• benim de mezunu olmaktan gurur duyduğum türkiye'nin en kaliteli psikoloji bölümü.o zaman kıymetini bilememişiz ama gerçekten sonradan ortaya çıkıyor farkı.beytepenin soğuğuna boşa katlanmamışız.
  • buraya klinik psikoloji yüksek lisans programı için iki ya da üç kere başvurup hiçbiri için mülakata girmemiştim *. başvuru ve mülakat sürecini ellerinden geldiği kadar zorlaştırmaya çalışır gibi bir halleri olduğunu düşündüm ama her seferinde. ilkinde yıl 2014'tü ve başvuru evraklarının muhakkak ama muhakkak elden teslim edilmesi şarttı. sırf evrak teslimi için noterden vekalet bile versem kabul etmiyorlardı ve ben istanbul'da yaşıyordum. belgelerimi elden teslim ettiğimde bile transkript için bir zorluk çıkarmışlardı. sonra bir sebepten mülakata girmemiştim. başvuran herkesi mülakata alıyorlardı o yıl ve sadece 4 kişi alacaklardı. bilim sınavı filan yok. her şey mülakat sonucuna bağlı. zaten devlet okulları içinde psikoloji yüksek lisansına kabul için bilim sınavı yaptığını bildiğim üç okul var; boğaziçi, ege ve dokuz eylül. ankara'daki devlet okullarının hiçbiri yapmıyor. 2015'te tekrar başvurdum ama mülakat tarihi güneydoğu'ya iş için taşınmam gereken haftayla çakıştığı için gitmemiştim.

    bir diğerinde yıl 2019'du galiba. bu sefer evrakları online yüklüyoruz, beş yılda teknolojiye kucak açılmış. her okul mülakata girecek öğrencilerin listesini websitesinde ilan ederken hacettepe başvuran herkesin mülakata gireceğini, listelerin de okul içinde bir yere asılıp takip edilmesi gerektiğini ilan etmekle yetinmiş. mülakatlar iki gün sürecek bu arada yüzlerce başvuru olduğu için. iki koca gün sabahtan akşama kadar beklemek gerekiyor hazretlerinin huzurunda. sıra size geldiğinde içeride geçireceğiniz süre de beş dakika filan. enstitüyü aramıştım, isim soy ismimi söylesem de listenin neresinde olduğumu söyleseler, ben de işimden ona göre izin alsam diye. açan adam yok illa burada göreceksiniz gibi bir şey dedi. ben ısrar edince de "valla isterseniz hocalarımıza ileteyim talebinizi ama mülakatta sizin için iyi olmayabilir," dedi. ben de "tehdit mi ediyorsunuz, anlamadım? :)" diye ters gidince kıvırdı lafı. sonuç olarak ona da gitmedim. 300 kişiyi mülakata çağırıp mülakat listesini duyuramayan, her biri koca insanlar olan adayları iki gün boyunca kapılarında bekleten, öğrenci yetiştirme hevesinin pek yüksek olmadığı izlenimi veren bir bölümdü zamanında. umarım işleri biraz olsun kolaylaştırmışlardır.
