• retina mini'de mobilini mi yoksa bilgisayarda hd4000 ile kısık grafikli halini mi oynasam diye sordurtandır. ona göre satın alıcaz, elmacı suserlar yeşillendirsin.
  • mobil versiyonda traktörün arkasındaki aparat ile geri geri ön tarafına yanaştığınız arabaları çekebildiğiniz oyun. belki pc sürümünde de vardır fakat ben görmedim.
  • inanılmaz zengin bir oyun.
    başlık içinde arattım epilson kelimesi bir kere bile geçmemiş. ama bu gibi zenginliklerine ikinci bir entry'de değineceğim. şimdilik oyun hikayesindeki referanslara bakalım.

    `popüler kültür referanslarıyla birlikte oyunun hikayesi`

    1992'de karakterimiz cj liberty city'den (new york) memleketi lost lantos'a (los angles) annesinin vefatı üzerine döner. bu dönemde los santos'un gettoları çeteler arasındaki savaşlarla inim inim inlemektedir. cj'in abisi sweet de groove street çetesinin lideridir. arkadaşları big smoke ve ryder ile birlikte en güçlü rakipleri ballas'a karşı mücadele vermektedir. cj'in kız kardeşi kendl ve sevgilisi meksikalı dost çetenin lideri cesar da mücadelenin içindedir. çete savaşları, low rider arabaları, bu karakterler aslında hepsi "boyz'n the hood" referanslı. oyunu oynayıp filmi duymamış olanların şaşıracağından eminim

    cj los santos'a döndüğü ilk günden itibaren şerefsiz polis tempenny ve polonyalı yalakası başına musallat olur. türlü şantajlar yaparlar. işte o tempenny denzel washinton'un canladırdığı bir karakterden esinlenilmiş. ama hikaye olarak colors'dan birebir alıntı.

    hayat sürerken oc loc isimli sünepe bir elemanı groove'dan diye göt zoruyla ünlü yapıyoruz. mad dog isimli ünlü bir rapper'ın yayımlanmamış bestelerini çalıp buna getiriyoruz falan. bu olayın ileride farklı yansımaları oluyor.

    cj ls'de groove çetesi için mücadele verirken şok bir olay yaşar. cesar arayıp kendisine bir şey göstereceğini söyler. gidince görür ki dostları ryder ve smoke ballas çetesinin önde gelenleriyle gizli bir görüşme yapmaktadır. üstelik çıktıkları garajda, annesini öldürdükleri gün kullanılan yeşil sabre bulunmaktadır.
    yeşil sabre'nin referansı ise tam da şuradan geliyor

    sweet'e bir tuzak hazırlamaktadırlar. cj sweet'i kurtarır ama intikam alamaz çünkü devlet çetelere bir operasyon yapar. sweet soluğu hapisanede alırken cj gözlerini bir dağ başında açar. başında yine memur tempenny vardır. cj'yi aksiyonun içinden kaçırmışlardır. tabiki kullanmak için. oyunun bu bölümünde hep şehir dışında kaçak, yaban bir hayat süreriz. tempenny ve tayfasının pis işlerini yaparız bir çıkış yolu arayarak.

    cj bu dağ bayır döneminde cesarla irtibatı kaybetmez, araba, yarış işlerinin müdavimi cesar ona yasadışı yarışlar organize eder para yapması için. bir de kuzeniyle tanıştırır : catalina...
    catalina oyundaki en enterasan karakterlerden biri. cj ile birlikte kasabalardaki benzinci, tekel, iddia bayi gibi dükkanları soymaya karar verip bu planı uygularlar. olaylar esnasında ikili arasında bir aşk başlar. catalina sürekli carl'a öfkelidir. yeri gelir onu küfredip kovar. ama tekrar gördüğünde "bir kadın kovuyorsa aslında ne kadar çok sevdiğini ifade ediyordur" gibi laflar eder. bir keresinde "yatınca kaşar dersiniz, yatmayınca frengili dersiniz, terkedince orospu dersiniz" gibi laflar ettiğini hatırlıyorum. catalina tüm erkeklere sinirli bir feminist ama öfkesini carl'a yansıtırken içinde bir aşk gizleyen değişik bir kadın. en sonunda cj'yi gta3'teki elemanla aldatıp gidiyor. aylar sonra bile ara ara arayıp küfür ediyor veya sevişmesini dinletiyor.

    aynı günlerde tanışıp bir süre takıldığımız yaşlı hippi, kubarcı truth ne iş derseniz easy rider'da bir karakter, film yamulmuyorsam altın palmiyeli.

