• programına hugh jackman, michael fassbender ve james mcavoy' u aynı anda konuk ettiği bölüm o kadar müthiş ki, henüz izlememiş olanlara döve döve izlettirmeye karar vermiş bulunmaktayım*.
  • craig ferguson ve graham norton, dünyada islerini en iyi şekilde yapan iki talk show sunucusu. ama gelin görün ki türkiye'de bilen duyan sayısı bir elin parmaklarını geçmez. örneğin bir çok arkadaşıma keira knightley ile samuel jackson'un katıldığı programı izletmistim ve gulmediler. sonra anladım, ben başka bir tür insanım ve kendi türümden insanları bulmaliyim. yesillendirin ey norton ve ferguson programlarını birilerine izletmek isteyen ama o birilerini bulamayan turdeslerim. yesillendirene süpriz stand up ısimleri hediye de ediyorum.
  • youtube'da bütün videoları olmasından dolayı zaman öldürmek için birebir şovu var. benim anlamadığım ise bu adam bu kadar ünlüyü nasıl toplayabiliyorlan. amerikadaki talk showlarda bu kadar yıldız göremiyor insan.
  • nasıl olur da bu kadar az kişi hakkında entry girer çok şaşırdım.

    ingiliz espri anlayışını en iyi şekilde yansıtır bu adam. programında öyle espriler yapar ki gözünüzden yaş gelir. konuklarla bir voltran oluşturur adeta. robert downey jr.'ı ve jude law'u birlikte konuk ettiği bölümü efsanedir. aslında bütün bölümleri ayrı ayrı efsanedir çünkü daha önce de denildiği gibi hayran olduğunuz bütün insanlar konuk olarak katılmıştır graham'ın programına. bir kere bu sense of humoura alıştınız mı asla vaz geçemeyeceksiniz kendisinden. izleyin izlettirin.
  • 2009 eurovision şarkı yarışmasi'nda almanya'nin rezil sarkisindan, bizim sarki**'ya gecerken "that was the lowest point of the night, but now we are moving to one of the highest points" gibi bir sey diyerek ovgu dolu basladigi lafini, " sadece sanki danscilardan biri gelmemis de yerine minibus soforunu* cikarmislar gibi bir hava var" diyerek bitirimis, selefi gibi irlanda asilli olan bbc'ci.
  • craig ferguson' dan sonra şu hayatta en sevdiğim talk show sunucusu. programı bu kadar komik yapan graham' ın son derece hazırcevap ve komik olmasının yanı sıra gelen konuklarına konuşmaları ve kendi hikayelerini uzunca anlatabilmeleri için zaman veriyor oluşu. mesela benim en güldüğüm bölümlerinden biri olan şurda adamları asla bölmeden kendi aralarında dakikalarca konuşmasına izin veriyor. sonrasında da bu yaran sohbet ortaya çıkıyor. bunu amerikan tv şovlarında asla göremiyoruz.

    yazmışken favorilerimden devam edeyim:

    - şurda miriam' ın anlattığı ibretlik hikayeyle matthew perry' i dumur edişi*
    - ian mckellen' ın maggie smith anısı ve taklidi
    - yine aynı bölümden patrick stewart' ın sünnet hikayesi
    - son olarak burda robbie williams' ın anlattığı hikaye*
  • absürtlüğe ve kara mizaha yatkınlığı olan herkesin hayatının bir döneminde nasıl geliştiğini hatırlayamayacağı şekilde karşılacağı kimsedir. beni ise kendi enerjisini tamamlayan, hatta bir üst absürtlüğe çıkaran miriam margolyes ile tanıştırdığından beri, bu adilenaşitik kadını izlemeden duramamaktayım. yanyana geldiği her insana birşey katan iki insan, birbirinin farkında olmalı ki, graham 2007 den bu yana kendisini 8 kez konuk etmiş.