  • genel psikoloji yüksek lisans programına başvurduğum fakat uyduruk nedenlerle mülakatına alınmadığım bölüm. olay şöyle gelişti. ben başvurumu söylendiği şekilde online olarak gerçekleştirdim. başvurmaya puanı yetip başvuruda bulunan herkesin de mülakata çağrılacağını ve mülakat günü sabahı bölüme asılacak listeyle herkesin mülakat sırasını öğreneceği söylendi. fakat mülakat günü olan 11 temmuz sabahı bölüme gittiğimde ismimin yanında mülakata giremez ibaresini gördüm. sonra listenin tamamına bakınca 90 kişiden yaklaşık 15 kişinin falan yanında giremez yazdığını gördüm. karşısında da sebep olarak "transkript fotokopi" yazıyor. anlam veremedim. çünkü transkriptimi sisteme söylendiği gibi taranmış halini pdf olarak yüklemiştim. imzalı ve onaylı suretini tabii ki. neyse durumu anlamak için gittim bölüm sekreterliğine, benimle ilgisi yok, ben buna bişey yapamam dedi sekreter umursamaz ve öfkeli bir tavırla. sonra bizim seslerimizi duyan bir asistan geldi. nedir problem dedi. anlattım böyle böyle. diyo ki siz ıslak imzalı belgeyi sisteme yüklememişsiniz.(yükledim) gösteriyorum sistemden açıp. ee burda renkli görünmüyo siyah beyaz taratmışsınız ben nerden anlayabilirim dedi bana. orada fark ettim ki karşımda beni büyük bir cahillik mücadelesi bekliyor. sonra tamam şikayetini bir kağıda yazın ben jüri heyetine ileteyim dedi. o sırada mülakatlar başladı çünkü. yazdım bi kağıda derdimi verdim. beklerken diğer mağdurlardan bazılarıyla tanıştım orada. biri istanbuldan valiziyle, biri sakaryadan bu sabah gelmiş. hiç itiraz etmeden mülakata giremez yazısını görünce ağlayarak gidenler olmuş. onları ben göremedim. neyse benim kağıt gitti içeri. sonra bi kadın çıktı ordan. bokla konuşur bi tavırla giremeyeceğimizi söyledi. işte enstüti kararıymış falan filan. yanımdaki sakaryadan gelen çocuk gidip enstütiyle konuşmuş, belgelerini göstermiş. onlarda biz onay veriyoruz. bizce girebilirsiniz. jürinin onayına kaldı demiş. işte bunu söyledi orada jüriden gelen kadına. yine yok. almıyorlar. ve hepimizde orijinal çıktıları da getirmişiz istememelerine rağmen. elimizde duruyorlar. ama yok onlarda geçersiz önemli olan sisteme yüklediğiniz belgeler diyorlar bize. hiç bir türlü çözüme yönelik bir davranışları yok ve kimle konuşsak aşağılayıcı ve kibirli bir tavırla konuşuyor bizle. anlayamadık nasıl bir şey içine düştüğümüzü. o dakikadan sonra zaten hiç birimizin kabul edilme gibi bir derdi kalmadı, hakkımızı aramak istiyoruz sadece. çünkü resmen sahtecilikle suçluyorlar bizi. zaten o kadar gerildik ki o halde mülakata girsek de bir şey yapamayız. neyse sonra bölüm başkanı geldi. ona anlattık. tamam anladım probleminizi jüri heyetiyle konuşayım ben bi dedi. sonra gitti konuştu. konuştuktan sonra o da aynı tavırla ayın şeyleri söyledi bize hepimizi bi yere toplayıp. kesinlikle hiç bir şekilde söylediklerimizi anlamıyorlar ve anlamak istemiyorlar. ayrıca şöyle şeyler de oldu. bölüm başkanı bizle konuşurken aynı durumda olan ve lisanstan da tanıdığım bir arkadaşım "ben iki gün önceki klinik psikoloji yüksek lisans mülakatına aynı belgelerle girdim. şimdi bugün genel psikolojiye neden giremiyorum?" diye sordu. bölüm başkanı da o klinik jürisinin bir hatası olmuş. istersen itiraz et ama klinik başvurun da düşebilir diye tehdit etti. bunlar olurken tabii oradakiler de soruyor ne oldu falan diye. anlattım birisine durumu ve sen nasıl yükledin belgelerini dedim. ben de siyah beyaz yükledim dedi doğal olarak. çünkü başvuru sitesinde aksini belirten bir şey yoktu. ve biz bu sebeple mülakata alınmadık. verdiğimiz tüm emek boşa gitti. yapılan başka büyük bir ayıpta şuydu. biz bunu oraya gittiğimiz de öğrendik. önceki gün internet sitelerinde de yayınlayabilirlerdi. biz de o kadar yol gitmezdik. ben trabzon'dan geldim mesela bu sınav için. eğer biraz iyi niyetli olsalar zaten şu kişilerin şu belgelerin de şu sıkıntı var. orijinal evraklarıyla gelsinler diyebilirlerdi. bir de genel psikoloji de şöyle bir durum var. psikolojinin farklı alt alanları için öğrenci kabul ediyor. tez dönemin de hangi alt alana yönelik bir çalışma yapmak istiyorsan ona göre bir hocayla çalışıyorsun. hacettepe'nin programında ise bilişsel psikoloji, gelişim psikolojisi, sosyal psikoloji ile endüstri ve örgüt psikolojisi alt alanlarında çalışmak isteyenlerin başvurması gerektiği yazıyor. bu yıl için de farklı bir durum olacağına dair hiçbir şey yayınlamadılar. fakat biz oraya gittiğimiz de öğrendik ki bu yıl sadece sosyal psikoloji için alım yapılacakmış. mülakatta sosyal psikoloji hocaları var. sorular sosyal psikolojiden falan. ben bilişsel için gitmiştim. ona göre çalışmalarımı yapmıştım ve girebilsem bile mülakata o çalışmalarım da boşa gitmiş olacaktı zaten. hacettepe psikolojinin yüksek lisansa öğrenci alımlarıyla hiç iyi şeyler duymuyordum zaten bunlar da iyice şüphelerimi arttırdı. umarım üniversitelerimiz bu büyük yozlaşmışlıktan ve kokuşmuşluktan kısa süre içerisinde kurtulurlar.