    cesarın organize ettiği yarışların birininde san fierro'da(san francisco) bir garaj kazanıyoruz. aynı yarışlarda çinli wozie ile tanışıyoruz. o da fierro'da iş yapan zengin bir işadamı. gel beni bul, diyor. böylelikle san fierro'ya taşınıyoruz. fierro'da kısa zamanda akıl almaz bir çevre yapıyor cj. garajı toparlıyor, para kazanıyor vs.

    hayat bu ya, bu sefer toreno giriyor işin içine... toreno kim ? derin devlet. adam pis işlerini halledersek sweet'i çıkaracağım diyor, yok yapmazsan ballas koğuşuna gönderirim... yapıyoruz haliyle ama istediği şeyler öyle böyle değil. görevler için uçuş okuluna gidip pilot oluyoruz sırf. orayı burayı basıp, gizli fbi, cia görüşmelerinden evrak çalıyoruz vs.

    wozi'nin las venturas'ta (vegas) bir casinosu var ama mafyayla problemler yaşıyor. yardım istiyor gidiyoruz las vegas'a. burada caligulas casinosu soymak için çok uzun bir hazırlık dönemi yapıyoruz. polis motorları çalıyoruz, binanın imar planını aşırıyoruz belediyeden vs vs. en sonunda efsanevi soygun gerçekleşiyor. bu bölüm ocean's 11'ı hatırlattığı kadar, scorcese'nin casino'sunu da hatırlatır.

    bu dönemde üç önemli olay gerçekleşiyor, ilki oc log meselesinden dolayı kariyeri biten mad dog ile tanışıp arkadaş oluyoruz ama mad log geçmişte yaptığımız ibnelikten bihaber. diğeri de tenpenny yeniden ortaya çıkıp bize ortağını öldürtüyor. bir diğeri de son bir işe karşılık toreno sweet'i serbest bıraktırıyor.

    los santos'a gidip sweet'i karşılıyoruz. cj heyecanla başından geçenleri anlatıyor. artık zengin olduğunu fierro'da bir garajın, venturas'ta bir casinonun ortağı olduğunu, mad dog'un efsanevi malikanesine taşınacağını anlatıyor ama sweet büyük hayal kırıklığını uğruyor bunlar karşısında. onun meselesi groove street, ailesi, çetesi, mahalle... cj ile çatışma yaşıyorlar, cj "mahalle ne verdi bize bırakalım bu işleri diyor." ama sweet'i yine kıramıyor ve yardım sözü veriyor. semte döndüklerinde evlerinin önünü bile ballaslıların mesken tuttuğunu görüyorlar. onları kovup çeteyi yeniden kuruyorlar.

    mücadele sürerken tempenny tutuklanıyor. bir takım şiddet ve yolsuzluk olaylarına karıştığı söyleniyor fakat mahkemece serbest bırakılması toplumsal bir infial yaratıyor ve şehirde isyan çıkıyor. (bkz: 92 los angles isyanı) gerçekte bu olaylar günümüzdeki fergüson olaylarının hemen hemen aynısı olarak gerçekleşmişti. oyunda da yine polis şiddeti temelli bir şekilde yansıtılmış.

    efsanevi bir final bölümüyle oyun bitiyor. polis tomasını çalıp rakip çete üssünü yıkarak içeri giriyoruz. çatışıp big smoke'u öldürüyoruz. çete kasasında trilyonlar var, tempenny bu paraları çalıp kaçıyor. sweet'le peşine düşüyoruz. aksiyon dolu bir kovalamacanın ardından tenpenny kaza yapıp ölüyor. paralar bize kalıyor. bu son görevde de con air referansı var.

    edit: este noyan uyarısıyla

    oyunun başında grove street ballas'a karşı savaş bile veremiyor. artık gang işlerinde olmadıklarını sweet de söylüyor. uyuşturucu batağına düşmüş ve sefil haldeler. liderinin kim olduğu söylenmiyor. sweet ve smoke beraber yürütüyorlar. hata ceaser'ın çetesi oyunun başında dost değil. varrios los aztecas çetesi de grove'la kavgalı. zaten vialpando ile dost olmadan önce onların bölgesine çetenle gidersen kavgaya tutuştuklarını görebilirsin.

