gül ile bülbül
-
hepi topu menfaat ilişkisi. efendim, şair olmayan bazı canbilimciler* derler ki bülbülün en sevdiği yemekler arasında olan bazı kurtçuklar sadece gülün tomurcuk kısmında bulunurmuş. meğer şol namussuz bülbül-ü şeyda aşktan değil açlıktan figan ededururmuş yüzlerce yıldır. benim aşka inancım kalmadı sorma sorma...
-
sinirli ve sayili imgelemler edebiyatimizin pop muzikteki "uzak-tuzak" kafiyesine denk gelen ikilisidir. "bulbul gule kavusamaz, gul dikenini kaktirir"in uzerine cikilamamasi da bana hep tarifsiz bir istirap vermistir. oysa ki bir kere de bulbul gul ve lale uclemesi yapilsa, bulbul gule meyledecekken laleye karsi da hic bos olmadigini farketse?
sonra bulbul lale ile kasca, gul hiddetlenip kizarsa, dikenlerini dokup onune gelene verse, ama laleden istedigi tadi alamayan bulbul gule dondugunde orta mali olmus diye hayiflansa?
ya da ne bileyim gul, bulbul ve bahcevan olsa. bahcevan gulu usul usul oksarken, bulbul dellense, ama ottukce bahcevan hepten aska gelse? bulbul de cilem sesimmis amma isin bu boyutundan haberdar degildim, feryad figan ederken ambiyans sagladim vah bana vahlar bana dese?
ya da hepten degisik bir sekil olsa kestane ve sincap, ordek ve kayin agaci, silgi ve rollodesk gibi imgelemler bulunsa ne guzel olurmus. ama mecburi istikamet bulbul gul, yay kas, kara zuluf, inci dis otesine gecilmesi yuzlerce yil almis. hayatimda da hic bulbul gormedim bu arada. goreyim bakalim bu kadar lagaluga etmeye deger bir mahluk mu.(bu arada nasil bir libido varsa hayvanda birgule asik oluyor, bir sahin kizina, dengi bir kus bulamiyor.) -
en güzel heredot cevdet anlatır gül ile bülbül'ün aşkını. efenim biri ottur, öteki kuştur, bu nasıl iştir demeyin der. imkansız bir aşka düşmüştür gül ile bülbül. gül bülbülü görmeden onun sesine, bülbül gülü görmeden onun kokusuna vurulmuştur. gönül bu, ota da konar boka da sözü, belki de bülbül için icat olunmuştur.
heredot cevdetten dinlemek için: http://www.youtube.com/watch?v=toxwf7dfjwa
keşke, keşke bana da böyle aşık olsaydı biri. ağlıyorum lan çok pis özendim. -
biri ömrünün sonuna kadar solup solup açacak, bülbülü meftûn eden rayihasını rüzgâra salacak; diğeri de ecel şerbetini içene, sekerat anını idrak edene kadar ötecek. hafıza ve hayâl bir kenara işte bütün hikâye. bülbül, gülüm benim diyecek; har olup yanacak, yandıracak; gül de bülbülüm diye hasretle ve aşkla ah-u figan edecek; kavuşmalar hep bir sonraki bahara ötelenecek. bir dolu gözyaşını emecek bir tek tüy.
mukaddime-i aşk bahsinde, üstad lâedri, bu hazin hikâyenin kahramanları için şöyle bildirmiş:
...
gül gül dedi bülbül güle, gül gülmedi gitti
bülbül güle, gül bülbüle yâr olmadı gitti
...
şeyh hüseyin zamani hazretlerinin dediği gibi derim ben de:
"gülün gül-i cemaline meftûn olan bülbül, imsak vaktine dek ötse de sadece bir şeyi değiştiremez: iftiraktan neşet eden hasret. bülbülün ranâ sedasına kanatlarıyla yaydığı şakıyışlarının ruzigârına kapılan gül açtığı zaman evvela tebdil olan şeydir yeis." -
ve en acısı:
"senden bilirim yok bana bir faide ey gül, gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül" -
aşkın en güzel tasviri, birbiri için yanıp tutuşan ama kavuşamayan ikili. bir diğeri için (bkz: mum ile pervane). üzerine methiyeler dizilen aşkı, en güzel anlatan, yaşayan hatta, bu yüzden binlerce türküde işlenmiş olandır.
şimdi ne gül olmak kolaydır ne bülbül, ama en zoru bülbül olmaktır herhal, bülbüle düşen derdinden ötmektir, garip bülbül dolandıkça gülün etrafında derdine dert katılandır gül.. eteği yırtılandır gül, o'na baktıkça yüreği çırpınandır bülbül.. *, güle değen her yaban elin incittiğidir bülbül..
dikenlidir gül, nazeyleyendir, bundandır ki çok iş düşer bülbüle;
eğer çekemezsen gülün nazını
ne dikene dokun ne gülü incit * denmemiştir boşuna. -
bülbül gülü özledi
özlemini gizledi
gizli gizli izledi
narin kalbi sızladı
sırrı ona açmadı
kolayına kaçmadı
ötelere uçmadı
başka yar seçmedi
gülünden geçmedi
şarabından içmedi
uzaklık yakınlık
yakınlık uzaklık
bülbülümüz ârifti
hem dakik hem zarifti
sakın onu sorgulama
vehimlerde kurgulama
(isnetus 2019) -
nice zamandir beni merakta ve muhabbetinden mahrum biraktigindan mutevellid gece vakti paparayi yemis mubarek bir dosttur gul ile bulbul. kizarim kizarim da yine de bilirim ki, kendisi vefadir, sadakattir, gunbegun artan saf guzelliktir. ****
-
gül eder bülbüle nâz,
bülbül eder güle niyâz,
teftiş ettim şu cihânı,
ağlayan çok, gülen az -
ömer hayyamın "güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün" dizesi ile şiirinde bahsettiği aşk. bu dizeyi kimse bilmez adlı şaheserde mehmet gürelinin sesinden dinlemek ayrı bir güzelliktir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap