• --- spoiler ---

    filmi beş safhaya ayırabiliriz. bu beş safha hacivat’ın karagöz’e sayı saymayı öğrettiği; karagöz’ün deyimiyle zamanı böldükleri şekildedir. film de bu şekilde bölünmüştür; ‘pır, eki, uç, dürt ve baş’ diyebileceğimiz safhalar keskin geçişlerden ziyade yumuşak bir biçimde birbirlerine bağlanırlar. aşağıda mümkün olduğuna az spoiler vererek bu safhaları anlatmaya çalışacağım. tüm filmi anlatmak gibi bir niyetim olmadığı için atlamalar yapacağım.

    pır; serçe parmaktır. film karagöz’ün türkmen obasıyla açılır. türkmen obası kuş misali göçerdir. "biz göçerük, bu diyardan geçerük" karagöz ve anasının gündelik sıkıntıları vardır. karagöz’ün bir kulağı duymaz bu yüzden söylenenleri genellikle yanlış anlar. buradan yine kuş misali gezen hacivat’a geçilir. hacivat, kadınlara zaafı olan ayrıca zorda kalınca yalana başvurmaktan çekinmeyen bir elçidir. cezalandırılır ancak mecburi bir şekilde anadolu’yu istila eden moğolların valisi timurtaş’a elçi gider.

    eki; yüzük parmaktır. kam ana’nın evvelce baktığı falda gördüğü ‘birbirine bağlı olma’ meselesi bu safhada hacivat ve karagöz’ün birbirine eklenmesi şeklinde verilir. karagöz ve kam ana bursa’ya gelirler zira artık "yatuk" olma niyetleri vardır. hacivat da taşı toprağı altın bursa'ya gelmiştir ve karagöz’le yolları kesişir. hacivat bir şekilde karagöz’ü aldatır. bundan dolayı karagöz, hacivat’a hınç duyar.

    uç; orta parmaktır. filmin bu safhasının artık bursa'da olması da "uç" ile ilintilidir zira osmanlı bir uç beyliğidir. bu safhada hacivat ve karagöz’ün çekişirken orhan gazi’nin eşi nilüfer hatun’un önüne tesadüfi bir şekilde çıkmaları ve onların çekişmesinin insanlar tarafından oyun olarak algılanması sonucunda şöhret kazanmaları anlatılır. karagöz evvela bu işten haberdar değildir. gündelik yaşam sıkıntısı burada da devam eder ancak şanslarının yaver gitmesi sonucunda himaye görür. nihayetinde orhan gazi’nin ve diğer ‘devletlülerin’ de huzurunda oyunlarını sergilerler. yani ‘uca’ çıkarlar.

    diğer safhaya geçmeden önce burada değinmek istediğim noktalar var. öncelikle orhan gazi müthiş anlatılmış. muhtemelen tong yabgu'yu anlatan çinli budist hacı xuan zang'dan faydalanılmış: “kağan saten elbise giyiyordu, saçı 10 fit uzunluğundaydı ve serbestti. beyaz ipek bant alnını sarmış ve arkadan bağlanmıştı. devlet erbaplarının sayısı 200 kadardı. hepsi işlemeli elbiseler giyiyor, kağanın sağ ve sol tarafında oturuyorlardı. ordusunun geri kalanına eşlik edenler kürk, şayak ve iyisinden yün elbise giyinmişlerdi. mızrak, sancak ve yayları düzenliydi. at ve deve süvarileri gözün göremediği yere kadar uzanır.”

    filmde orhan gazi'nin saçları açık, bir bantla alnını sarmış ve arkadan bağlamış. ayrıca eski türklerde yaygın olduğu üzere dövmesi var. ayrıca nilüfer hatun da iyi tahlil edilmiş. mesela şenlik alanına gelince orhan gazi kendisine hürmet için kalkacakları kaldırmaz; türk'tür, konar-göçerlikten yerleşikliğe yeni yeni geçen bir kültürün temsilcisidir, seferden dönünce hatununa koşar vs. nilüfer hatun ise doğu roma sarayından gelmedir, alana girdiğinde herkesin kalkmasını bekler çünkü buna alışkındır, entrika bilir, iktidarının devamı toplumun refahından önemlidir.

    dürt; işaret parmaktır. hacivat'ın akıllıdır, karagöz irfanlı. itiştikleri zaman da gördükleri her aksaklığı söylerler. nihayetinde orhan gazi’nin huzurunda da aksaklıkları anlatıp devletin başındaki orhan gazi’yi dürterler. ancak bu dürtme devletin başına çöreklenme niyetindeki birtakım muhterisleri rahatsız eder.

    baş; başparmaktır. hacivat ve karagöz nihayetinde idama mahkum edilirler. idam edilmek üzereyken karagöz’ün isteğiyle sayarlar ve baş dedikleri anda başları sepete düşer.

    zaman nihayetinde her yetiştirdiği evladı gibi hacivat ve karagöz'ü de katletmiştir. filmin de başı serap, sonu toprak olmuştur.