    son olarak tenpenny çeteleri bitirmek için grove'u tekrar zayıflatmak istemiyor, ballas'ın güçlü olması şehirler arasında çete oluşturmuş olan loco syndicate oluşumu için gerekli. grove bunu baltamalaya başlayınca fişleri kesiliyor. zaten toreno da bu örgütün içine sızıp devlet olarak para aklayıp strateji belirliyor. daha sonra bunun dağılması gerekiyor ve hamleler tenpenny'nin poposunda patlıyor afedersin

    edit 2 : arkadaşlar bir devam yazısı yazacaktım ama bir türlü fırsat olmadı derlediğim bilgiler de kafamda dağıldı, fakat ilgi duyanların araştırabilmesi açısından bir sufle vereyim. yazının başında bahsettiğim epsilon oyun içi bir tarikat mesela. bunların bi şeyhi var radyoda röportajına denk gelebilirsiniz. değişik inançları var işte dünya aslında 150 yıl yaşındadır falan gibi. dinazor hiç var olmamıştır, her insan özünde mutludur... http://www.epsilonprogram.com/ diye web sitesi bile var. türlü benzer gizemlerin izini sürmek mümkün oyunda.
  • şu ana kadar izlediğim en iyi videosu türk kardeşlerimiz tarafından yapılan oyun. https://www.youtube.com/watch?v=lcdl9wfsv9o
  • son görev hariç cheat kullanmadan bitirdiğim oyundur. son görevde de cheat yapmayacaktım ama yangın ve duman efektleri yüzünden bilgisayar kastı. makine görüntüyü render edene kadar bir çok kez öldüm.

    en çok zorlayan görev ise pırpır uçakla yolcu uçağının halkası içinden geçip uçağa atladığımız görevdi. ne yaptıysam o kırmızı halkayı tutturamadım aga. sonra forumlara girdim, okudum. çok basit bir yöntemi varmış. kendimden utandım.

    "halkanın içinden geçmeye çalışma. sen sabit hızla yatay git, öteki uçak gelip senin içinden geçsin"
  • 10.yılını doldurmuş olan efsane...

    inanılır gibi değil ama cj ve çetesi ile tanışalı, 3 adet metropol şehri barındıran, bunun yanında kasabalar, köyler, dağlar, ormanlar, çölleri bulunduran devasa san andreas eyaletini keşfedeli, seride ilk defa saç-sakal tıraşı olma, dövme yaptırma, egzersiz yapıp kas yapma, yemek yeme, kilo alıp verme, yüzme, çeşit çeşit kıyafet değiştirme gibi karakter kişiselleştirmelerini yapabildiğimiz uçsuz bucaksız bu devasa oyunu tanıyalı tam 10 sene olmuş.

    hatırlıyorumda internet kafeden hilelerini alıp geldiğimiz, 6 adet cd'si ile yüklemeye çalıştığımız, ufo, koca ayak, hayalet gibi bir sürü gizemi içinde barındıran, geçmişe özlem duymamızı sağlayan, san andreas multiplayer gibi eklentilerle birlikte yıllarca oynanımızı sağlayan enfes bir başyapıt.

    burada çok daha güzel şekilde özetlenmiş

    hayatımı değiştirdi yeminle bu seri, hastasıyız.
  • xbox 360'a çıkmış bugün remastered versiyonu, 3.74 dolar şu anda amerika mağazasında. hatalı bir fiyat olabilir, almak lazım.
  • bu oyunun yaşattığı zevki başka hiç bir oyun yaşatmadı.

    belki gta v pc için çıkarsa bu fikrim değişebilir.
  • öğrenciyken 3-4 günde hilesiz bitirdiğimi bilirim be ne günlerdi... vakit bulsam kurup tekrar oynarım.
  • en son üç yıl önce ki üçüncü bitirişimden sonra, biraz önce big smoke ve tenpenny dallamalarını hakkın rahmetine kavuşturarak ana görevlerini dördüncü kez bitirdiğim efsane oyun. gta 5 pc'ye gelmeden önce seriyi şöyle bir gözden geçireyim derken gta3'ten (bkz: #40004161) ve gta vice city'den (bkz: #44956915) sonra bunu da 36 saatlik süre, %82'lük oranla, son görevi yaparak sonlandırdım. gta 4'ü serinin bir parçası olarak saymadığım için gönül rahatlığıyla gta 5'in pc ye gelmesini bekleyebilirim artık. belki o zamana kadar ara ara açar %100 tamamlarım san andreas'ı.

    muhtemelen şimdi oyun hakkında yazacağım birçok şey önceki entrilerde de mevcuttur ama belki ekstra bir şeyler çıkar yine de. hem bu oyun için defalarca yazmaya değer.

