• (bkz: rakıyı ihraç edip ithal etmek)
    öyle bir durumdayız ki sanıyorum oradan tekrar ithal etsek ya kafa kafaya ya da daha ucuza gelecek. gülür müsün ağlür müsün?
  • sanırsın yeni raki gürcistan menşei bir içki.
  • türkiye'de (üretildiği orijinal yerinde) daha pahalı olmasının nedeni sadece milli maliyemizdeki yüksek vergilendirme politikasından değil, emperyalizmin ileri aşaması glokalizme de teslim oluşumuzdandır.

    rakı yerli bir üründür. türk halkının en çok tükettiği alkollü içkidir. uzun zaman boyunca kit teşebbüsü olarak üretilen; pazarlama ve satışından elde edilen hâsılatının tümü yıllarca devlete aktarılan, sirkülâsyonu tatminkâr, ekonomik değeri yüksek bir üründür.
    ne yaparsın?
    önce... “serbest piyasa ekonomisi” adı altında bir teori uydurursun. gerçekte böyle bir teori vardır da... yaratıcı teorisyeni adam smith tarafından büyümesi öngörülen ekonomiler için geliştirilmiş, ölümünden sonra 19 ve 20. yüzyılda başarısı tavan yapmış bir iktisadi tezdir. kapitalist gelişimi büyük oranda tamamlanmış, para piyasası oturmuş kendi kendine yetebilen bir sistemde uygulama alanı hayli isabetlidir. sabır, dikkat ve sistematik ilerlemeyle zaman içinde elde edilecek zenginlik sonunda toplumu oluşturan fertlere yansır.
    kendi doğal kaynaklarını kendisi işletemeyen, üretim araçlarını borçlanarak kuran, patenti kendine ait lider ve lokomotif bir motor teknolojisi icat edemeyen, cari giderlerini karşılıksız para basarak karşılayan sistemler içinse sonuç tam bir felakete dönüşür bu teoride.

    diyelim ki her şeye rağmen iktidarını kaybetmek istemiyorsun...
    geliri adaletli dağıtmak, zenginlik paylaşımı diye bir kavram da yok kitabında...
    buna rağmen hükmetmeye nasıl devam eder, ülkeyi senin yönetmene milletini nasıl ikna edersin?
    üniversitelerin siyasal bilimler/iktisat fakültelerindeki öğretim üyelerinden, gazetelerin ekonomi sayfalarındaki köşe yazarlarından başlayarak elbette... liberal kelimesinin başına süslü püslü bir neo eklentisi her şeyin başlangıcıdır. bu kavramlar kapitalist kurumsallığı tamamlanmış ekonomik rejimler için gerçekten biriciktir aslında. almanya, abd, japonya, güney kore gibi ülkelerde... milli icatlarını milli sanayiye dönüştürmeyi başardıkları için onlar için tehlike yok.

    ama seninkisi gibi yetmiş iki buçuk milletten oluşmuş, her etnik kökeni oraya buraya çemkirilmiş bir toplum yapısında, “körün tuttuğunu öptüğü” bir iktisadi rejimde yaşıyorsan vahşi kapitalizme dönüşmesi kaçınılmazdır. gemi azıya almış bir şahlanışla önüne geleni yıkar geçer bu neoliberalizm. örneklerini gün be gün yaşamaktayız.
    ağaç, orman, deniz, dere, bataklık, sulak, tarım alanı... manyak gibi fabrika açarsın, is ve istihdam yarattığın izlenimi vererek... çevre incelemesi, doğa koruması, iklim etkileşimi, atık kontrolü kimin umurunda!
    sonra... işbirliği içinde olduğun yürürlükteki hükümete, torba kanun adı altında yasal düzenlemeleri bir gecede değiştirtir, ilgili sermaye piyasası düzenlemelerini yaptırır, ağzının suları akan yabancı sermayenin ülkeye girişini cazip hale getirtir, cari faize dokunmaz, ilgili faiz oranlarını düşürtür, paradan da altı sıfır attırdın mı tamam her şey halloldu...
    liberalist düşünce tarzını götünden anlamış bir anlayışla böylesi bir başlangıç ülkenin orta yerinde pandora kutusunu açtığın gündür...
    bütün toplumsal fenomenlerini, örf, adet, gelenek göreneklerini, komşuluk, hısımlık, yardımlaşma duygularını yavaş yavaş kaybettirecek, küçücük dünyanda, hayata seni zamanla çok mutsuz olacağın materyalist bakışla bakmaya mecbur edecektir. bütün ömrün basit yahut zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için borçlanmayla geçebilir.

