• bugün itibari ile beraat ettiğim davadır. ihtiyacı olanlar bana yardımcı olan avukatın da bilgilerini verebilirim. çoğu avukatın hakaret davası ile ilgili uzmanlığı yok, yanlış yönlendiriyor, olayı özet geçmek gerekirse,

    yerel mahkeme ceza verdi, itiraz ettim üst mahkeme de ceza verdi, tekrar itiraz ettim ağır ceza mahkemesinde görüldü dava ve beraat ettim.

    facebook üzerinden bir yorumda hakaret ettiğim iddiası ile hakkımda hakaret davası açıldı. bu işi birileri ticarete dökmüşler anlaşılan aynı kişi 2-3 bin kişiye dava açmıştı. kendisi videoda bir kadına küfür etmiş, karşılığında gelen yorumlar karşısında binlerce kişiye dava açmıştı. çoğu insan korktuğu için uzlaşma aşamasında cezayı ödeyip dava açılmadan kurtulma yolunu seçiyordu.

    ben kabul etmedim ve uğraştım sonuç olarak da beraat ettim, emsal olması içinde burada paylaştım, yerel mahkemeler bu durumlarda somut delil aramadan ceza verebiliyor, üst mahkemenin de bu şekilde olmaz diye belirtmiş, altta emsal kararı var.

    xxx asliye ceza mahkemesince verilen karar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

    dosya arasındaki sanığın paylaşım yaptığı iddia olunan ekran görüntüsü (fotokopi) resminin müşteki vekili tarafından dosyaya sunulduğu, ilgili ekran görüntüsünün incelenmesinde sanığın yaptığı iddia olunan yorumun hangi paylaşımın altına yapıldığının anlaşılamadığı ve dolayısıyla bu yorumun müştekiyi kastederek yapılıp yapılmadığının denetlenemediği, bu bağlamda sanığın suça konu paylaşımı yapıp yapmadığı, yapmış ise nerede ve ne şekilde paylaştığına dair resmi makamlar üzerinden yeterli araştırma ve delillendirilme yapılıp hükme esas alınması gerektiği, sanığın paylaşımların yapıldığı sosyal medya hesabının kendisine ait olup olmadığı ve paylaşımları bizzat kendisinin yapıp yapmadığına ilişkin dosya arasında sadece açık kaynak araştırma raporunun olduğu yargıtay 18. ceza dairesi’nin 14.11.2016tarihli 2016/1168 e ve 2016/14736 karar sayılı kararında “sanık savunması, katılan vekilinin beyanları ve düzenlenen açık kaynak tespit formu karşısında, müştekinin facebook hesabına suça konu iletinin bulunduğu mesajın gönderildiği facebook hesabının kime ait olduğunun tespiti için, sosyal paylaşım sitesinin yer sağlayıcısı olan şirketten, tespit edilen mesajın ne zaman ve hangi ıp numarasından geldiğinin öğrenilmesi, daha sonra da tespit edilecek

    ıp numarasının kime ait olduğu araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, herhangi bir ıp adresi bilgisi bulunmayan açık kaynak tespit formuna itibar edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması” hususu ile de anlaşıldığı üzere sadece açık kaynak tespit formuna itibar edilmeyerek ayrıca resmi makamlar üzerinden de araştırma yapılması gerektiği, ayrıca söz konusu sosyal medya paylaşımına ilişkin olarak sanığın herhangi bir ikrarı olmadığı da düşünüldüğünde samsun bölge adliye mahkemesi 6. ceza dairesi’nin 24/01/2022 tarih, 2020/2717 esas ve 2022/124 karar sayılı kararında belirtildiği üzere sanığın yargılamaya konu paylaşımın öncesi ve sonrasındaki diğer paylaşımların gerektiğinde bilirkişi aracılığıyla incelenip sanığın savunmasının gerçekliğinin araştırılması gerektiği hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; sanığın üzerine atılı suçu işleyip işlemediği hususunun yukarıdaki belirtilen hususlar gözetilerek yeniden değerlendirilmesi gerektiği kanaatiyle sanık hakkında hagb hükümlerinin uygulanması hukuka aykırı olup bu sebeplerle sanık xxxi’in itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

    h ük üm :yukarıda açıklanan neden ve gerekçelerle;
    1-sanık xxxx tarafından yapılan itirazın kabulü ile; sanık xxxx hakkında xxx asliye ceza mahkemesince verilen 20/01/2022 tarih, 2021/692 esas ve 2022/105 karar sayılı dosyasından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına,
    2-karardan bir suretin itiraz edene xxx. asliye ceza mahkemesince tebliğine,
    3-kararın ve ilgili dava dosyanın gereği için xxx. asliye ceza mahkemesinegönderilmesine,
    dair;dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda cumhuriyet savcısının mütalaasınaaykırı kesin olarak oybirliği ilekarar verildi.07/04/2022

    çıkarılacak sonuç:

    açık kaynak tespiti ile kişiye hakaret davası için ceza verilemez, bunun yanı sıra somut deliller olması gerekli. hakaret davaları son dönemde çok arttı, kimse kimseye elbette hakaret edemez yanlış ama, sanığın ceza alması için açık kaynak tespitinin ıp adresi ya da diğer şekillerde kanıtlanması gerekli. ağır ceza mahkemesi bu şekilde doğru bir karar veriyor aksi halde birine düşmanlığı olan gider fotoğrafını bulur bir yerden, açar profil sağa sola küfür edip, masum insanların ceza almasını sağlar.
  • eziklerin tehdit şekli
    ünlülerin ve avukatlıların geçim kaynağı
    doğru söyleyenlerin bir numaralı düşmanı :)
  • bugün 26 ekim 2023 aydın kyk yurdunda asansör kazası başlığını okurken, daha birkaç entrysi olan birinin "olur böyle şeyler, büyütmemek lazım" temalı entrysini okuduktan sonra şeytan dürttü, nick altına baktım ve insanların -haklı olarak- tepki gösterdiğini gördüm.