    öncelikle benim için bilgisayar tarihinin mafia ve diablo ii ile beraber en iyi üç oyunundan biridir san andreas. bu güne kadar üç kez son sistem bilgisayar topladım, çıkmış, çıkabilecek her yeni nesil oyunu yükleyebileceğim sistemler oldu bunlar ama windows ve gerekli diğer programların kurulumundan sonraki ilk işim bu üç oyunu yüklemek oldu hep. bilenler bilir mafia ve baal run bitirme nispeten daha kısa olduğu için onları düzenli olarak her sene bir kere yapmışımdır ama san andreas'a iki sene ara verip tekrar bitirmenin keyfi de bambaşkadır.

    bilmeyenler için hikayeyle başlayalım;

    --- spoiler ---

    biraz 92' los angeles olaylarlarından (bkz: los angeles ayaklanması) esinlenmiş hikayemiz, yine 1992 yılında ana karakterimiz carl johnson'ın (cj) doğup büyüdüğü los santos şehrine dönmesiyle başlıyor. öncesini anlatmak gerekirse 80'li yıllarda los santos şehrinde çeşitli çeteler hüküm sürmektedir. cj de daha küçük yaşta abisi sweet ile beraber doğduğu sokak olan grove street çetesine katılmıştır. 1987'de en küçük kardeşleri brian'ın öldürülmesi cj ile sweet'in arasını bozar. çünkü sweet kardeşine sahip çıkamadığı ve olay yerinde olup onu koruyamadığı için cj'yi suçlar. bunun üzerine de kahramanımız lanet olsun böyle hayata diyerek homilerini ardında bırakıp libery city'ye taşınır. burada beş sene boyunca şehrin en güçlü ailelerinden biri olan leone ailesi'nin üyelerinden joey leone için araba hırsızlığı yapar. 92'de ballas grove street liderliği yapan abisi sweet'i öldürmek için araba ile sokaklarından geçerken evlerini tarar. sweet kurtulur ama anneleri ölür bu saldırı ile. bunun üzerine cj doğduğu mahalleye döner yıllar sonra.

    los santos'a sadece cenaze töreni için gelen cj, kısa sürede grove street'in şehrin diğer iki büyük çetesi ballas ve vagos'a karşı büyük güç kaybettiğini ve zor durumda olduğunu görür. bunun sebebi de grove street nispeteden daha insani sebeplerle (bölgelerini korumak vb.) oluşmuş bir çete iken ballas ve vagos'un şehrin sözde bu çetelere karşı oluşmuş polis biriminin başında olan polis şefi frank tenpenny ve adamları ile işbirliği yaparak uyuşturucu vb. suçlar işleyerek para ve güçlerini arttırmasıdır. bu iki çeteyle uğraşmalarının yanında tenpenny ve onun amacına hizmet eden diğer iki polis memuru pulanski ile hernandez'in de baskıları altındalardır sürekli. bu duruma gönlü el vermeyen kahramanımız yeniden doğduğu yerde kalıp ailesine yardım etmeye karar verir.

    lakin işler onun için çok daha zor olacaktır. bir yandan sweet ile diğer çetelerle grove street'in gücünü göstermek için çatışırken, bir yandan da sözde kanun adamı olan tenpenny'nin kirli işlerini yapmak zorunda kalır. yine de bu durumdan çok da şikayetçi olmayan kahramanımızı asıl üzecek şey grove street'in abisi ile beraber en önemli isimleri olan, çocukluk arkadaşları big smoke ve ryder'ın büyük satışları olacaktır. daha önce sweet'e grove street ailelerine maddi destek sağlamak için uyuşturucu işine girmeyi öneren ama olumsuz yanıt alan big smoke hırsına yenik düşüp, ryder'ı da tarafına çekerek ballas'la iş birliği yapmaya başlar. bunu bir süre gizli yapan smoke ve ryder daha sonra tüm geçmişlerini, mahallelerini unutacak kadar ileri giderek sweet'i öldürmeyi planlarlar. fakat sweet ve cj'yin kız kardeşleri kendl'ın sevgilisi cesar şans eseri sweet'e tuzağın kurulacağı gün big smoke ve ryder'ı ballas ve tenpenny ile iş birliği yaparken görür ve cj'yi olan biteni kendi gözüyle görmesi için yanına çağırır. olan biteni gören cj büyük hayal kırıklığıyla şaşırırken aynı anda ballas'a bir saldırı düzenlemek üzere olan abisinin aslında büyük bir tuzağa düşmek üzere olduğunu anlar ve hızla çatışma bölgesine gider. saldırıya geçtiğini sanan on katar groove street elemanı kendilerinden sayıca çok daha fazla ballas'ın arasında kalmıştır nitekim. abisi ağır yaralanmışken olay yerine yetişen cj tüm bu ballas üyelerini öldürmeyi başarır ama bu sırada polis de gelir ve yakalanmaktan kurtulamaz.

