun rehberlik ettiği yoldan okuyorum bu bakımdan yazar'ın avcundan öpesim geliyor o ne kıymetli bir avuçtur içinden şehirler kaynıyor.

    kentler ve ölüler bölümü beni en çok etkileyen kitap, kitapla konuşma huyumdan sebep minik minik notlarla dolmuş durumdadır şimdilerde, ödünç verirken yüzümün düştüğü bu kitap tüm büyüsüyle düşünce sistemimde yerleşik hale gelip odamda varlığını duyumsamadan edemediğim bir kitaptır aynı zamanda.

    her okurun göz ucuna yerleşsin böylesi öyle okunası bir kitap işte, ne çok anlattım sadece görünmezi gösterse neyse bir de dilin düğümünü çözen bir kitap bu, dilsizlere deva.
  • gorunen kentlerle hicbir ilgisi yok. gorunmedigi icin varolmadigi dusunulmemeli. "bir kis gecesi eger bir yolcu"yu 9 1/2 nolu peronda beklettiyseniz ve kulaginizi raylara dayayip korkudan zangir zangir titremediyseniz, gorunmez kentler'e acilan kapiya henuz ulasamadiniz. ya da beyin travmasi geciren calvino'nun agzina son bir sigara yapistirip fitili ateslemediyseniz siz hâlâ gorunen bir kentte evcillesiyorsunuz...
  • bir ek: kentler ve esin

    irzına geçilmiş bütün kadınların en sevdiği şehirdir stimpolia. bir yerinde durup baktıklarında her biri kendi uğradığı tecavüzü, kırgınlığı yeniden yeniden hatırlatsa da hiç durmadan etinden parçalar koparılan, ruhuna, bedenine kuru, sıkıcı, uyumsuz, ucuz süsler dikilen şehrin gözardı edilemeyen güzelliğiyle, gözalıcılığıyla ve sarıp sarmalayan görkemli adagiosuyla umutlanırlar tek tek. şehrin duru güzelliğinin ve bereketinin her yeni gelene kristalize bir çıkarcılık, bir yararlanma hissi ilham ettiğini ama şehrin bu çiğ hırsı yine de ağırbaşlılıkla izlediği bilgisi güç verir. onlar ölecek olsa da şehrin kendi varlıklarının kanıtını yıldız kümelerinin altında, batıp çıkan dolunayın tanıklığıyla sonsuza dek sürdüreceğini bilirler. o yüzden hepsi bu şehirde toplanır. başka şehirlerin huzurlu, düzenli, iyi niyetle düşünülerek yapılmış parklarını, pencerelerinden çiçekler sarkan kırmızı tuğla evlerini, bakımlı modern yapılarını, artistik bohem sokaklarını, mücevher gibi ışıl ışıl, kararlılıkla korunan tarihi binalarını, ferah meydanlarını, açık denize bakan neşeli plajlarını bir eksiklik hissiyle hatırlarlar. bu yüzden avuçlarında hüznün bilgisini içinde taşıyan sırça tohumlar tutan kadınlar başka hiç bir şehri düşlemezler. tek istedikleri yabani kiraz ağacını uzaktan erguvan sanıp baharın ilk erguvanını gördüm zannederek sevinçle ağaca doğru hızlanmak, binlerce yıldır üstüste yığılan, açılan, yine yığılan kalın tekne halatlarından, paslanmış demir zincirlerinden yayılan deniz kokusunu solumak ve karşı taraftan batan güneşin haliç üstüne düşen ışığında sevgili birinin elinin serin dokunuşunu duymaktır. o kadar kaybolurlar ki sevgilinin üşüdüğünü bile farketmezler.
  • insan zaman içinde yaşayabilir ama donmuş, dural ve devinimsiz bir geçmişte var olacaktır**
  • (bkz: bilecik)
  • italo calvino'nun bu muhteşem kitabı resme dökülmüş. efenim bu da linki.

    gece gece o güzel kitaba özlem hissettim. ben bir amin maaloufu böyle özledim bir de emile ajarı
  • calvino'nun edebiyat dünyasına en güzel armağanı.

