• ünlü dil bilimci. türkçedeki ilk kitabı through the language glass - how words colour your world? yakında raflardaki yerini alacak.

    bir ara 7 yaşındaki kızı bizim basına yeteneğiyle yansımıştı.
  • dilin aynası kitabında hem ayranım dökülmesin hem bir tarafıma bir şey olmasın edalariyla boş yapmıştır. adam akıllı bir fikri savunduğu yok, yazmak için yazmış gibi duruyor.
  • dilin aynasından kitabında eski metinlerde yer alan renkler ile ilgili gariplikleri ve bu duruma bir açıklama getirme çabasını anlatıyor.

    william ewart gladstone un homeros ile ilgili keşiflerini keşiflerini, lazarus geiger in gladstone un fikrini geliştirmesini frithiof holmgren in deneyini, hugo magnus un kitabını...

    "aslında bütün insanlık binlerce yıl boyunca bu durumdan mustarip olmuş olmalıdır, der geiger, çünkü izlanda sagaları da, hatta kuran da hep benzer özellikler taşır"

    (bkz: kuranı kerim'de geçen renkler)

    darwin devriminin gazı ile konuyu biyolojik evrim ile açıklama gayreti... kültürcülerin haklı çıkması...

    fakat hala dikkat çekici bir soru var: "niçin birbiriyle alakasız bunca dilde renk adları öngörülebilir bir sırayla evriliyor?"

    yeni entelektüel iklimde bu sorunun göz ardı edilişi... oysa geiger sıralaması bir rastlantı gibi durmuyordu!

    brent berlin ve paul kay tarafından yapılan araştırmalar... bu çalışmalara karşı çıkan bulgular...

    kültürcüler ve doğacılar arasındaki tartışmalar...

    kitabın yarısı bu mevzu ile geçiyor. diğer yarısında ele alınan sorular şunlar:

    bütün diller aynı karmaşıklıkta mıdır? karmaşıklık nedir? nasıl ölçülebilir?

    dil o dili kullananların düşünme biçimini etkiler mi?

    mekan - yer yön algısı,

    renk algısı,

    cinsiyet algısı

    ve daha bir sürü ıvır zıvır ile ilgili sorulmuş sorular, yapılan deneyler, tartışmalar...

    en sonda da görmenin nasıl gerçekleştiği ile ilgili ek bir bölüm var.

    sıradan okur için gayet tatmin edici olan kitap dil ile ilgili birçok konuda bilgi ve fikir veriyor.
  • dilin aynasından kitabını okuyorum. üniversite hocam önerdi sapir-whorf hipotezine farklı bir bakış açısı ile bakıyor diye ama farklılık göremedim. bir dilbilimciye göre çok alaycı bir dili var ve savunduğu görüşün de bence tam anlamıyla kanıtlarını sunamıyor.
    sapir-whorf hipotezini artık geride kalmış gereksiz bir hipotezmiş gibi söylese de benim bilfiğğm kadarıyla güncelliğini koruyan bir hipotez ayrıca sunduğu anti hipotez de havada kalıyor. bilemedim bu dilbilimcinin anlatış şeklini sunduğu kanıtları çok yüzeysel buldum bir de dili çok lakayıt. yılların hipotezini saçma diyerek kenara atacaksan sağlam kanıt sunman gerekir.
    henüz tam bitmedi ama kitabın başı ve sonu arasında çok bir değişim olacağını göremiyorum.
hesabın var mı? giriş yap