• isveç’in bu seneki oscar aday adayı 2018 yılı yapımı film. yönetmenliğini ali abbasi 'nin yaptığı filmimiz, başta cannes film festivali olmak üzere norveç uluslararası film festivali ve münih film festivallerinden ödülle dönmüş.
    https://www.imdb.com/title/tt5501104/
  • (bkz: border)

    isveç menşeili, 2018 yılının en farklı en değişik filmlerinden biri, bence kesinlikle ilk üçe girer.
    insan/hayvan, iyi/kötü, erkek/dişi kavramlarını alt üst eden karakterleri, konusu kurgusu, ortamları, kamera açıları ve neticede çok kendine has bir anlatım dili ile filmi gayet başarılı buldum.
  • dünya üzerinde anlatılmamış hikaye kalmadığını mı düşünüyorsun, izle de gör kardeşim kalmamış mı.
  • film güzel de o nasıl rahatsız edici bir çirkinliktir. iştahım kaçtı. film bittikten sonra victoria secret defilesi seyrettim. ayarlarım anca kendine geldi.
  • çok ilginç bir film çok absürt ve farklı bir hikayesi var yetişkinlerin izlemesini tavsiye ederim bence fragmanına bir bakıp izlemeye karar verin kimi kişilere ağır gelebilir ayrıca 18+ olduğunu vurgulamak lazım çocuklara göre değil, sonuna kadar soluksuz akıp giden bir film.
  • çok iyi bir yapıt. izlediğim şey benim gerçekliğime çok yakın.

    --- spoiler ---

    gerçekten trollerle ve hatta elflerle birlikte yaşadığımızı düşünüyorüm. iyi bir insan olabilirsek bir gün şirinleri bile görebilme hayalimle 30 yaşını devirdim.
    --- spoiler ---
  • bundan daha ilginç ve rahatsız edici bir filmin varolduğuna asla inanmıyorum.

    yalnız bazı olayları kafamda tam oturtamadım.
    bütünüyle anlayan varsa yeşillendirsin.
  • sinemada high-concept ve low-concept kavramlarından haberdar olanlar için tanımlamak gerekirse, her unsuruyla low-concept bir film. bu yüzden nefret edeni muhtemelen bol olacak.

    film, romans, gerilim, fantezi, dram, noir gibi birçok farklı janrı iskandinav pastoralliği ve minimalizmi içinde harmanlamaya çalışıyor, büyük ölçüde başarıyor da. fikir olarak daha çok kimlik arayışı, ayrımcılık, estetiklik (hayır, estetizm değil) gibi konuları irdeliyor ama bunu son yıllarda artık ezbere kalıplarla yapılan o irrite edici sjw* tavrıyla değil, daha sinemaya yakışan bir objektiflikle ortaya koyuyor.

    yukarıda birinin daha yazdığı gibi insan-hayvan, erkek-kadın gibi ayrımları sorguladığı ve hikayeyi bu ayrımların adeta içinden geçip yok eden protagonistlerin etrafında ördüğü için faydalı, vizyon açan bir film olduğunu düşünüyorum. on tane yobaz yanlışlıkla izlese, beşinin aklının bir köşesinde kalsa o bile kardır. ama elbette böyle bir çıkış noktasından daha güçlü ve etkileyici bir hikaye çıkartılabilirmiş. film bittiğinde fikirsel açıdan tatmin oluyorsunuz ama sanatsal açıdan izleyene çok da bir şey geçmiyor. fragmanı (müziğin de bunda çok etkisi var) açıkçası daha etkileyiciydi. bu açıdan çok da bayıldığım bir film olduğu söylenemez. yine de avrupa sineması, isveçlilik, açık kafalar, gerçekçi kurgu, vs. görmek, zehirlenen gözlerini arındırmak isteyenler hiç düşünmeden izleyebilir.
  • 'ben ne izledim?' türünde bir film. farklı konuları, festival filmlerini severim ama bu neydi yahu! çok rahatsız edici ve igrendirici sahne vardi. bir saatini merakla izledim ama sonrası öyle olmadı. muhakkak çok derin anlamları vardır ama bunlara vakıf olmak istemediğim bir deneyim oldu.
  • 110 dakikalık, 2018 yapımı film. 8 / 10.

    "neandertal vs sapiens ?"

    1981 tahran doğumlu iranlı yönetmen ali abbasi, 91. oscar ödül töreninde makyaj dalında adaylık da kazandığı işinde gerçekten fantastik ve bolca düşündüren bir dramaya imza atmış. tabi bu oldukça orijinal görünen hikayenin asıl sahibi olan john ajvide lindqvist'i es geçmemek gerek, kendisinin bir diğer enfes senaryosunu da lat den ratte komma in 'de deneyimlemiştik. filme dönelim, tabi gerisi spoiler, dikkat ediniz:

    --- spoiler ---

    film asıl bakış açısını, fikrini 65. ve 68. dakikalar arasında ormanda geçen sekansta net bir şekilde dile getiriyor: "insanlık dünyaya yayılmış hastalıktır". bunu söyleyen ise, ilginç dış görünüşüyle dikkat geçen ana karakterlerimizden ikincisi.

    aslında dış görünüşler ilginç değil, ana karakterlerin neandertal gibi görünmesi tesadüf değil. sapiens'in (bizim türümüzün) tüm dünya üzerine yayılarak katlettiği, neslini ortadan kaldırdığımız bir insan türü neandertal.

    filmdeki başroller günümüze bir şekilde ulaşmış, insan nefreti ve zulmünden kaçabilmiş iki neandertal. tıpkı filmde bolca vurgulanan, kurtluğunu bırakıp insana yanaşan "köpekler" gibi, sağ kalanlardan bazıları evcilleşmiş; hatta sınırda devletine hizmet veren bir kamu görevlisi haline gelmiş. diğeri ise halen "toplayıcılık" yaparak besleniyor, ve kin güdüyor. işte filmin (ve senaryonun) bu yukarıdaki saydıklarımı seyirciye sunma şekli bence müthiş ve çok orijinal.

    fakat final kurgusunda işlerin çok da başarılı şekilde toparlandığını hissedemedim ben, bunda filmdeki çiftleşme ve cinsiyet irdelemelerin, cinsiyet ve üreme sembol metnine tam anlam verememiş olmam kendi adıma ana etkendi. bu kalemde senarist ve ekip, uzayan klitoris sekansından anlayabileceğimiz üzere daha evrim kökenli bir yol izlemiş görünüyor gerçi...

    --- spoiler ---

    sonuç olarak oldukça orijinal ve farklı bir kuzey filmi "border". farklı coğrafyalardan farklı filmler denemekten hoşlananlar için son yılların en iyilerinden bence. anafikir bile atalarınızı, "insanlığınızı"(!) tekrar gözden geçirmenize neden olabilir, ona göre. *

    ek1: filmi izlemeden önce göz atın: neandertal soyunun tükenme nedeni.
hesabın var mı? giriş yap