    nisan akşamları malum hava geç kararmaya başladı. insanın içi kıpır kıpır oluyor işte. güneş batmaya yakın yanmaya başlayan renkli ışıklar tüm şehre olduğundan daha fazla güzellik katıyor. nisan akşamı bir şehre gelen yolcu ki yabanıl topraklarda uzun süre at koşturmuştur ve bir kent arzulamaktadır nihayetinde. bu ışıklı kent yaşama sevinci verir. yola devam etme gücü verir. bir başka kenti ve ışıklı akşamları hatırlar yolcu başka şehirlerin ışıklı akşamlarından geçerken mutludur oysa.
  • "bir kağıt parçası gibi birbirinden ayrılamayan ama birbirine de bakamayan bir ön, bir arka yüzden oluşan..."

    calvino içimin hallaç pamuğu halini böyle anlatmış.
  • italo calvino kitabı için (bkz: le citta invisibili)
  • ışıl saatçıoğlu tarafından yazılan harika bir sunuş bölümü vardır.. calvino'nun ilk kitabından bu yana etkilendiği akımları, geçirdiği değişim ve gelişimleri açıklamış.. calvino'nun tüm kitaplarından önce okunması gereken bir yazıdır.. işıl saatçıoğlu ankara üniversitesi italyan dili ve edebiyatı bölümünü italo calvino'da gerçeklik katmanları doktora teziyle tamamlamıştır.. calvino'yu gerçekten iyi özümsediği ve içselleştirdiği açıktır..

    onun diliyle görünmez kentleri şöyle özetleyebiliriz:

    "...micher tournier'in cuma adlı kitabında robinson'un adayla yaşadığı o müthiş cinselliği anlatıyor, bilinçli ya da bilinçsiz görünmez kentlerin ham maddesini açıklıyordu. ancak bu çiftleşme oyunu olabildiğince uzaktan olmalı düşlerle gerçek arasındaki karşıtlık ve uzlaşmazlık asla yumuşamamalıydı. görünmez kentler'i 'gösterge' ve 'anlam'lara, 'mit'lere ve 'gökyüzü'ne (idea lara) bağlayan cinsellik düğümleri atılıyordu. * .... görünmez kentlerde calvino ... karşıtlıkların erotik cazibesini koruyarak, evreni, zengin kesimli bir kristalin içine kapattı. (kozmokomik öyküler de anlatılan) qfwfqnun kristal-dünya düşü görünmez kentler'de bir 'yapı'ya dönüşüyor, evreni 'başka türlü' okutacak yeni bir alfabe hazırlıyordu. *.... milanini'nin sözleriyle, görünmez kentler "çoğul ve bölük pörçük bir zaman duygusunu, 'dizgelerin dizgesi' bir dünya imgesini, sonsuzluk ve boşluğun verdiği baş dönmesini duyurmak için" kendisine bir biçim seçmişti: 'kristal bir labirent' * .... ve labirente kafa tutmanın tek yolu yeni bir labirent kurmaktı. * .... marco polonun 'düşünceyle gidip gördüğü' kentleri anlatan her kısa metin de evrenin bir simgesi ya da bir modelidir. bu mikro modeller, anılar , arzular , göstergeler , takas ve gözler le, adlar , ölüler ve gökyüzü ile kurdukları ilişkide incelik , süreklilik ve gizlilik kazanıp tam beş kez çoğalarak, kristalin güven mimarisinde bir bütünlük ararlar. görünmez kentler sonsuzlukta, çoğullukta ve tarihsiz bir zamanda yaşanan bir kimlik krizidir. *"

    daha fazla denecek bir şey yok gibi...

    bana eşlik eden şarkıya da teşekkürü bir borç bilirim... *
    http://www.youtube.com/watch?v=cxxqllhynta yeni türkü - başka türkü bir şey

    (bkz: kentler ve anı)
    (bkz: kentler ve arzu)
    (bkz: kentler ve göstergeler)
    (bkz: ince kentler)
    (bkz: kentler ve takas)
    (bkz: kentler ve gözler)
    (bkz: kentler ve ad)
    (bkz: kentler ve ölüler)
    (bkz: kentler ve gökyüzü)
    (bkz: sürekli kentler)
    (bkz: gizli kentler)
hesabın var mı? giriş yap