• o kadar fakirim ki, sabahları canı steakhouse isteyen insanların söylediği bir şey sandım.

    (bkz: burger king)
  • 9 kişi gidip iki kişiye bir porsiyon yemek almamıza rağmen 1350tl hesap ödediğimiz yer. hadi çüş gibi bi fatura geldi ödedik de, abimin arabada bıraktığı yepyeni montu çalmak nedir, anlayamıyorum. arjantin caddesi'ndeki şubeye gidecekseniz bütün güvenlik tedbirlerinizi alıp öyle gitmenizi tavsiye ederim. daha da gelmem.
  • birkaç entry yukarıda hakkında yazdıklarım duruyor zira o kadar pişmanımki övdüğüm için.. imajını kalitesini yerlerde süründüren zavallı bir et lokantası olmuş.. müşterisini enayi yerine koyup birkaç kuruş daha fazla kazanayım derken düştüğü rezilliği ile sanırım ün yapacak artık..
    para kazanmak tek düsturun olmuş anlarım ama bari bunu insanları kandırarak yapma. etine,kalitene güvenirsin fiyatım bu dersin,böylece gelmek isteyen gelir ve sende kutsal amacın olan para kazanma işini halletmiş olursun..
    gelelim olay gecesine;
    daha öncede beraber gittiğim yabancı bir arkadaşımla uzun bir zaman sonra yılbaşı gecesi için yemek yemeye oraya gidelim diye karar kıldık zira bizim aklımızda hala eski günaydın var..
    neyse rezervasyon yapıldı ve iğrenç yılbaşı trafiğinden bir şekilde sıyrılıp zamanında vardık.. daha girişte mobil servis arabasında yılbaşı hindisini gördük, bir masaya servis ediliyordu. neyse geçtik yerlerimize ve menüye bakarken hindiyi gezdiren garsonlar bize ve yanımızdaki masada oturan çok tatlı aileye servis yapmaya başladılar ki ben hayır istemediğimizi belki menüye baktıktan sonra tercih edeceğimizi söyledim ama buna rağmen garson koydu masaya bir tabak bende hayrola ikramınızmı diye sordum ve bana evet ikramımız,afiyet olsun diyerek geri çekildi.. biz tabi şaşırdık ve sevindik güzel sürpriz diye.. neyse ikişer t-bone steak istedik,yemeğimizi yedik bitirdik. tabi arada yan masada oturan ailenin tatlı çocuğuylada konuşuyoruz vs vs.. biz hesabı isterken yan masada aynı şekilde istedi.. hesap geldi,getiren de sanırım baş garson ( bir adamın suratı bu kadarmı asık olur, hiçmi gülmez.. sanırsın benim şefim... ), hesaba bakmakla yuhh demem bir oldu zira garsonun birazda emrivakiyle ikramımızdır deyip verdiği kupkuru etsiz tuzsuz hindi içinde 50 tl isteniyor.. ulan tadı güzel olsa yarısınıda yemiş olsak neyse olsun diyecem ama sırf nimettir diye birer parça aldık zaten geri kalanda kemik.. garson bey hayırdır bu ne hindi diye sorduğumda, lakayıt bir şekilde siz istediniz yoksa masaya bırakılmaz dedi, ama garsonunuz ikramımız dedi bu ne şimdi diye sorduğumda adam suratıma bön bön bakıp sizin istemenizle getirildi dedi.. ulan hesabı ben ödesem yine hiçbirşey demem ama arkadaş daha öncesinde illa ben ödeyeceğim dediği için zoruma gidiyor zira yabancı kız nerden bilsin adamların çakallığını.. neyse lanet olsun size deyip ödedik hesabı.. eskiden bi çay kahve bişiler ikram ederlerdi oda kalmamış.. ve bizi dumur eden diğer olay ise aynı şeyi yan masaya da yapmış olmaları. kadıncağız çok şaşırmıştı ve yaptıklarının çok ayıp olduğunu söyledi..
    sanırım ferit şahenk' in paraya ihtiyacı var.. yoksa marmariste üçüncü sınıf lokantaların turist kazıklamaya çalıştığı yöntemle insanları kazıklamaya çalışmazlardı.. sanırım bu taktiği tüm masalara uyguladılar ve akılları sıra yılbaşı gecesi için ekstra bir kar elde ettiler..halbuki sadece zavallı duruma düştüler.. yazık.ayrıca kuver içinde para almaları ( masa düzeni ve getirilen peçete,çatal,kaşık ) olayın tuzu biberi oldu. harbiden bu kadar değişeceklerini tahmin edemezdim..

    bu yazıda geçen olay yılbaşı gecesi etiler cadde üzerindeki şubesinde gerçekleşmiştir.
  • türkiye standartları için fena değildir eminim ancak hava atmak için olmasın ama brezilya'da et yedikten sonra türkiye'de yediğim etler = bokumu kızartıp yemek.