    kendisini yakalayanlar tabi ki tenpenny'nin adamlarıdır. olay yerinden bilinmeyen bir yere götürülürken başına çuval geçirilmiş kahramanımız önce bize, i can't breathe diyerek günümüzdeki nigga akrabalarına selam çakar. tenpenny ve pulanski sweet'i hastaneli hapishaneye atarken, cj'yi hala kullanabileceklerini bildikleri için onu şehirden çok uzağa, eyaletin en güneyindeki bir bölgeye bırakıp oradaki bir kasabada yaşamaya zorlarlar. abisinin hayatta kalmasını istiyorsa şehire geri dönmemesi ve smoke'tan intikam almaya çalışmamasını tembihlerler.

    böylece kahramanımızın asıl macerası sanırım 26. bölümden sonra başlamış oluyor. çünkü her ne kadar los santos'tan uzak kalması gerektiğini bilse de tüm düşmanlarını net olarak tespit etmiştir artık; tenpenny ile tayfası, big smoke ve ryder. bunlardan intikam alacağı günler gelene kadar bir çok maceraya atılacak kahramanımız o zamana kadar zengin ve güçlü bir kişilik haline gelmeyi başaracaktır. bu yolda da yanında zenci homieleri değil, zorlu görevlerde ona yardım edecek meksikalı enişte adayı cesar vialpando, beyaz amerikalı zero, ve ona işlerine ortak edebilecek kadar güvenip maddi olarak da güçlenmesini sağlayacak çin'li woozie olacaktır genelde. böylece çok sevdiği grove street'ten uzaktayken farklı insanlara da güvenebileceğini anlayacaktır kahramanımız.

    --- spoiler ---

    hikayemiz böyle. aklımda kalan diğer detayları yazmadan önce bu oyunun şahsi fikrimce serinin gelmiş geçmiş en iyi temsilcisi olduğunu da belirtmem lazım. vice city için aynı düşünceye sahip olanlara da saygı duyarım tabi. vice city özellikle ana karakteri (tommy vercetti) ve 80'lerde geçmesinin verdiği avantajla, zamanın kıyafet, araba ve müziklerini başarılı bir şekilde ön plana çıkarması ile bu yönlerde bence de san andreas'tan daha iyi* ama genel olarak san andreas birkaç adım önde yine de bana göre. bunun en büyük sebebi de san andreas'ın gta 3'ün seriye olan etkisi kadar büyük bir etki yaratacak içerikle vice city'den sonra gelmiş olması. gta 3 başlığındaki entrimde yazmıştım; gta 3, iki boyutlu seriyi üç boyuta taşıyan ilk oyun olarak sırf o özelliğiyle bir kilometre taşıydı zaten. san andreas ise bugün ki yeni nesil temsilcilerin (gta iv, v) sahip olduğu devasa içeriklere sahip olan serinin ilk oyunudur ve bugün olanların bir habercisidir adeta. bu yüzden efsanedir ve yeni nesil grafikler ile oyun mekaniklerini bir kenara koyarsak verdiği haz ile serinin gta v dahil hala en iyi oyunudur, belki de bu tahtı hiçbir yeni nesil temsilci de alamayacaktır.

    şimdi bu oyunu böylesine mükemmelleştiren öğelerden bahsetmek gerekirse; öncelik tabi ki ana karakterimiz carl johnson, namı diğer sicey'in olacaktır*. yukarı da bir tommy vercetti olmadığını belirttik kısaca cj'yin*, hatta çoğu göreve risk/kazanç kriterini göz önüne almadan, o zenci aksanıyla ayt* deyip girişmesiyle serinin en sümsük karakteri gta 3'ün claude'unu da andırmıyor değil. ama dostum bu adam yine de bir harika. adeta bir john rambo, bir kara murat, bir yusuf miroğlu, bir bombacı mülayim, bir vecihi. yok yok hatta hepsinin birleşimi! oyun boyunca bir çok yancısı olmasına rağmen görevlerin en zor kısmını hep kendi halletmektedir kahramanımız. bunun için gerekiyorsa çok kısa sürelerde en iyi silahları, arabaları, hatta helikopter ve uçakları kullanıp, paraşütle atlamayı dahi öğrenmektedir. bunun yanında spor salonuna düzenli gidip fit bir vücuda kavuşunca, o karışık zenci mahallelerinde polisten kaçmak için arabaya dahi ihtiyaç duymayacak şekilde çevik hale gelip çitlerden, duvarlardan atlayıp zıplayarak kurtulup save evine gelebilmektedir. görevlerde kolaylık sağlayacak daha bir çok diğer fiziksel gelişim gösterebilmektedir oyun boyunca.

