• özet; lüks semt, yüksek statü sahibi bi aile, bozuk şiveli abartılı karakterler, birkaç uyanık karakter ve akıllı, güzel ve diğer karaterlerin ortalamasında gülse birsel. kahkaha efektlerini de koyduğun zaman gülse birsel dizisi oluyor
  • gülse birsel tarzı film yapma rehberi de buna benzer bir şeydir, sadece süreyi bölüm yerine saatten hesaplamak gerekiyor.

    (bkz: aile arasında)

    tanım: insanların gözünü açabilecek rehber.
  • yucitek sandımdı, amazing hayrullah çıktı.
  • dış mekanları bile stüdyoda çekin
    her cümle sonuna gülme efekti koyun
    1-2 tane ana karakter dışı absürt karakter yaratın
    başrolden ilk 2-3 karakterden biri olarak siz oynayın

    not: avrupa yakası lover
  • takribi 17-18 sene önce o dönemki ev arkadaşım olan sevdiğim bir ağabeyimin ilgisi üzerine dikkat kesildiğim gülse birsel'in çalışma formülünü tanımlayan başlık.

    tabi yıllar içinde kaşarlandık, sikilmedik bir kulağımızın ardı kaldı, her çeşit iti köpeği, kolpayı, mübareği gördük.

    gülse hanımın cast tercihlerindeki katılımını hınzırca buluyorum. bu metodu hollywood uygular. bunun üzerine son yıllarda bayağı geyikler çıktı internette. peki bu metod nedir? çok basit. ticari bir prodüksiyon hedef odaklı olduğundan yazdığınız metindeki karakteri ortaya koyacak iyi bir oyuncu aramak yerine direkt yazdığınız karakteri yapıma koymak(ekstra oyunculuğa gerek yok güzelim kendini koy ortaya). ehehehe. gülse hoca allah için gerçekten istanbul'daki yaygın tiplemeleri hakkına vererek yapımlarına yediriyor. ha seyretmem. elit ya da ayrıksılıktan değil içine dalamıyorum bir türlü. ancak o tiplemeleri bizzat tanıdığım ve esasında bir şekilde bu hayatlara dahil olduğum için lokal lezzeti de vermiyor değil. yiğidi öldür hakkını ver.

    onun dışında çok şey yazılır da türkiye'de gülse birsel kendini ve işlerini çok doğru bir yere koydu. cem yılmaz gibi. normal şartlarda gönlümün kaymadığı isimler ancak demiri tavında dövmek hususunda usta bu insanlar. körlerin ülkesinde tek gözü olan kraldır geyiği gibi. bunlar da lazım, böyle böyle tekamül edeceğiz işte. olduğu kadar.

    nasıl ki netflix mal değneği aklına hizmet ama hardcore ekmek getiren amerikan metodunu doğru ticari süreçlerle işletiyorsa gülse birsel de türkiye'de az buçuk geyiği, özellikle istanbul'a özgü sıkışmış stereotipleri, enerjileri ortaya koyma tarafında rol almış bir figür. birol güven de onun bir türlüsü. yalnız işte bu tarz bir profesyonellik biraz da insanları ayıran o ince çizgideki tarafını belli ediyor. buradan çok feci felsefe kasarım da gerek yok. gani müjde, cem ceminay da sevmem ama onlar da lazım. umur bugay'ın hastasıyım o ayrı diye de bağlıyorum. *
  • öncelikle tamamen dekor olan bir stüdyo ortamı olacak
    her karakterin onu belli edecek bir özelliği olacak ama hepsinin, ki bunu karakterlere oturtmak oldukça zor olduğu için bence kadroyu kuruyor oyuncuya göre karakterleri şekillendiriyor.

    cengiz bozkurt: leyla ile mecnunda oldukça yalancı bir o kadar da komik bir karakterdi ki benim favorimdir her zaman. şu anki rolü de üstüne cuk oturuyor

    çağlar çorumlu: güzel şive yapabiliyor yapı itibari ile de komik bir adam zaten mavi yakalı komik bir rol bence iyi gitmiş

    bartu: bu çocukta da yetenek var her türlü rolü layığıyla yapıyor. orçundan sonra gündüzde de iyi rol yaptığını düşünüyorum.

    sarp apak: çok iyi oyuncu olduğunu düşünmüyorum ama gülsenin vazgeçilmezlerinden kendisi

    vs. vs. devam ediyor en düz karakter en normal karakter melüke.

    özet itibari ile bence her dizisinin her bölümü komik oluyor ve güldürüyor. bu da gülse birseli alanında türkiyenin en başarılı kadını yapıyor. yolun açık olsun gülse
  • arkadaslar; biraz insaf edin yahu.

    kadin 3 gunde 100 sayfa senaryo yaziyor, kalan 4 gunde de 2 saatlik dizi cekiyor.

    bu bile tek basina inanilmaz bir basari.

    hadi bunu bir hafta yaptin.

    gulse birsel bunu her yil 40 kere art arda tekrarliyor.

    kendinizi dusunun; calisirken insanin turlu turlu modu, verim dusuklugu, moral bozuklugu, anksiyete krizi, nezlesi, hastaligi oluyor.

    bazen kendimi zorluyorum; iki satir makale yazamiyorum. kreatif bir sey uretmek zaten basli basina kompleks bir surec.

    buraya yazdiginiz basitlestirilmis formullerle olsaydi herkes gulse birsel gibi is cikarabilirdi.

    halbuki gulse birsel'in basarisinda bin turlu detay var; seytan o binlerce ayrintida (ve surecte) gizli.

    senaryoyu yazmakla da is bitmiyor; yuz kisilik bir ekiple cekimler icin deliler gibi gunde 14-15 saat calisiyor kadin.

    kusura bakmayin da burada bol keseden elestiren tum eksi yazarlari bir araya gelsin; kadindaki 'genius' verimliligin yarisini zor yakalarlar.

    yaptigi her dizi de bir sekilde tutuyor, kendine gore bir kitle topluyor.

    ve bu basariyi (inanilmaz zor bir tempoda) sistematik olarak her hafta tekrar ettiriyor kadin.

    gulse, turkiye gibi bir ulkede kadin olarak neredeyse 20 yildir zirvede meslegini basariyla devam ettiriyor.

    benim boyle emekcilere sinirsiz saygim var.

    kendisi hic senaryo yazmamis, dizi setinde ter dokmemis bir dolu eksi insan yine her zamanki gibi emegi, basariyi, dehayi kucumsuyor.

    hadi ordan. madem bu kadar kolay; sen daha iyisini yap yiyorsa.

    helal olsun gulse birsel sana!

    onunde saygiyla ve sevgiyle egiliyorum.
  • seinfeld'in bütün bölümlerini büyük bir hayranlıkla izlemek, benzer nyc komedilerinde de neler oluyor diye şöyle bir bakmak. yerellik katacak şive ve ilkokul müsamerelerinde benzeri çok görülen, akılda kalıcı, bol kafiyeli bir jenerik müziği eklediniz mi? tamam.
  • çok biliyorsan sen de yazsana kardeş. yaz da görelim. her dizi her zaman tutmaz. zamanın ruhu diye bir şey var.

    avrupa yakası şimdi sil baştan oynasa eskisi gibi izlenir mi? kemal sunal'a bile bunun nesine gülüyorsunuz diyen herifler türedi.

    2018'in türkiyesi ile 2006'nın türkiyesi aynı ülke mi?
hesabın var mı? giriş yap