  • zaten labirent gibi bi yapıya sahip olan edebiyat fakültesinin daha da karışık bölümü.bi sınıfı yarım saat aradıktan sora dersin düşmesine rağmen "gelecek ders için yolu ezberlerim bari" die aramaya devam ettiğin dondurucu soğuk mekan.edebiyat fakültesinin bazı bölümlerinde sınıfların deil de koridorların güneş görmesi de buna etken tabi.hayır bi de hacettepe'nin bu sene kaloriferleri yakmayacağı söyleniyor.aslında donmak üzere olan insanların psikolojisi hakkında bi deney yürütülebilr bölece,evet.e bi de telefon da çekmeyince mağdurlara kim el atar gerçi orası meçhul.
  • hıc derslerıne gırmedim, ama birtakim ogrencılerını ve bırkac hocasını tanıma ımkanı buldugum ıcın beyan etme curetını kendımde bulurum ki

    sinir bozucu devlet kurumu hıyerarsısıyle ınsanı yıyıp bıtıren bı bolumdur. ıyı guzel teyzecım prof olmussun ama ıkı akademik laf edemiyorsun ogrencınle profesor doktor unvanının arkasına sıgınmadan, e ne ogrenırım ben senden. devamlı bır aman saygı durusuna gecelim, aman takdir edelim. how to use spss in psychology gıbı kıtaplara bakip data analızı yapan doktora ogrencılerı bulundurur, bir de sen kaliteli egitim veren diyorsun.. bırak allasen rica ediyorum. su ulkede koklu olan bir seyin aynı zamanda iyi bir seyler yaptıgı sanrısına varanların sayısına sasırıyorum. sasirmakla kalmiyorum, agzimi kocaman aciyorum, kafami iki yana salliyorum.

    olmamıs maykıl. uzgunum.
  • su anda burada okumakta olan ya da buradan mezun olan suserlerin bu kafasi karisik kardesini bilgilendirmesini istedigim bolumdur. yesillendirin lutfen.
  • yüksek lisans başvurularının nedense bir çok üniversiteden çok daha kolay olduğu bölüm. ne referans isterler, ne niyet mektubu, ne bilim sınavı yaparlar. 5 dakikayı geçmeyen mülakatlarla ve transkript üzerinden adayları seçerler.
    bir de ağırlıklı olarak bilişseş-davranışçı olduklarını belirtmek gerekir, mülakat sırasında psikanaliz üzerine bir laf söylediğimde "başka sorum yok" demişlerdi de hatırladıkça gülüyorum.
  • (bkz: sait uluç)
  • bünyesinde barındırdığı "hacettepe üniversitesi psikoloji topluluğu", ankpod adını verdikleri bir etkinlikle ankara'da bulunan üniversitelerde okuyan 5 şanslı psikoloji öğrencisini, 1 günlüğüne okullarında misafir etmektedirler.
hesabın var mı? giriş yap