    ana karakterimizin yanında yan karakterler de serinin önceki oyunlarından çok daha etkin ve ana karakterle daha fazla etkileşim halindeler. oyunun neredeyse başından sonuna kadar cj'ye görevlerde eşlik eden abisi sweet (hapiste geçirdiği süre hariç), gerçek yüzleri ortaya çıkmadan önce homieleri olan big smoke ve ryder, kendl'la olan ilişkisini onaylamadığı için tanışma fasılları pek sıcak geçmese de, sonradan belki de en sadık arkadaşı olan meksika'lı yağız oğlan cesar, ortalara doğru takıma katılan elektronikçi zero ve pek mistrıs bir tip olan truth gibi karakterler de hikayeyi ve oyunun seyrini renklendirmektedir. ayrıca oyunun sonlarına doğru, beklenmedik bir sürprizle serinin çoğu hayranının favori karakterlerinden olduğuna şüphe duymadığım, vice city'nin ağır toplarından(!), meşhur aksanıyla brit kardeşimiz kent paul ve her zaman ki telaşlı halleriyle avukat ken rosenberg de takıma katılıp komboyu tamamlarken, oyunun finalini de bir hayli keyifli hale getirmektedirler.

    böylesine bir karakter zenginliğine sahipken oyunun en önemli özelliği ise başta belirttiğim dev içerik. bir kere serinin önceki tüm oyunlarının toplamından daha büyük bir haritaya sahip san andreas. bu haritada getto mahallelerden tutun, modern şehirlere, bir çok country kasabalarından tutun, dağlar, çöller, deniz ve barajlara kadar bir çok gezilip, görülebilen mekan mevcut. zaten diğer oyunların aksine bir şehir değil, koca bir eyalet san andreas. harita dışında kendisinden sadece iki sene önce piyasaya çıkmış vice city'nin üzerine getirdiği yenilikler saymakla bitmez sanırım. bazı şeyleri ıskalayabilirim muhtemelen ama vice city'de olmayıp, san andreas'ta olan yeni özellikleri şöyle madde madde sıralamaya çalışayim;

    - bir çok değişik tarzda kıyafetlerin satıldığı farklı mağazalar,
    - yine bir çok saç modeli sunan berberler,
    - çeşitli dövüş tekniklerinin öğrenilebildiği, vücut geliştirme yapılabilen spor salonları,
    - buna karşıt olarak bol bol yiyip şişmanlayabildiğimiz restorantlar,
    - otomobil, motosiklet vb. kursları,
    - dövmeciler,
    - bisiklet sürebilme,
    - yüzme,
    - çeşitli iş yeri ve evleri soyup, hırsızlık yapabilme,
    - araba modifiye edebilme,
    - çit, duvar, çatılardan atlayıp, tırmanabilme,
    - hikayeye uygun olarak gang olayı var tabi. aslında bu fikir olarak güzel, pratik olarak oyunun belki de tek başarısız yeniliği. bazı görevlere homilerimizi alıp gidebiliyoruz ve bölgelerimize saldıran diğer çetelere karşı koyup, onların bölgelerini ele geçirebiliyoruz. ama respect seviyemizi yükselttiğimizde yedi taneye kadar adam çağırabilmemizin yanında bu adamların cpu iq seviyesi yerlerde süründüğü için pek faydalarını göremiyoruz. ya arabaya binmezler, ya peşinizden koşarken bir yerlere takılırlar, veyahut çatışma alanında sap gibi ortada kalıp ikinci ve üçüncü ataklarda ölüp sizi yalnız bırakırlar.

    ayrıca görevlerden bunalınca çerez niyetine yapılabilecek bazı hobiler de mevcut. adeta oyun içinde oyun olan bu eğlencelikler de şöyle;