    evet haklısınız, hem de çok haklısınız ama insanları tahrik edip hakaret davasından milyonları götürmek son zamanlarda moda oldu. sözlükte ünlenen trollü de, dünyayı gezip elde ettiği gelirle sağa sola bağış yaparak iyilik meleği gibi gözükmeye çalışan sözde fenomeni de aynı şekilde buluyor yolunu.

    boş yere değmeyecek insanlara çerez parası kazandırmayın. hepimiz görüyoruz bu kişilerin ne kadar iğrenç insanlar olduğunu, beslemeyin.
  • siyasetçiler, gazeteciler ve ünlüler tarafından çok ciddi geçim kaynağı olmuş durumda. bakın basit bir örnek: nagihan alçı

    görsel: görsel

    nagehan alçı’nın avukatı yetkiyi almış ve binlerce dava açmış. bunlardan nagehan alçı’nın haberi bile yokmuş. bu nasıl bir saçmalık? tamamiyle avukatların ve ünlülerin başkalarından para koparma tekniği olmuş.

    hakaretin hapis cezası olması da saçma. tamam pratikte hiç hapis cezası verilmiyor ama kanunda olması bile saçmalık. örneğin bir adama tek kelime “salak” dedin diye iki yıl ceza alabilirsin. yani kanun birine salak dedin diye senin iki sene hapis edilmeni istiyor. oğlum böyle saçmalık olur mu? birine salak demenin cezası 2 sene hapis olur mu? doğrusu nasıl olmalı? hakaret eden özür dilerse olay kapanmalı. sonuçta söylenen sadece bir söz. fiili bir şey yok. cezası da bir söz yani özür dilemek olmalı. özür dilemezse de tazminat ile cezalandırılmalı. bunun için uzun davalara da gerek yok. çıkarırsın bir kanun “hakaret eden özür dilemezse aylık kazancına göre bir katsayı ile ortaya çıkan parayı karşı tarafa öder” dersin olur biter. bir söz söyledin diye ifadeye çağrılmalar, mahkemeye çıkmalar falan çok saçma. çok çağ dışı.

    edit /ekleme: ayrıca hakaret davası amacından da çıkmış durumda. çünkü hakaret davası şerefe karşı işlenen suçlar kategorisinde. yani insanın onur ve şerefini incitecek bir şey diye düşünülüyor. bunun olması için kişinin hakareti görmesi, bundan incinmesi, onu üzmesi vs. gerekli (gerçi bu da saçma amk). ama bakıyoruz ünlü biri veriyor avukata yetkiyi ve hakareti görmüyor. haberi bile yok. hakaret edeni tanımıyor. o hakareti gören diğer kişileri de bilmiyor. örneğin biri nagehan alçıya kötü bir söz söylediğinde n.a’nın avukatı arama motorundan arama yaparak araştırıyor. hakareti yapan da anadolu’nun bir ilçesindeki 100 takipçisi biri olsun. o hakareti okuyan kişi sayısı da en gazla 30-50 olur ki bunlar da eş dost akraba. yani n.a hiç tanımadığı gariban birinin etrafındaki 40 kişinin gördüğü bir hakaretten nasıl onuru incinebilir? zaten haberi bile yok. ayrıca hakaretle karşılaşma imkanı da yok avukat arama motorundan bulmuş oluyor genelde. bir de 8 yıl zaman aşımı var. yani hakareti bir kişi görse bile bekleyip 6 sene sonra “ben yeni öğrendim” diyerek dava açabilir. bu da ayrı bir saçmalık. internet çağında artık tamamiyle eskimiş, anlamını yitirmiş ve değişmesi gereken bir kanun maddesi. ancak başımızdaki yobaz zihniyet bu tür baskı araçlarını hayatta değiştirmez.
  • tck'dan kaldırılması gereken cezanın davası, başarısız avukatların geçim kapısı.
  • aslında yanlış kullanılan hukuki kavramların başında gelir. çünkü literatürde hakaret davası diye bir dava yoktur. eğer, biri size hakeret ettiyse ve bunun karşılığında siz manevi tazminat talep ediyorsanız bu takdirde açılan dava "tazminat davası" olarak adlandırılır. yok eğer bu adam için bir de suç duyurusunda bulunursanız ve ilgili kişi yargılanmaya başlarsa bu da bir "ceza davası"dır.
  • ınsanin ifade ozgurlugunu kisitlamaya yonelik tehditere de alet olur.

    birde bunun " sen benim kim oldugumu biliyor musun" soz obegiyle birlestirileni vardir ki, insana sabir dilettirir. ve genelde bu cumleyle birlestirenlerden bir cacik olmaz. kompleksli, daha neye dava acilir neye acilmaz bilmeyen tiplerdir.
  • bence bugüne kadar adana'da hakaret davası görülmemiştir. ruhumuza ters.

    "lan sen tam bir orospu çocuğusun ama senı cok seviyorum be gardaş" diyen bir milletiz.
hesabın var mı? giriş yap