• kişisel tanıklıkları öyküleştiren bir kitap için objektif midir, değil midir diye sormak abesle iştigaldir. kitap gayet subjektiftir ve bu haliyle yeterince ilginçtir. askerlerin ve onların çevresindekilerin deneyimlediği biçimiyle savaşı okuyabilmek fırsatını değerlendirmek lazım... elbette, öteki taraftakilere de kendi hikayelerini anlatmak ve yayımlamak fırsatı verilmesi kaydıyla...
  • hakan evrensel yazıtları. yayıncı gençlik arasında; "abi demek satmıyor bunlar artık. milletin daha fazla canını sıkmaya gerek yok" değerlendirmesiyle yeniden basılmamasına karar verildiği duyumlarımız arasındadır.
  • kurtlar vadisi teror dizisinin ilk bölümündeki karakol baskını ve çatışma sahnelerinin hatırlattığı hakan evrensel kitabıdır. terörist, yaralı, çatışma, düşük yoğunluklu savaş, gazi, pusu gibi tabirler basılı kelimeler olmaktan öteye geçip okuyanın zihnine kazınır, kursağına düğümlenir. ölü, yaralı haberi duyunca algılanan şey rakam değil gerçek insanlar olsun, için acısın diye okunur. savaş anıları olması hasebiyle şiddet içerir.
  • nefes vatan sagolsun'un senaryosunun nasıl şekillendiği hakkında oldukça iyi fikir veriyor bu kitap. edebi olma çabasına girdiği yerler biraz zorlama duruyor, ama düz anlattığı olayların gerçek olduğunu bilmek sinirleri altüst etmeye yetiyor. binbaşı, yüzbaşı, hemşire, savcı, pilot gözünden anlatılan hikayelerden tek bir film değil, band of brothers dahi çıkarmak mümkün. tabi bizim hbo'muz ve spielberg'imiz yok malesef. siyasi boyutun sıcaklığı ise apayrı bir konu. kendi adıma ise öyküler arasında "tören" adli bir tanesi var ki, 2 saat etkisinden çıkamadım.
  • uzun yıllardır basımı yapılmadığı için aylarca aradığım, en son ankara'da bir sahafta ikinci elini bulup okuduğum, fikir hayatımda büyük bir iz bırakan hakan evrensel kitabı. ilk iki bölümü askerlerin anılarından 3. bölüm ise asker yakınlarının anılarından oluşmakta. bir zaman çok duyduğum "asker üşümez, asker acıkmaz, asker yorulmaz." laflarını bir çırpıda ortadan kaldırmıştır. bizim askerler özler, acı çeker, yorulur, sever, mutlu olurmuş meğer.

    "oğuz'a bir şey olmuştu. yaralanmıştı. ya da şu an çoktan ölmüştü bile. yani oğlumuz şu an yaşamıyordu. belki öleli çok olmuştu. biz uyurken ya da sabaha karşı... ya da ben su parasını yatırmak için kuyrukta iken. ya da biz öğle yemeği yerken... sol ayağının başparmağının tırnağı biraz eğriydi. sol ayağı ile mi bastı acaba mayına?" (bkz: sodome ve gomore)
  • hakan evrensel'in 1990 yıllarda güneydoğu anadolu'da görev yapmış asker savcı ve hakimlerin anıları ile oluşan 3 adet öykü kitabının adı. alfa yayınları tarafından tek kitap haline getirildikten sonra şu an dualite yayınları tarafından basılmaktadır.okuması zordur yürek burkar, boğazınız düğümlenir. bazı anıları okuduktan sonra kendinize gelemeyip kitaba ara verebilirsiniz. mutlaka okunması gereken kitaplardandır ayrıca.
  • (bkz: yer eksi iki)
  • (bkz: bekir yildiz)
hesabın var mı? giriş yap