    hacivat ve karagöz yenilmiş kahramanlardır. ancak bu yenilgi onların efsaneleşmesini ve adlarının yaşamasını sağlamıştır. bu da kam ana’nın filmin girişinde baktığı falın gerçekleşmesidir. sultanların namı unutulur ancak karagöz ve hacivat’ın namı unutulmaz.
    --- spoiler ---

    edit: tabi böyle bir filmi çekip bize sunanlara teşekkür etmeden olmaz. (az kaldı unutuyordum yav) var ol ezel akay, var ol levent kazak var olun filmin bütün oyuncuları :)
  • muazzam başarılı bir filmdir.

    tarihçi ve siyasal bilimcilere mutlaka ders niyetine izletilmeli...
  • gerçekten de kusursuza yakın bir film. o dönemin ağzını yansıtmaları, dönemine uygun şakaların güzelliği ve aslında tarihsel gerçekliği ile harikulade.

    ayrıca ne zaman aklıma gelse, "indik rum'da kışladık" türküsünü dinleyesim geliyor.
  • güzel filmdi
  • arap beyi: cenkte kaybettik ama bak müslüman olmuşsun, zafer yine de bizim sayılır.

    türk beyi: müslüman olan benim, zafer neden sizin olsun?
  • sivri dilleri yüzünden olabilir.insanın başına ne geliyorsa dili yüzünden gelmiyor mu zaten.
  • türk tarihine dair, her biri dolu dolu bir film olabilecek altın değerindeki beş ayrı hikayeyi tek bir senaryoda işleyebilerek adeta beşi bir yerde değerine ulaşmış; okullarda "dün eğitimi" verilirken izletilesi mükemmel film.

    --- spoiler ---

    pırr: eşrefoğlu hanlığı pervanesi çandarlı halil bin süllü; hânı olan süleyman bey'e anadolu'yu paramparça etmiş moğollar'a karşı artık birlik olma zamanının geldiğini, beyliklerin sadece bir direniş çağrısı beklediklerini söyler. süleyman bey bunun yerine "cenk itme, sevüş" zihniyetini benimsediğini belli edince, pervane onu sahte bir mektupla moğolların anadolu genel valisi timurtaş'a yem eder. böylece hem vergi kapısı olan gariban ahaliyi kırdırmamış, hem de günü geldiğinde ricallerine dahil olabileceği diğer beyleri ezdirmemiş olur. "eşrefoğlu fatihi" timurtaş'ı halifelik vaadiyle mısır'a çektirir, mısırdakiler onun kollarını bacaklarını gövdesinden ayırırlar. böylece kendisi gibi cinin gözü bir bende olan kadı eretna'nın yeni anadolu genel valisi olmasını sağlar.

    eki: moğol, eşrefoğlu süleyman'ın derisinden turşu kurup onu ibret diye beyşehir gölü'ne bandırdıktan sonra, kendisine sığınacak yeni kapı arayan pervane; kendisini, bir uç beyliği olduğu için küçümsediği osmanoğulları'nın payitahtı bursa'ya bir oyunla kabul ettirir. burada, "devlet kurar ama idaresini bilmez" osmanoğulları'nın iradesine kılıç gölgesi altında şeklen boyun eğmiş iç zümreler (ahi'lerin riyasetindeki yerli sermayedar olan esnaflar, gizli gizli hıristiyanlıklarını sürdüren doğu roma kökenli* asiller) ile temasa geçer. onlara taze devletin başına en uygun şekilde çöreklenebilecekleri arap diyarı adetlerini (devlet işlerinde rüşvet, fakirin uçan kuşundan dahi vergi alınırken ahiler'in vakfa bağlanıp vergi harici bırakılması) anlatır. şehre kabul oyununu sezen bacıları* lağvetmenin yollarını arar.

    : pervane, uç'un tek akıllısının kendisi olmadığını görür. beyliğin önemli şahsiyetlerinden (osman gazi yadigârı) köse mihal*, oyunlarına sadece kendisinin damadı olacaksa destek vereceğini belli eder. müstakbel gelin olan bacıbey ayşa hatun, pervane'nin su altından yürüttüğü samanları ifşa edecek delillerin peşindedir. orhan gazi'nin "rum güzeli lülüfer'i" nilüfer hatun, bey şehirde yokken yönetimin köse mihal gibi bey yoldaşlarında değil de kendisinde olmasını ister; beyliğin kadısı ve defterdarı olmuş pervane'yi malum bir delille* tehdit ederek bu isteğine desteğini arar. şehirde ise ahiler yozlaşmanın dürüstlükten daha çok akçe kazandırdığını görmüştür ve sağda solda, irili ufaklı türlü düzenlerin peşindedir. bu zümreler, güç savaşlarına ancak orhan gazi'nin gazadan döneceği kesinleşince ara verirler.