    113. bölüm* : stanley tucci, miriam margoyles, jimmy carr, bruno mars bölümünde sadece kendisine ait parçaları şöyle bir dinlemek yeterli gelecektir.

    kendisiyle ilgili diğer önerilerim ;
    13. bölüm* : irritated farts which gathers people together and family sponsored nude school girl modelling
    30. bölüm*: confused pilgrims and bloody period towels
    159. bölüm*: terrified painters from great big breasts and masturbating on a tree - tüm bölümü izlemenizi tavsiye ederim, burada greg davies ve will.i.am ile birleşimi var.

    graham ile ilgili olarak da ;
    294. bölüm *: such a low point for a loser
    juicy diaries
    prank call

    youtube kanalında kolayca içerik bulabileceğinizden dolayı ben gözden kaçabilecek 3 örnek koymayı tercih ettim. entry sonuna yaklaşırken, ricky gervais den gelsin. its funny because its true.

    bonus content ; bunu seven bunları da sevdi.
    rick & morty.
    gaki no tsukai.
    its always sunny in philadelphia.
    the office.
  • uzun süre conan'ın üzerinde kimseyi göremeyen beni büyük hayranı haline getiren irlandalı chat show sunucusu. bbc'deki programı 19. sezonunda, yakında bırakma ihtimali var gibi görünüyor ancak umarım böyle olmaz. conan'la tarzları aslında oldukça farklı, conan'ın programlarındaki performansı kendi içinde de stand-up'ı andırıyor, graham norton ise konuklarla sohbeti eğlenceli hale getirmekte çok başarılı. enerjisi çok yüksek. gördüğüm en sempatik insanlardan biri ayrıca kendisi. yine biraz izleyeyim diye açıp kilitlenip kaldığım zamanlardan biri oldu.

    quentin tarantino, james mcavoy, alan davies - favori bölümlerimden biri.
  • kesinlikle en iyi konsept kendisinde. amerikan konseptinde her zaman izleyecek birşey bulamazsınız ama burada bulursunuz.bir sürü insanın kendi muhabbeti, onların kendi hikayeleri size izletir.daha samimi ortamı vardır.
    konuklar da orda olmaktan mutlu gibiler. diğer talkshowlarda çok görev icabı ordalar gibi duruyorlar(zaten öyle de işte anladınız siz) hem sunucu hem konuk.
    bir de norton konukları çok iyi birleştiriyor. birbirinden bağımsız insanlar oldukça uyumlu oluyorlar.
    kendisiyle benzer konsepti yapan (konsept de konsept.konukları yan yana oturtmak) james corden'la karşılaştırınca bu işi çok iyi yaptığını anlıyorsunuz.
  • bundan 1 yıl öncesine kadar adını sanını doğru düzgün bilmediğim ama youtube sayesinde keşfettiğim inanılmaz bir chat show üstadı.

    magazinle alakam yoktur, beğendiğim yabancı aktör, aktris, vb. kişilerin günlük hayatlarından neler yaşadığını pek bilmem araştırmam da.

    graham norton'ın bbc'deki programı sayesinde ne kadar yaptığı güzel işlerden tanıdığım sanatçı varsa hepsinin başlarından geçen efsane hikayelere ortak oldum ve gülmekten yerlere yattım.

    tabi bu hikayelerin açık ve net şekilde anlatılmasını, birbirinden efsane konukların sanki mahalledeki altın gününe gelmiş gibi rahat davranabilmesini sağlayan, graham'ın bu alandaki dahiyane iletişimi ve müthiş zamanlamalı nokta atışı esprileri oluyor.

    graham'ın alanındaki eşssiz dehasını merly streep ve hugh grant'in konuk olduğu bir bölümünde merly streep şöyle bir yorumla taçlandırıyor: "you're a genius, i don't know how you do it. you put the most uptight people relaxed, but it is tough."

    merly streep'in yorumu o kadar doğru ki, graham norton bir bölümde seth macfarlane ve tom cruise bir araya getirmiş ve yine müthiş keyifli geçmiş. buradaki ilginç olay ise family guy'ın yaratıcısı olan seth macfarlane dizisinin bir bölümünde tüm bölüm boyunca tom cruise ile feci alay ediyor ama buna rağmen ikisi programda müthiş karşılıklı şakalaşabiliyorlar.

    bbc graham norton show, zamanınız oldukça izleyin, izlettirin sevgili arkadaşlar :)
hesabın var mı? giriş yap