    şöyle izah edeyim, bizde deniyor ya "şaşlık süper, lokum başka güzel" falan diye geçiniz onları. brezilya steakhouse lafını et yemeyi seven herkes duymuştur.

    buradaki konsept şöyle işliyor, oturuyorsunuz mekana siz doyana kadar sürüyle et geliyor. garsonlar birini getirip diğerini götürüyor siz doyana kadar bu böyle devam ediyor. açık büfe et anlayacağınız. size kırmızı/yeşil renkli kartlar veriliyor. yeşil olunca adamlar vermeye devam ediyor, kırmızı olunca duruyorlar.

    ayrıca sığırın olduğu bir menü veriyorlar size ve hayvanın neresini yemek isterseniz orayı gösteriyorsunuz ona göre garsonlar servis yapıyor. bunun dışında muhteşem şaraplar içip, açık büfe et ve salata bar + 1 şişe kırmızı şarabı içip 150tl'ye kalkıyorsunuz. bir kere gittim zaten ve o zaman gittiğimde sanırım 1.5kg et yedim yanında mis gibi koca şişe şarabımı içtim 150tl hesap ödedim. (belirteyim, şaraptan az çok anlayan birisiyim o yüzden içtiğim şarap da hafif pahalı ve inanılmaz leziz bir şişeydi)

    brezilya'dan döndükten sonra nişantaşındaki nusret burger house'a gittim, acayip lezzetsiz bir hamburger ve kola için 45tl hesap ödedim. hamburger'in yanında patates kızartmasını sorduktan sonra getirdi garsonlar o kadar yüzsüzler anlayacağınız ayrıca verdikleri kola da küçük şişeydi.

    dediğim gibi yanlış anlaşılmasın ama günaydın ve nusr-et tarzı yerlerin etleri öyle aman aman şahane değil dostlar. türkiye'de güzel sığırlar yetişmiyor ve eti de ona göre oluyor. havası mis gibi olan memleketin hayvanı bile farklı oluyor.
  • harika dana sik poncik yapan mekan.
  • artık iphone applicationı var. beğendiğiniz danayı önceden ayırabiliosunuz ve hatta kendiniz kesebiliyorsunuz.
  • dün akşam iki kişi gittik buraya. önden sosis ve köfte tabağı aldık. yanında hardal geldi çok lezzetliydi. sosis fena değil güzel ama köfteler çok sıradan geldi bana..bir de aşırı inceltilmiş kıyma yani satır kıyması olsa daha lezzetli olabileceğine eminim. sonrasında lokum söyledik. pişme kıvamı ve etin genel kalitesi iyiydi. sormadılar ama medium geldi aşırı pişirip kurutmamışlar, pembe, sulu ve lezzetliydi. daha sonra şaşlık söyledik. şaşlık daha da az pişmiş rare seviyesindeydi. ben zaten genel olarak rare-medium arası sevdiğim için şaşlığı da beğendim. yanında 1 adet tulum peynirli salata vardı. çok bir sos konmaması güzel zira ağır gelebilir etle beraber bunun yerine balzamik ve yağ dahil masaya soslar bırakılmıştır bu detay iyiydi. ekmek her masaya suyla beraber standart geliyor ve zeytinli vs.. çeşitleri var. toplamda 4 kadeh açık olarak sundukları egeo cabernet sauvignon ve merlot kupajını tercih ettik. 2 çay ve 1 adet dondurmalı katmer ile de yemeği bitirdik.

    köfteyi beğenmedim
    sosis eh işte kötü değil ama danadan bu kadar oluyor!
    lokum güzel ama istanbul da daha lezzetli etler yemiştim.
    şaşlık marinasyonu biraz daha baskın bir kaç baharatı kaldırır belki ama genel olarak beğendim. özellikle rare olması hoşuma gitti..
    katmer masanın en güzel yemeğiydi kesinlikle
    salata düz, sıradan, kötü değil
    şarap çok kişisel bir şey ama genelde yakut, angora sıradanlığından çıktıkları için kadeh şarapları güzel diyebilirim.
    hizmet çok yavaş. garsonu yakalarsanız yemekler çok hızlı geliyor ama garsonu yakalamak çok zor. epey uğraştık sipariş verirken.
    ambiyans çok sıradan. daha iyi olabilir. en azından rakiplerine göre çok sıradan.
    fiyat çok pahalı. yukarıdakiler için 322 lira hesap istendi. şu an ki kurdan 107 euro yapıyor. avrupa da michelin yıldızlı bir restoran da çok daha kaliteli et ve şarapları bu fiyat ve daha aşağısına tüketebilirsiniz.

    yani genel olarak 3 temel değerlendirme noktasından geçer not alamıyor.

    1-ambiyans ve hizmet vasat
    2-yemekler vasat-vasat üstü
    3-fiyat çok pahalı

    edit: bostancı
  • "et ete değmeli" sloganı ile yola çıkmış mekan.
  • dubai şubelerinde katmeri 85 tl'ye satıyorlar. tarihe not düşülsün.
  • hakkında aşağıdaki besteyi yaptığım mekan;
    şaşlığı kuzudan
    yeni geldim oradan
    gurme çocuğuyuz
    lokması danadan
    günaydın günaydın steakhouse steakhouse günaydıııııın
hesabın var mı? giriş yap