    - basketbol oynayabilme. hatta yukarda bahsettiğim mağazalardan birinden basketbol formaları alıp moda girilebiliyoruz iyice.
    - atariler! ben bunu üçüncü oynayışımda keşfetmiştim galiba. hemen oyunun başında cj'yin evinde bildiğin tv'ye bağlı micro genius var. 8 bit'in zamanında popüler oyunlarından olan galaga tarzı bir oyun mevcut içinde sadece. başka kaset aradım evde ama mamafih bulamadım.* 80 ve 90'larda büyüyen çocuklar için inanılmaz bir sürpriz ve keyif yine hikayesi o tarihlerde geçen bu oyunda böyle bir özelliğin olması. hatta ileride menajerliğine soyunacağımız ünlü rep yıldızı kardeşimiz madd dogg'un malikanesinde bir çok farklı oyunun olduğu atari makinelerinin bulunduğu mini bir atari salonunda iyice nostalji yapabiliyoruz.
    - casinolar. bu özellik benim için hobiden öte zenginleşmek için bir araç. nitekim poker oynayarak elli bin kadar dolarımı bir saat kadar bir sürede, biraz sabırla bir milyon doların üzerine çıkarttım. benim gibi hile yapmayı sevmeyenler için oyunun en önemli mekanlarından biri haline geliyor casinolar.
    - ayrıca özellikle güneydeki chiliad dağından ve diğer yüksek yerlerden paraşütle atlayabilmek de mümkün.
    - bilardo oynayabilme. vallahi bunu da ilk kez bu bitirişimde fark ettim. sanırım yine madd dogg'un malikanesinde ve başka yerlerde de mevcut bilardo masaları ama daha önce hiç dikkatimi çekmemişti. yada oyun sitelerindeki incelemelerde okudum ama unuttum. sonuçta ilk kez bu bitirişimde rastladım buna da ve ilginç bir şekilde gerçekleşti bu. şimdi toreno'nun verdiği bir görev var; motorla hareket halindeki lanet olası federallerin kargo uçağına arkadan kalkmadan girip, içeride onları öldürüp uçağı havada imha ederek aşağı paraşütle atlamamız gereken. şimdi uçak o kadar ilerlemişki paraşütle indiğim yer, görevi aldığımız hava alanına hayli uzak bir kasaba oluyor. orada yol üstünde lil'probe inn adlı, bar tarzı minik bir yer var ama dikkatimi çeken barın önündeki direğin üstünde bulunan ufo modeli. içeri girdiğimde de duvarlarında sadece geçmişten o güne çekilmiş ufo resimleri ile dolu. hoş bir barmen, bir kaç masa ve az ileride de bir bilardo masası mevcut. ilk defa burada ıstakayı elime aldım, yenilince de bilardo sopasıyla adamı öldürüp paramı geri aldım tabi. yalnız oynadığım kişi izdanbut gibi bir zenci kardeşti. buna sopayla 5-6 kere vurup pekmezini dökerken, orada bizi izleyen güneyli ihtiyar bir amcaya iki tane vurunca ölmesi üzmedi değil :(

    yukarıda saydığım tüm bu dev içerik oyunu tekrar tekrar oynanabilir kılıyor, hatta bitirdikten sonra dahi san andreas'a hayatın devam ettiği bir yer hissi verdirebiliyor. böylece meyin sıtoriyi bitirdikten sonra bile ara ara girip bir kaç saat eğlenceli vakit geçirebiliyoruz.

    oynanışı zenginleştiren tüm bu içeriğin yanında, oyunu eğlenceli kılan komik ve ilginç ayrıntılar da mevcut. aklımda kalan bir kaçı şu;

    - san fierro şehrinde tanıştığımız ve maceramıza teknolojik destek sağlayan zero karakteri var malum. bu kardeşimizin bir de elektronik mağazası var arada ziyaret ettiğimiz. orada gözden kaçıran olmuş mudur bilmiyorum ama gta vice city ve manhunt oyunları satılıyor raflarda. vice city coverında lance vance dance dallamasının resmini gören cj'yin who the fuck is this demesiyle zamanla ne kadar insan sarrafı olduğuna da şahit olabiliyoruz.**
    - spor salonunda bolca zaman geçirip kas yaptıktan sonra etraftaki kadınlardan nice muscles diye iltifatlar işitebilirsiniz.
    - oyundan afk olduktan bir süre sonra kamera cj'yin gözlerinden göstermeye başlar etrafı. kahramanımızın yoldan geçen kadınların götlerine kilitlenmesi ile soyunun aslında türk esnaflarına dayandığını anlayabiliyoruz böylece. özellikle bunu san fierro'daki tamirci dükkanının önünde duruyorken fark etmemle daha da kuvvetlendi bu ihtimal. sadece elinde çay bardağı eksikti nigga kardeşimizin.*
    - komik bir başka şey de seyir halindeyken durdurup arabasını gasbettiğinizde insanlar tepki verirken, park ettikten sonra gözlerinin önünde arabalarınız çalarsanız hiç oralı olmuyolar.
    - son görevde big smoke'un saklandığı binaya girmek için bir duvarı yıkmamız gerekiyor. bunun için de hoş bir sürprizle toma kullanmamız gerekiyor. bu vesile ile gahraman policelerimize(!) karşı empati kurabiliyoruz vesile böyle bir oyun da olsa. o ne güzel araçtır öyle la? fışşş serpiyon suyu uçuyo herifler, vay madırını fadırını centılmın...

