• göze göz değmesinin anlaşılmasının imkanı nasıl oluyor bilemiyorum ama serçem bu konuda şunları diyor:
    gözlerine göz değmiş (değmiştir icabında)
    söz: sezen aksu
    müzik: sezen aksu - levent yüksel

    ah gözlerine göz değmiş belli
    dudaklarında günah tadı var
    suçluluk kokusu sinmiş tenine
    ben yine aynı hep affedici

    bu saltanat bu haller geçici
    bu taze ten bu demler geçici

    bu saltanat bu haller geçici
    bu taze ten bu demler geçici
    insafa gel bir bak şu garibe
    gafletinden uyan eller gidici

    ben beni bilirim gel gör anlatamam
    gir bak içerde hem bahar hem güz
    dünya malında komşu bağında
    billa gözüm yok dururum dümdüz

    ah yollarına kul kurban olurum
    yüz çevirme benden mahvolurum
    allah aşkına sev yoksa ben ölürüm
    kalbim nöbette bak gece gündüz

    ben beni bilirim gel gör anlatamam
    gir bak içerde hem bahar hem güz
    dünya malında komşu bağında
    billa gözüm yok dururum dümdüz

    bu şarkının yaylı kısmısı ile tanbur kısmısının birbirine geçtiği an (bu saltanat bu haller geçici demeden önceki kısım) bir başka diyara götürüyor insanı. evet söz armonipolisinde..
  • sezen aksu'nun adı bende saklı albümündeki denge isimli parçayla hemen hemen aynı duyguları taşıyan, aynı derecede naif ve aynı şekilde kişinin yaşadığı içselliği dışa vurduğu tatlı parça..

    ben beni bilirim gel gör anlatamam
    gir bak içerde hem bahar hem güz
    dünya malında komşu bağında
    billa gözüm yok dururum dümdüz

    kendimi biliyorum; neler yaşadıklarımı, hepsinden önemlisi neler yaşayacağımı.. ama gel gör ki bunu sana nasıl anlatayım, kelimeler bu kadar güzel, bu kadar derin ve bu kadar mana taşımıyorlar.. ama ben sana kendimi açtım, girip içeri bakabilirsin.. bazen neşeli bazen hüzünlü, ama hepsinin sonunda o benim.. hayatın bütün duygularını yaşayabilecek, hepsini özümde barındırabilecek kadar güçlü.. ben bana yeterim, fazlasını seninle paylaşıyorum.. bu yüzden ne senin mutluluğuna göz dikerim ne onun ne de bunun..
    benim gizli bir bildiğim var; dimdik, mutlu ve iyiniyetle yanındayım.. sendelersen tutunacak bir omuz, yorulursan yaslanacak bir sırt..
    (bkz: #7166367)
  • ilk üc misrada sevdicegin karistirdigi haltlardan söz etmeye baslamisken cok sitemkar. nitekim oyle çok seviyor ki yaptigi gözlemleri dile getirmeye devam edemiyor(çünkü o kendisinin güzelidir, çünkü o dudaklar, o ten, o gözler kendinde milyonlarca anlam bulmaktadir), gözardi etmeye çalisircasina kendine dönüyor:'ben yine ayni hep affedici' . muhtemel gözlerini kapatiyor, ona bakamiyor. ilk hallerini düsleyerek 'affedicilik' zirhini kusaniyor.
    yine de kendi içinde çeliskisi de sürüyor. hem sinirinden köpürüp ondan soguyor(güz), hem de için için seviyor onu(bahar). öyle emin ki onu sevdigine..öylesine emin..dile getiremiyor bu sevgisini ürkütmemek için.
    sevdicegi güzelliginin saltanatini yasamakta ki her ölümlü gibi onun da pörsüyecegi kacinilmaz. lakin o kendi tatmin sinirlarini zaten çizmis; gözleri, dudaklari hiç kaçari yok bütün yasanmisliklariyla hep 'özel' kalacak geriye.
    bir ara dizginleyemiyor kendini, yükseltiyor sesini; ugrunda verebilecegi ödünleri anlatiyor. kendine karsi kayitsiz kalirsa yarattigi bu "hayalin" yok olmasina katlanamayacagini anlatiyor. çoktaan ona bagladigi benliginin tek bir gereksinimi kaliyor:onun da sevmesi.
    sonra yine yumusuyor, hiç bir zaman sert çikmayi istememistir ki zaten. kendindeki ona karsi daha baskin gelen 'bahar'indan söz ediyor. tüm sarki boyunca,belki de bir misra daha sitem etmeye devam etse, ona 'suçlu' damgasini vurabilme olasiligini düsündükce vazgeciyor. affediciliginden, bekleyisinden dem vuruyor. kendi yapitini kendisinin yikabilmesine ne gücü var ne iradesi.

    (bkz: kendinden bilmek)
  • nasıl da seviyorum seni ! sen de nasıl farkındasın bunun. karıştır kafamı karıştır, günahın yok ki senin benim gözümde. varsın değsin kime değerse, benim değil mi o gözler ? benim. yeter ki sen bana bak. değil mi ki benimsin, bilirim. değil mi ki bana geleceksin, daimi bekleyenin olurum. nasılsa geçecek arzun, hevesin, nasılsa geçeceksin başka gözden dudaktan ben burada beklemez miyim ? beklerim. bilirim işte seversin beni, sorma nasıl bilirim, bilirim işte. açıklaması yok. geçsin demlerin, hallerin, düşeceksin kollarıma, bundandır ki kimseye bakmam, kafamı takmam, göz koymam. sen bir bak ben yine nasıl da yine unuturum tüm gezip gelmelerini. yeter ki gel. gel. diyen sezen aksu şarkısı.

    ihanet mi ? evet, belki ihanet. ama ancak bu kadar keyifli anlatılabilir.
  • 4 kere daha çalarsa 2 saattir dinliyor olacağım kendisini..

    şarkıda önce "ben yine aynı hep affedici" diyor. "lan affet affet nereye kadar" diye düşünürken, "yüz çevirme benden mahvolurum" diyor. bi adım öteye taşıyor sonra durumu "allah aşkına sev yoksa ben ölürüm" diyor..

    tüylerin diken diken olmuş, sus pus bi halde kalakalıyosun..

    herşeyiyle şahane işte.. daha ne olsun ki..

    tanım: 2 saate yakın bi süre boyunca kendini tekrar tekrar dinletebilen şarkı..
  • öyle bir seçim yapmaya takatimiz olsa, en iyi sezen aksu şarkılarında ilk üçü çok rahat zorlar bu şarkı.. bu kadar mı güzel anlatılır hiç anlatılamayanlar, bu kadar mı naif yalvarılır, allah aşkına sev, yoksa ben ölürüm diye..
  • sezen aksunun kanımca en güzel şarkısı.

    ben beni bilirim
    gel gör anlatamam
    gir bak içerde
    hem bahar hem güz....

    daha iyi insan nası ifade edebilir ki kendini ?
  • sevgilinin baskasiyla girdigi tensel temastan daha cok acitabilecek bir temasin ardindan gelen sitem sözü...
  • en guzel sezen aksu sarkilarindan biri,''allah askına sev yoksa ben olurum'' den daha guzel anlatamaz insan derdini.
  • düzenlemesini fuat günerin yaptigi, levent yüksel, mustafa süder ve erdem sökmenin eslik ettigi sezen aksu sarkisi.
hesabın var mı? giriş yap