• şaşırtıcı bir "edim".

    belediye otobüslerinden bahsediyorum arkadaşım. sabah saat 6 ile gece 24 arası çalışan bu meretler bir bozuldu mu analı bacılı küfürler gırla gidiyor. ne sanıyorlar bu makineleri bir türlü çözemedim. hele hele bozulan metrobüs ise tamamdır, ağız birliğiyle sövüyoruz. distribütörünüze su mu kaçtı anlayamıyorum ki.

    (24 saat çalışanlar da var, unutmamak lazım. hatta metrobüsler 24 saat aktif görünüyorlar misal)
  • bahsedilen otobüsün, normalinin 4 katı fiyata satıldığını ve türkiye şartlarında 20 yıl dayanabileceği varsayılınca çok doğal oluyor 2. gününde bozulan otobüse şaşırmak. ben misal şaşırıyorum hergün düzenli olarak.

    hayır madem tek sorun 18 saat çalıştırılması, e o zaman bi tane phileas alcağına 4 tane capacity al. hepsini günde 5 saat çalıştır. hem bak toplamda 20 saat yapıyo. daha karlı. değil 20 sene 30 sene bile kullanırsın o şekilde. ama nedir yani bunu düşünebilcek akıl yok mu phileasları alanda. var ama göz boyamakta lazım. halkın parasıyla halka hava atmakta lazım di mi ? hem cebine para indiremedikten sonra halkın menfaatine iş mi yapılır canım sende.
  • akıl ve mantık yoksunu bir bünyenin metrobüsleri korumak adına uydurduğu saçmalık olsa gerek.

    ulan dallama bu otobüsler günde 18 saat çalışmak ve binlerce insanı taşımak için dizayn edilmedi mi? yani görevleri bu... uçaklar da günde 14-18 saat uçuyor. hatta hiç durmadan 18 saat uçan uçaklar da var. çalışma şartları da ağır. kaç bin metreye çık, bilmem eksi kaç derece, basınç düşük, in çık in çık... e iyi o zaman onlar da bozulsun, en fazla düşerler ne olacak ki. böyle mantık olur mu?

    günlerce, aylarca ve hatta yıllarca hem de oldukça ağır şartlar altında hiç durmadan çalışan makinalar var... ama çalışıyorlar... çünkü bu iş için dizayn edilmişler. doğru ekipmanı doğru işte doğru bir şekilde kullanınca arızalar da iyice azalacaktır. ama sen o iş için dizayn edilmemiş makinayı al getir, bozulunca da şartlar ağırdı, hiç durmadan çalışıyordu de... olacak iş mi?

    dediğim gibi bu otobüslerin işi bu. günde 18 saat çalışıp binlerce yolcu taşımak... şartlar bu... ve otobüsler bu iş için dizayn ediliyor. ve onun için 2-3 milyon lira ediyorlar... sağlam olsun, dayanıklı olsun, bozulmasın, ekonomik olsun diye o kadar para veriliyor.

    yahu ortadaki salaklık karşısında dilim tutuluyor... ne mantıksız insanlar var be!

    hastanede yangın çıkar, yoğun bakımdaki hastalar ölür, sağlık bakanı çıkıp zaten öleceklerdi diye açıklama yapar. aynı mantık, daha da doğrusu aynı mantıksızlık...
  • günde 15 saat çalışan bir toplumdan sanat eseri beklemek gibi değil en azından. makine yahu!
  • her otobüs her gün bir kez bozuluyor olsa gayet olağan sayabilirdim akıl ve mantık yoksunu birey olarak. ancak, atıyorum; 500 otobüslük ufak bir belediye filosundan, günlük araç bozulma sayısını, yüzde 5 olarak kabul etsek 25 otobüs ediyor. oran aslında makul; ancak nicel boyutta oranın ötesinde bakınca "oha lan 25 araç bozuluyor günde, paralarımız nereye gidiyor" diye sormak sanki makul gibi kabul ediliyor.

    10binden fazla otobüsten oluşan bir filoda, günlük bozulma olasılıkları nedir, çok merak ediyorum.
    metrobüs sayısını verebilecek bir arkadaştan da onlar için makul sınırlardaki arıza sayısını alalım lütfen.