    eh, gta ile ilgili yazarken en keyiflisi finali müzikleriyle yapmaktır şüphesiz ki. gta 3 ve vice city'de olduğu gibi san andreas'ın da radyo istasyonları tek kelime ile harika. küçük bir amme hizmeti ile bu radyo istasyonlarının linklerini paylaşalım önce;

    k-rose (country): http://www.youtube.com/watch?v=27wx2uh1ars
    playback fm (hip hop): http://www.youtube.com/watch?v=uobmbmpnc6e
    bounce fm (funk): http://www.youtube.com/watch?v=h3ldvmukeoy
    k-dst (rock): http://www.youtube.com/watch?v=6z5eoz8y1iq
    sf-ur (house): http://www.youtube.com/watch?v=n04mx-zyr1u
    radio los santos (hip hop): http://www.youtube.com/watch?v=f8ojwflysqc
    radio x (alternative rock): http://www.youtube.com/watch?v=imr6-qnnilo
    csr 103.9 (soul - r&b): http://www.youtube.com/watch?v=npurvkr4jzg
    k-jah west (raggea): http://www.youtube.com/watch?v=j13uzkyzjvi
    master sounds 98.3 (rare groove): http://www.youtube.com/watch?v=sawrob66bua
    wctr (talk): http://www.youtube.com/watch?v=zgehskbgjbu

    görüldüğü üzere oldukça farklı türde müzik yapıyor san andreas radyoları. ayrıca gettolarda zencilerin arabalarını gasp ettiğinizde radyoların büyük oranda hip hop, güneydeki kasabalardaki insanların araçların da ise country yayın yapan k-rose çaldığına şahit olacaksınız. bu da güzel düşünülmüş bir ayrıntı. zaten bu oyunda her daim sisli havasıyla flint bridge'i k-rose dinleyerek geçmek gibi ayrı bir zevk mevcut. deneyin pişman olmazsınız. pek sevmiyorsanız da bu oyundan sonra country müziğe olan bakışınız eminim değişecektir.

    birde neredeyse on sene önce ilk kez oynadığımda, yine çaldığım ilk arabaların birinde, hiç beklemediğim bir şekilde en sevdiğim grupların başında gelen depeche mode'un meşhur personal jesus'ının çaldığını duyduğum anda olduğu kadar güzel başka bir sürprize daha rastlamadım herhangi bir oyunda. ve ilk defa san andreas'ta duyduğum patsy cline'ın three cigarettes in an ashtray'inin müptelası oldum. o ne güzel sesmiş be kadın...

    işte san andreas'ın müzikleri de bu kadar güzelken yine de vice city'de olan emotion tarzı bir slow radyo istasyonunun eksikliği hissedilmiyor değil. nigga dostlarımızın neşeli adamlar olması buna bir sebep olabilir ama özellikle oyunun hikayesinin geçtiği zamanda, 80' sonları ve 90' başlarında harika pop slowlar yapılmış ve genelde listelerde hit olmuşlardır. ben de bunu göz önünde bulundurup 88-93 arası, beş yıllık periyodun popüler slowlarından, 15 şarkılık güzel bir user track list yaptım kendime şöyle;

    - a whole new world
    - another day in paradise
    - because i love you
    - don't know much
    - how am i supposed to live without you
    - i don't have the heart
    - i have nothing
    - if you don't know me by now
    - it must have been love
    - lost in your eyes
    - more than words
    - masterpiece
    - right here waiting
    - love will lead you back
    - one more try

    tabi cj ile görev yaparken değil daha çok san andreas'ta bolca bulunan dağ, tepeleri amaçsız gezerken dinledim bu kendi istasyonumu. yoksa hip hop'çı homieleri ''wtf nigga, change this shit!'' diye çıkışabilirlerdi...

    kısacası* efsane sıfatını gerçekten hakeden bir kaç oyundan biridir grand theft auto san andreas ve biraz da olsa bilgisayar oyunu oynamayı seven herkesin denemesi şarttır. zaten grove street'te başlayıp, grove street'te biter. bunun ne anlama geldiğini ve nasıl bir haz verdiğini de sadece bu şaheseri bitirenler bilir.

    ***

    100 üzerinden değerlendirirsek;

    grafik/ambiyans: 95 *
    ses/müzik: 95
    konu/hikaye: 96
    kontrol/oynanabilirlik: 98
    eğlence: 99

    sana ortalama puanım kanka: 96,6
hesabın var mı? giriş yap