• mahallenin erkeklerinden oluşan halı saha maçı gruplarında göze çarpan abilerdir. gençken çok top oynamıştır. sonra evlenmiş, iş güç sahibi olmuş, çoluk çocuğa karışmıştır. göbeklenmiştir. film adamdır, içki filan da içer, mahallenin gençleriyle diyaloğu koparmaz ama belli bir mesafe içinde. "maçlara beni de çağırmazsanız kırılırım çocuklar" ile başlayıp biraz daha ilerleyen bir samimiyet yelpazesine kadar uzanır bu ilişki. kendi yaşıtındakilerle enseye tokat göte parmaktır ama. neyse, bu abi her maça çağrılır, abi de mümkün mertebe her maça gelir, çok seyrek kaçırır maçları. mevki liberodur, göbek yüzünden pek ilerilere çıkamaz, geriden takımı organize eder, yönlendirir, atakları keser. ama kaleye filan da geçmez, kendi istemedikçe, karızmasını bozar zira. oyuna ciddi yaklaşır, disiplinli olmaya çalışır, ama arada mavra da yapar, geyiğin hasını koyar, geriden ona buna ayar verir. zevklidir bu abileri izlemek, mahallemizin abisidirler, karısı ve çocuklarıyla iyi geçinir, mahalle gençleriyle maç dışında fazla yüz göz olmaz, pek pek bakkaldan rakı filan alırken gençlere takılır. bu kadar genelleme yapabildim şadan abi, olmuş mu?
  • bunlar genelde hoca lakaplı olurlar(cemal hoca gibi).
    takımın doğal kaptanı konumundadırlar.
    bazen defanstan topları o göbekle rövaşatayla çıkardıkları görülür ,vay be denilir.
  • vazgeçemedikleri halı saha takıntıları yüzünden eve dönünce yenge ile hafif atışırlar ekseriyetle..
  • bazilari ogullari sebebiyle maca dahil olur, mac boyunca ogullarindan bi araba laf isitebilirler. sahada kufur edecek oyunculara karsi birinci dereceden caydirici etkendirler. fiziksel yapilarindan dolayi top ayaklarina gectigi an pres icin boy hedefi oluverirler.
  • bu abiler halı sahalarımızda yaşanan gergin anlarda yumuşatıcı misyonlarını ziyadesiyle yerine getiren ekseriyetle esnaf, oldukça pozitif insanlardır. bıyıklı oldukları da görülür. samimi ve pürüzsüz konuşan bu abiler gençken amatör kümede oynamış olup 2.lig yukselme grubunda yada bölgenin bir yerlere gelmiş takımlarında tanıdık arkadaşları vardır. -kendisine baksaydı rahat birinci lige transfer yapardı. -hoca harcadı onu hoca. şeklinde tanımlanabilecek arkadaşları vardır, maç sonrası çay oralet içerken bir şekilde anlatırlar bunları.
    evet çok pozitif insanlardır dedik ve bu halleri maç boyunca tatlı sert direktif ve uyarılarla devam eder. -yapma abicim ya –gel tekde –berabersiniz gibi anlık cümleleri vardır. bazen oyun kurdukları da olur özellikle mağlupken kalp kırmadan abi edasıyla kızar, yönlendirmelere başlar. –çıkma sen kal benle, -nihilittin sen gelme ortadan bu tarafa, bulduğunu daya -tebelettin sıfıra indiğinde kaldır kafanı, ortaya dön (bu şerefsiz genelde solak ve zayıftır pire gibi koşar). bu direktiflerden sonra atılan ilk golde bu abinin cümlesi hazırdır. –yapacagımız bu işte. ama sevindirik değildir bunu soylerken, gayet ciddi ve ciddiyete davetkardır. birde takımdan biri rakiple dalaşır yada münakaşaya girerse hemen kendi adamını alıp kızmaya başlar. rakip onun bu saygın haline hürmeten ilerletmez tartışmayı.
    guzel insanlardır bu tip abiler. dükkanları tertipli, temizdir. komşularının rahatça girip çıkabildiği yerlerdir. oradan geçerken çay içirmeden bırakmaz asla. muhtemelen biri ilkokulda diğeri 2-3 yaşlarında 2 çocuğu vardır. eşide halim selim bir insandır, hal hatır sorar anneye selam soyler.
  • bu guzel abilerimiz takimin ilerde oynayan firlama genc yeteneklerinin top karsi takima gectigi zaman kendi sahasina cekilis sirasinda numaradan yaptiklari presleri "hadi beyler basarak biraz" diyerek motive ederler, hucum pres yapan cagdas forvet anlayisinin en atesli destekcileridirler.
  • bunlarla ikili mucadeleye girdiginizde eliniz kolunuz vucudunun bir yerine degerse igrenc hissedersiniz, cunku deli gibi terlemistir eliniz sirilsiklam olur. bir de ayaginiza falan basarasa cok fena yamultur, ozellikle tel yakinlarinda dikkat etmek lazimdir.
  • bunların bıyıklı ve pijamalı olanlarını da unutmamak lazım. köşe bucak kaçardık adamlardan bir yerimizi kırmasınlar diye. bir de topa abanmaları vardır bunların. çektikleri şutlar ya suratımıza ya da kulağımıza gelirdi. göze ve kulağa hitap eden cinsten yani.

    bir çoğu kucaklarında çocuklarıyla jubile yaptılar galiba ki eskisi kadar görünmüyorlar.

    ama iyiydiler be genede. halı saha paran çıkışmadınmı tamamlıyordular.
hesabın var mı? giriş yap