    şimdi ben akıl ve mantık yoksunuyum ya hani, en azından beyinsiz birisi öyle diyor, elektromekanik cihazlarda hata olasılıklarının 0 olduğunu unutmuş olmalıyım.
    aa doğru ya: "parasını verdik lan, çalışsın".

    unutmadan; teknolojinin anasını bellemiş f1 takımlarının, milyar dolarlarla ölçülemeyen araçları kalkışta stop ediyor bazen. bu konuda ne ahkam buyuruyor zerdüşt, merak ettim.
  • nedense bana da oluyor, cünkü otobüs dedigin ööle durur, cayirlarda otlar. herhalde yeni alinan metrobüsler bu yüzden, biz sasirmayalim diye garajda bekletiliyor. öyle ya kullanilirsa bozulur falan, sonra benim gibi kötü niyetliler sasirir buna.
  • yıllardır şaşırdığım bir şeydir bu. aslında benzer durum serverlarda var, benim konuyu getireceğim yer orası. 24 saat çalışıyor ya bu serverlar. sonra bozulunca, kapanınca adam çıkıyor küfür etmeyi bırak, "nasıl bozulur?" diyerek dava bile açabiliyor. yazık yahu. 24 saat bu! server da olsa can bu can, sizin verileriniz kayboldu belki şirketiniz 10 yıl geriye gitti; ama çıkıp hesap sormaya hakkınız yok. yapmayın lütfen!
  • torununun günün 18 saati açık tuttuğu bilgisayarı "yavrııım accık kapa şu bilgisayarı da dinlensin yoksa bozulur" diye kapattıran yaşlı teyzelerin şaşırabileceği şey. sözkonusu şaşırmaya şaşırmak yani.
  • server gibi çalışma anında güç kesilmesi yaşamadan değiştirilebilen birden çok güç kaynağı, raid gibi mirror'lı veri saklama teknolojileri sayesinde veri kaybı yaşatmayan saklama düzenekleri, ecc destekli hataya engel olan yedekli bellekleri olan sistemlerle karşılaştırıldıklarında otobüsler gerçekten bozularak büyük yanlış yapıyorlar.

    bu durumda belediyeler; yedek motorları, birden çok şanzımanı, her aksta çifter çifter süspansiyonları, her iniş-biniş noktasında birden çok kapısı, yedek ve her an devreye girebilecek şoförleri, her dingilde 2 yerine 4 tekerleği olan otobüsler yerine sıradan otobüsler aldıkları için büyük hata yapmaktadırlar. ve tabi ki şaşırmak da büyük haktır.

    server gibi bunca çok "yedek" ile donatılmış sistemin bozulması konusunun otobüsle çok bağlantılı olduğunu düşünenler teyzem victoria'ya danışsınlar. mutlaka ilgili bir forward mail vardır.
  • salaklığın son hızla devam ettiğini gösterir şaşırma hali...

    şimdi atıyorum 500 otobüslük filosu olan "küçücük" bir belediyeyi ele alalım... bu 500 aracın 30 tanesi de yeni alınmış metrobüsler olsun... 3 ay önce hizmete alınmış bu metrobüslerdeki arıza oranına bakalım. otuzda otuz... arıza yapmayanı yok. başka bir deyişle %100. çoğu da garajda zaten... ama biz arızayı 500'de 30 olarak oranlayalım. aaa %6 yaptı... süper oran. hatta 1000 otobüsümüz olsa oran %3' düşüyor. daha da süper oran. peki ya 10.000 otobüs olsa. danından yenmez. makül yani... ha siktir lan!

    hani özrü kabahatinden büyük derler ya. o hesap... saçma savını savunmak için daha büyük bir saçmalık yapmak. işte olan bu!

    formula araçlarına gelince... onlar da günde 18 saat çalışmak için değil 2 saat boyunca hızlı gidebilmek için tasarlanıyor. amaçlardan birisi de burada edilen tecrübeleri günlük yaşama aktarabilmek. bir nevi laboratuar yani. bu amaçlara ulaşmak için de sürekli yeni şeyler deneniyor. ve görüldüğü üzere yıllar öncesine göre daha hızlı ve dayanıklı araçlar elde edilmiş. yarış pistlerinde kazanılan tecrübeler yollara aktarılmış, 30-40 bin liraya alabileceğimiz araçların bile vitesleri tıpkı formüla araçlarındaki gibi direksiyondan kumanda edilebiliyor vs vs... istenen ne amaçlanan ne? kısaca sonuca ulaşılmış... ama bir milyon dolarlık bir formula aracı kalkışta stop etmiş... niyeymiş? ne bileyim niye... gerçi aç bak teknik açıklaması vardır kesin. adamlar sonuçta her şeyin kaydını tutuyor. kısaca yeni bir şey denemiştir, olmamıştır, kaydını tutar, bir dahaki sefere aynı durumu yaşamaz ama başka bir olumsuzluk yaşar... deniyor sonuçta. hem de ilk defa...

    ama formula aracı stop etti, demek ki metrobüs bozulabilir. kafanıza edeyim afedersiniz!
hesabın var mı? giriş yap