    dürt: ortaya hem pervane'nin hem de devlete çöreklenme peşindeki zümrelerin oyununu açık edebilecek iki kafadar (yörük bahadırı karagözlü* ile garp kurnazı hacı ivaz çelebi*) çıkar. ayşa hatun şahsında bacıların devlete çöreklenmeye dair gölge oyunlarını aydınlatma çabası, çörek meyyali zümrelerin tam işbirliği yüzünden sonuçsuz kalır. ayşa hatun'un telkinleriyle karagöz ve hacivat, gazadan dönen orhan gazi'nin huzurunda güldürüklü temaşa sergilerler. mizahlarının yumruğuyla tüm yozlaşmış zümreleri; başta kadı pervane olmak üzere düzenbaz ahileri ve onlara göz yuman, beyliğin önde gelen rumî asillerini dürterler. karagöz bahadır, pervane'nin ve köse mihal'in devlet işlerinde müşterek altın tavuğu konumundaki ayşa hatun'un elini tutmaya; orhan gazi'nin bizzat kendisinden hak kazanır. orhan gazi bu sırada; dürtülmüş zümrelerin örümcek ağında iğnesinden korkulan bir bal arısı haline geldiğinden habersizdir, fethettikçe bu ağda fethedildiğinin ise farkında dahi değildir. temaşanın mizahında ahilerden ve pervane efendi'den aldığı yozlaşma kokusunu, bu kokunun üzerine kanlı kelle atarak çözmek ister.

    baş: kadı pervane efendi, kurduğu düzenleri; karagöz ve hacivat'ın temaşası nesnesinde kendi oyunlarıyla bozmaya çalışan ayşa hatun'un bacılarına, bir kez daha kendi kurduğu bir oyunla karşılık verir. orhan gazi kelle istemiştir lakin istediği kellelerin kimin kellesi olduğunu sormayı fütursuzca ihmal etmiştir. kadı pervane, ahi reisleri ve rumî asiller; yozlaşmanın suçunu el birliğiyle kendilerini dürten karagöz ile hacivat'a yıkarlar. iki kafadar apar topar idama mahkum edilir, ayşa hatun olanları engellemeye yetişemez. kadı pervane'nin bendesi emir çoban'ın emriyle idam hükmü infaz edilir. türk'ün tarih boyunca en büyük kavgası (yerleşikliğe türklüğü kaybetmeden geçiş) yine ölüm doğurmuştur. silahlarını teslim eden bacılar (şahsında türk kültürü) bitirilmiştir. osmanoğlu beyliği'nde bundan böyle kadınların hepsi (ve şahsında türk kültürüne dair her şey) yeniktir. yozlaşmış zümrelerin erkekleri (şahsında araplaşmış "rumî türk" zihniyeti) ise, artık yenik olsa da galiptir.

    --- spoiler ---

    kesinlikle izlediğim en iyi türk filmi.

    şu beş anlatının her birinden dolu dolu ayrı birer film yapılabilirdi, anlatacakları şeylerden çıkan senaryoların yoğunluğuyla hiçbiri de sinemada sırıtmazdı. her biri öylesine "derin" mevzular.

    yönetmen ezel akay, senarist levent kazak, sanat yönetmenleri hakan yarkın, naz erayda ve (filmin efsanevi müziklerini de yapan) ender akay başta olmak üzere; filmi oyunculuklarıyla bambaşka yerlere taşıyan haluk bilginer'in ve beyazıt öztürk'ün ve güven kıraç'ın (ve adları bu giride belirtilmeyecekse de tarihe geçmiş tüm ekibin) ellerine sağlık.

    dirilip pınar olmuş, irkilip ırmak olmuş, akıp bu filme dolmuş, taşmışlar elhamdülillah.*
  • etrafımızda sözü özü bir olan karagöz kalmadı, hepsi birer pervanedir. bense belki biraz hacivat.
    dün ilk kez izledikten sonra neden bu güne kadar beklediğimi anlayamadığım film. gerçekten çok güzel ve çok başarılıydı. gerek konusu gerekse oyuncu kadrosuyla tam bir baş yapıt olacak film. önerilecek filmler listesine eklenmiştir.
    sahneler her ne kadar gerçek dışı da olsa bize tarihten kesitler sunması(kadının geri plana itilişini göstermesi, kadıların taht oyunları oynaması vs.), o zamanın yaşantısını, eğlencesini göstermesi ve en önemlisi de bizden olması filmi çok ama çok özel kılıyor. eminim ki bu filmdeki gibi daha nice filmlere konu olabilecek tarihe sahibiz. ülke olarak bu tarz filmlerin desteklenmesi lazım.
  • sinemada izlediğimde çok etkilendiğim, çekimleri bursa’da yapılan ve ezel akay’ın neredesin firuze ile birlikte en güzel filmi.
  • geçenlerde tekrar izlediğim ve tekrar keyiflendiğim filmdir. nereden nereye işte.

    on kere demedim mi seçme şu partiyi :)
hesabın var mı? giriş yap