    cumhuriyet tarihimizde, çok partili sisteme geçildikten sonra büyük imar projelerini neden sol iktidarların sağ iktidarlar kadar gerçekleştiremediğini hiç düşündünüz mü? solcular yol, köprü, baraj, tünel, gökdelen yapmayı sevmiyorlar mı?
    kafaları buna çalışmıyor mu sanıyorsunuz?
    cevabı evet olanlar şu soruya yanıt versinler:
    hangi yolun hangi köprünün yapım maliyeti işinde, milli sermaye payı leasing payından fazladır?
    yok!
    liboş solcular istisna, çamurdan olsa dahi kitabında “benden sonra allah kerim” zihniyetiyle çocuklarının geleceğini ipotek altına sokmayı kabul eden bir sol olmadı bu ülkede.
    kendi yağında kavrulmak da bu kadar oluyor...

    dünyanın 1 numaralı liberal ekonomisinde,
    general motors, apple, mcdonalds, exxon, ford, hp, ibm....
    hangisinin bedelli hisse senetlerinin % 25’inden fazlası satılık?
    tek bir örnek bulamazsın.
    kanunen yasak kardeşim kanunen!

    bizim sabiha gökçen’in tamamını malezya şirketine devrettiğimiz birkaç yıl oldu.

    güle güle milli servet!
    güle güle var olan zenginliği milletle paylaşmak...
    güle güle etibank, tariş, sümerbank, erdemir, kardemir ve niceleri...

    ülkende 4000 tl’ye satın aldığın son model bir iphone telefonu orijinal yerinden 1927 tl alabilirsin. bu sana gayet normal geliyor değil mi? normal zaten...
    anavatanı sen, icat edeni sen, üreteni sen olduğun patentli ürünün yeni rakı, 2004 yılında 292 milyon dolara özelleştirilmişti.
    http://www.mey.com.tr/

    2011’de ingiliz şirketine satıldığında değeri 2.05 milyar dolardı ve satıştan elde edilen gelirin halkın refahına yansıyacağını düşünen bir güruh vardı...
    (bkz: mey içki'nin ingilizlere satılması)
    pekiyi şimdi?
    ihraç ettiğin ülkedeki marketten 71 tl ye, anadolu’nun orta yerinde yaşadığın şehirdeki marketten 143 tl ye satın almaya ne diyorsun?
    işte özelleşelim, güzelleşelim derken glokalizmin zokasını yutmak buna denir.
    afiyet olsun!
  • devletin koydugu vergilerden meydana gelen export sonra import daha ucuza gelmesi olayi. ilginc bir bilgi olarak, bu o kadarda siradisi bir olay degil. yan not olarak: (bkz: bazi almanlarin arabalari once ihrac edip sonra ithal etmesi auto re-import)

    edit: teknik olarak import olmayan olaydir. ustteki entry bireysel olarak alinan mallarin uretildigi yerden uyguna gelebilirligine dikkat cekmistir.
  • içinde gümrük vergisi, nakliye, ardiye, toptancı kârı ve mağaza/market kârı olan fiyattır. o nedenle yüksek..
  • kıbrıs'tan hallicedir. aynı 100lük rakı kıbrıs'ta, off licencelarda hatta marketlerde 45 türk lirasıdır. hatta 2015 yılında iki tane 100lük rakıyı 26 liraya almışlığım vardı.
  • ucuz olan fiyattır ancak çok uzağa gitmeye gerek yok, hellenic freeshop fiyatı da 15 euro :)

    bizde zam geldikçe indirim yapıyor free'ler
  • çok değil bundan 3 yıl önce 70’lik rakı 23 tl’ydi. dolar-euro fırladığı için bu kadar pahalı şu an
hesabın var mı? giriş yap