• gözümle görmesem hiçbir şekilde inanmayacağım, inanmak istemeyeceğim eylem.bir ankara seyahati sırasında kendimi fi turizmin cam kenarında çöreklenmiş bulmuştum.otobüs daha esenlerden çıkmadan ben zıbarmak eylemini çoktan fiile dökmüştüm.otobüs tay tay ilerliyordu gecenin içinde..bense salyalarımı azat etmekle meşguldüm.buraya kadar her şey çok romantik.gel gör ki bu saadet dolu dakikalar sayılı imiş.otobüsün hareme girmesiyle, ben ve benim gibi tüm tatlı tatlı zıbaran insanlar yerimizen fırladık.kalabalık bir güruh ortalığı velveleye vermek işiyle iştirak ediyordu.sonra işin aslı anlaşıldı; güruh asker uğurlamakta idi.

    bu asker olma arifesindeki genç arkadaş yüzünden otobüs 1.5-2 saat kadar rotar yaptı.aslında dışarıda çılgın atan herifler bırakmadı bunu.nihayetinde otobüse girerken sanki gerdek odasına giriyormuş gibi birkaç kişi tarafından ciddi bir biçimde muhtelif yerlerinden darp edildi.neyse dedik gidiyoruz sonunda..olmadı, bu sefer gencin annesi çıktı meydane, attı kendini otobüsün önüne "yavriim, yaavrriiiiim!" deyi etrafı inletir durur.çektiler aldılar anasını da zorla.akabinde otobüs çıktı perondan..

    gel gör ki kısmen sakinlemiş grup tekrar azıtma temayülündeydi.bu her hallerinden belliydi.otobüsün perondan çıkması 10 saniyeyi almamıştı ki güruh arabanın önünde adeta etten bir barikat kurdu.asker adayı da kaptanın yanına geçip güruha doğru hazırola durdu.aha dedim gecenin bu vakti istiklal marşı geliyor.söylerlerse ayağa mayağa kalkmam, gecenin bu vakti böyle densizlik mi olur?uykumdan ettiğiniz yetmiyor, kafamızı s.ktiğiniz yetmiyor, zamanımızı çaldığınız yetmiyor bi de marşınıza mı iştirak edicez?!mamafih o esnada beni hayretlere garkeden bir ironi yaşandı.eller zafer işareti yapılmış, kimisi sol yumruğunu sıkmış...güruha kulak verelim:

    "gündoğdu hep uyandık siperlere dayandık
    bağımsızlık uğruna da al kanlar boyandık
    yolumuz devrim yolu gelin yoldaşlar gelin**
    yurdumuza faşist dolmuş vurun kardaşlar vurun"

    güruh dağılır, otobüs gider..film biter.
  • aklıma vaktiyle görmüş olduğum enteresan bir olayı getiren uğurlama. gene bir asker uğurlaması, gene yapılan türlü şebekliklere karşın bastırılan tepkiler, gene askere gidene gösterilen tolerans, yalnız istikamet çanakkale. otogardan asker uğurlayan kalabalık önce çocuğu havalara fırlattı, sonra annesinin etrafında toplanıp ağlatana kadar "ağlama anam" türküsü söyledi, en sonunda sıra çocuğu tezahüratlarla otobüse bindirmeye geldi. "en büyük asker bizim asker" klasiği, "her türk asker doğar." saçmalığı v.s. söylendikten sonra hızını alamayan grup, çocuk tam otobüse binerken meşaleleri yaktı, "kalplerde yıldız gönüllerde ay şampiyonsun sen galatasaray" demeye başladı. otobüstekiler de tezahürata katıldı, arada fenerliler kendi tezahüratlarını yaptılar, yaşlı bir teyze "hop güm ptt fener düştü sepete." bile dedi... sonunda otobüs karnaval havasında kalktı, yol boyunca maç muhabbeti yapıldı, arada gene tezahüratlar... böyle keşan'a vardık, otobüs otogara yanaştı, bir baktım otobüste benimle beraber bir muavin, bir şoför, beş altı tane de yolcu kaldı. sonra muavinden öğrendim, diğerleri çocuğun anne tarafıyla küsülü olan baba tarafından akrabalarıymış, çocuk da askerliğini şans eseri memleketinde, keşan'da yapacak olan bir galatasaray fanatiği...
  • gündoğdu marşı’nın gerçek öyküsü için 74239767
hesabın var mı? giriş yap