grunge

• seattle ruyalari , mother love bone , singles , chris cornell ve adini kullanmaktan hazzetmedigim^* bircok hayranlik uyandiran muzik suslemesinin biraraya gelip olusturdugu ruhtu bu. sonralari herkes bunu o kadar cool buldu ki , bir ucundan yakalamak istedi. muzisyenler bile ayni atmosfere kapilip kendilerini grunge gruplardan esinlemis rockci olarak nitelendirdiler. ancak bu muzik turu aslinda tamamen kendine has bir soul iceriyordu ve hicbir boktan anlamayan bu gerizekalilar bir sekilde populer oldugu icin bunu da rock kategorisine yerlestirmek istediler. tamamen populerlige ve cool olmaya yonelik poprock diye salakca bir tur urettiler. zamaninda -gercek zamaninda - seattle bar muziginden hoslanan bu kucuk toplulugun da bir kismini kendilerine cekerek (ki bunun icin onlara sadece tesekkur etmek istiyorum) grunge muzigi oldurduler. artik kimse grunge muzik dinleyen , grunge diye adlandirilan kisiler olmak istemiyordu hatta sonradan bu aclik o kadar buyudu ki "girls who like boys to be girls who do boys like they are girls" falan diye giden sarkilrda cosmaya basladik - oyle ki simdi olsa gene cosabilirim- acinasi hale geldik. sonucta, kenarda sessiz sessiz duran ve butun bunlarla hicbir ilgisi olmayan bir grup insanin varligini farkedip -ben de- niye zipliyorum ben , dur bi oturiim dinliim dedik bazilarimiz. ve ben onlari seviorum. ve hala bu basligin varligini bile seviorum. (cok yildiz kentervari bir entry oldu ama ona da girsin.)
• (bkz: alice in the temple of pearl garden)
• 90'ların başında hair metal olayını sonlandıran hadise.
• alternatif müziğin ilk örneği olarak gösterilen, tarifen metal ve punk müziğin karışımı olan aslında tam olarak özel bir tanımı olmayan ve kendine özgü bir sound oluşturmuş çok hoş bir müzik akımı. temsilcileri ve iyi örneklerini şöyle sıralayabiliriz nirvana, alice in chains, pearl jam, temple of the dog, green river, screaming trees, tad, soundgarden, mudhoney, mother love bone, swallow, fluıd, melvins and wipers. kendileri imaj kaygıları olmadan bir bölümü daha çok punka bir bölümü daha çok metale yatkın, genelde metal sololarına ve vokaline pek rastlamadığımız ama punk gibi de fazla tekdüze ve hızlı olmayan içinde bolca varyasyonlar görülen müzik çeşidi zamanla tükenmiş ve şu an grunge diye adlandırabileceğimiz pek bir grup (hiç mi desem) bulunmayan bir hale gelmiştir. yine de dinlemesi ve keşfedilmesi had safada tavsiye edilir...
  müzik tarihinin bir dönemine damgasını vurmuş, leke izi aşınsa bile asla çıkmayacak müzik akımı.
• seattle’daki grunge’lar hem ideolojik duruşlarından hem de sınıfsal konumlarından ötürü eski,kirli giysiler giyiyordu ve bunun yanısıra politik bir tavra da sahiptiler. türkiye’de ise işin sadece imaj kısmı ithal edildi, uyanık mağazaların durumu fark etmesiyle bu tip giysiler vitrinlerde pahalı fiyatlarla yerlerini aldılar ve ironik bir tablo ortaya çıktı.
• (bkz: oduncu gömleği)
• (bkz: grunge zirvesi)
• newsweek'in 90'ların başında "boşanmış çiftlerin çocuklarının gitara başlaması sonucu oluşmuş akım" olarak nitelendirdiği müzikal ve kültürel hareket. (kaynak: music facts and trivia, martin roach, virgin books)
  yok artık daha neler d iyesi geliyor insanın tabii, biliyorum...
• grunge denildiğinde akla sonic youth gelmelidir...
• (bkz: #9308774)