• günün lafı, günün olayı gibi güne damgasını koyan kişilere denir.

    sözlükte ise günün adamı car car binks'tir nazarımda. gerek nicki, gerekse entryleri altına girilen yazılar itibari ile gayet dikkat çekmiştir.

    jimmy2'ye göre

    127jimmy2 günün adamı olmak ne iyi birşeydir ne de kötü diyerek yoluna devam etmiş. 128yolda luka ve matta'yı görünce n'olacak bu car car binks'in hali diye sormuş. onlar da kime gore neye gore diyeni bana gore deyip dovmek gerekir demişler.

    (bkz: tanrilasiyorum mutemadiyen)
  • haldun taner'in 1953 de uygunsuz! gorulerek sahnelenmesi engellenen oyunu.
  • günün adamı.

    //önsöz

    bu piyesi dört yıl evvel, bir tatil ayında, sırf el alıştırmak için karaladım. ilk hikâyelerimi herkesten gizlemeyi nasıl bir saygı borcu bildimse, tiyatro alanındaki bu denememi de ele güne çıkaracak değerde bulmuyordum. nitekim "günün adamı" üç koca yıl çekmecemde uyudu durdu. sonra dostlar aklımı çeldiler. piyes şehir tiyatrosuna sunuldu. kabul edildi. roller dağıtıldı. tam oynanacakken, temsili zararlı görülerek repertuardan indiriliverdi. yazarı da böylece, herkesin gözünde töhmetli duruma düşürülmek istendi.

    şimdi mesele şehir tiyatrosunu aşıp istanbul valisine, istanbul valisini de aşıp sayın devlet reisine, oradan da başvekâlete intikâl etmiş bulunuyor.

    şu halde; "günün adamı"nı bugün kitap halinde bastırışım, onu asla bir matah sanışımdan değil, kendimi müdafaa için, buna âdeta zorlanmış oluşumdandır.

    kaderin şu cilvesine bakın ki, onu temsilden menedenlerin bu hareketini bir derece düzeltmek, henüz bazı tiyatrolarımıza tamamen yerleşmedi ise bile, yurdumuzda yine de bir söz hürriyeti bulunduğunu ispat etmek ödevi böylece dönüp dolaşıp yine yazara düşmüş oldu.

    bu piyesi bir bakıma bir tenis topuna benzetmek kabildir. bıraksalar öbür toplar kadar, hatta belki onlardan az sıçrayacak bir tenis topu. ne var ki, bunu hızla yere çarptıklarından fazla ses çıkardı, tavana kadar sıçradı.

    bundan ötürü şimdi naçiz eserimin basında ve halk efkârında uyandırdığı ilgi ve sevgiden kendime yersiz bir kuruntu payı çıkarmaya kalkışacak değilim.

    bu çatışma bana şunu öğretti ki, bazen bir yazar topluma, eseriyle olduğundan çok, eserinin temsil ettirilmemesinin ortaya çıkardığı gerçeklerle daha da faydalı olabilirmiş.

    buna bir ikincisi nasip oldu. ne denebilir...//

    haldun taner

    cevizlik - 28 kasım 1953

    iç. "bütün oyunları 4 (günün adamı-dışardakiler)", bilgi yayınevi, 1.b., istabul-şubat 1990, s. 7-8.

    yayınevinin notu:

    //haldun taner'in bu oyunu, taner'in 1953'te yazdığı önsözden ve 1953'teki dergilerle gazetelerden yapılan alıntılardan da anlaşılabileceği gibi, tam oynanacakken repertuardan çıkartılmıştır. bu durum, o yıllarda oldukça önemli tartışmalara neden olmuştur.

    aradan yaklaşık kırk yıl geçmesine karşın, "günün adamı"nın değişmediğini, güncelliğini koruduğunu, okurlarımız da göreceklerdir.

    bilgi yayınevi olarak "haldun taner bütün eserleri" dizisi içinde "günün adamı"nı 1990'da yayımlarken, bunun yazarın göztden geçirdiği metin olduğunu da belirtmeliyiz.//

    bilgi yayınevi

    iç. age, s. 8
  • haldun taner in siyasi çıkar ilişkilerini ele alan ve güncelliğinden en ufak birşey kaybetmemiş muhteşem oyunu.oyun sezon boyunca bakırköy belediye tiyatroları tarafından sahnelenmeye devam ediyor.usta yıllar öncesinden gelip uyumakta olan bizleri uyandırmaya çalışıyor.uyanmak ve uyandırmak isteyenler.izleyin ve izletin bu oyunu.
  • 50 yıl önce, 50 yıl sonra.. pek de değişiklik olmadığını gözümüze gözümüze sokan haldun taner oyunu. ana karakter olarak eğitimli profesör kullanılmıştır, onun da zaaflarıyla yüzleşmesini gösterir yazar. karakterlerin de isimleri yoktur bu oyunda; kadın, profesör, doçent, genel sekreter olarak geçerler. benzer olaylar her an her yerde geçebilir, zaten herkese de tanıdıktır. eserin başında da belirtilmiştir: "olay dünyanın herhangi bir yerinde geçer."

    --- spoiler ---

    profesör - gitmem. (koşar, koltuğunun kenarına yapışır.) bırakmam! dünya yıkılsa bırakmam. dünya yıkılsa koparamazlar beni buradan. ölürüm de vermem!

    --- spoiler ---
  • haldun taner bu kitabı 1940 lı yıllarda yazmaya başlamış ve 1950'de yazmayı bitirmiş. hani hep eski kitaplara okuyup halen geçerliliğini yitirmemiş deriz ya bu kitabın öyle olmasına gerçekten şaşırıyorum. bu kitap yazılana kadar ülkede doğru düzgün bir medya ve politika yok. henüz çok partili hayata yeni geçiliyor. daha adnan menderes'in adı bile doğru düzgün yok o derece. ama haldun taner öyle bir kitap yazmış ki 2009 yılında yazdım dese şu an hepimiz "adam süper gözlem yapmış yazmış" deriz. tamamıyle günümüz hikayesi gibi. saygıyla önünde eğiliyorum üstadın.
  • netaş tiyatro topluluğu'nun 2010 yılında sergileyeceği tiyatro oyunu.
  • ingilizcesi man of the hour.
  • yapı kredi yayınları tarafından basılan kitap.
  • bir zamanlar yasaklanan haldun taner oyunu.

    yky bu oyunu dışardakiler ile birlikte basıp yayımladı. oyun okumayı sevenler için öneririm. günün adamı bilhassa, harika bir oyun. 70 sene evvel yazılmış bir oyunun hâlâ bu kadar geçerli olması insanı çok etkiliyor.

    oyunun başlıca karakterleri siyasete atılması için nazırlık teklif edilen bir profesör ve çevresindeler... çevresindekiler siyasete atılmasını istiyorlar, çünkü bundan fayda sağlayacaklar, profesör ise tavşanlarından, kürsüsünden kopmaktan korkuyor. fazla spoiler vermeyeyim, hakikaten çok güzel bir metin, diyaloglar şahane, olaylar sanki bugünden alınmış gibi. hele profesörün oğlunun birini arabasıyla ezmesi malum kişinin oğlunun sevim tanürek'i öldürmesini aklıma getirdi.

    haldun taner gibi bir kalemi daha önce tanımadıysanız hem bu kitabı hem de şişhane'ye yağmur yağıyordu'yu önerebilirim.

    keyifle okudum.
hesabın var mı? giriş yap