• taksitini ödeyemeyen** öğrencilerin okul hoparlöründen ifşa edilerek muhasebeye cagirildigi, muhasebenin 'parali okuldu burasi bunu bilerek buraya geldiniz' diyerek küstahça cevap verebildiği, taksitin ikinci gününde akbil vari kapi kartinin turnikeleri acmadigi okula benzeyen kurum.
  • son haberlere göre kapanmanın eşiğindeki üniversitem..
    zaten açıkken hiçbir yararını görmemiştik..
    şimdi üstüne kapanırsa, ne diyeceğimi düşünüyorum..

    -nereden mezunsunuz?
    -ehmm.. mezun oldumda, kapattılar okulu..
  • üniversite desen değil, dersane desen değil, iş hanı desen değil...
  • çok sevdiğim bir insanı, taksidini ödemediği için sınavdan atacak kadar paragöz okulcuk.
  • "mütevelli heyeti başkanlığını, belli ki iş hukukundan haberi olmayan avukat mansur topçuoğlu'nun yaptığı, öğretim üyeleri de dahil pek çok çalışanının maaşını 1 ile 5 aya kadar gayet pişkin bir tavırla düzenli olarak geciktirebilen (görünürde) üniversite.
    haliç üni başkanının twitter sayfasına yapılan bir yorumun resmi:
    bu okulda öğrenciyseniz, taksit ödemelerinizi yapamadığınız için okula alınmayabilir, okul kapısında isminizin deşifre edildiğini görebilir, sınavlarınıza giremeyebilirsiniz. bir de üstüne çok geçmeden avukata verilirsiniz ki bu mevcut borcunuza bolca borç katılmasına vesile olur.
    bu okulda çalışansanız, bir de maaşınıza güvenip kredi falan aldıysanız yine yandınız! çünkü o kredi taksidini gününde ödemeniz mümkün olmayacak, telefonunuz sürekli banka çağrılarıyla yanıp sönecek, borcunuza faiz üstüne faiz bindirilecektir. okulu aradığınızda çağrı merkezi son sürat cevap verir ama sonrası derin bir sessizlik. çağrı merkezinden gelen 'maaş ödemesi' başlıklı aramalara muhasebe departmanı asla cevap vermeyecektir. kısaca ne muhattap ne de maaş vardır ortada.
    benden tavsiye, düşmanınız varsa 'haliç üniversitesinde öğrenci ya da çalışan ol' şeklinde beddua edebilirsiniz."

    not: bu entry haliç üniversitesi'nden bir arkadaşımın his ve düşünceleridir. benim haliç üniversitesi ile (çok şükür) bir alakam yoktur. ama alakası olanlar ve olma ihtimali olanların haberleri olsun istedim. sevgiler.
  • "kar yağdı, okul tatil oldu, o nedenle maaş hesaplamaları bitmedi" şeklinde arsız bir e-postayı yollayalı 2 ay geçmiş olmasına rağmen hala maaş ödemesi yapmamış olan üniversite.
    bugünlerde yeni öğretim üyesi/görevlisi kadroları açılacakmış. eğer aday olmayı planlayan ve bu satırları okuyan arkadaşlar varsa... gelmeyin! emeğinize, yaşınıza ve burada geçecek günlerinize yazık.
  • uzun süre faaliyet gösterdiği mecidiyeköy'deki binasından da yüz binlerce liralık kira borçlarını ödemediği için tahliye edilmişti.

    her köşeye bir üniversite açarsan sonu böyle olur. üniversitesi bile yolsuzluk yapan, kayyum atanan, nihayetinde batan bir ülkeyiz.

    teşekkürler türkiye. her nerede okuyor ve okutuluyorsan.
  • mecidiyeköy'deki apartmandan bozma binasının zemin katında ford'un şubesi bulunan, öğrencilerin sıfır otomobillerin yanından geçip içine girdikleri okul.

    buradan haliç üniversitesi yönetimine sesleniyorum. abi kampüs diye bir şey var süper he.
  • bir öğrencinin başına şu hayatta gelebilecek en kötü şeydir.

    şey diyorum çünkü okul demeye dilim varmıyor ve tanım olsun diye kastırdım. her sene (hemen hemen) her okulda yaşanan kayıt şenliklerini al, 31 ile çarp, öyle bir cümbüşü, unutulmayacak bir festivali, bir peri masalı gibi günleri insana yaşatır burası. dün itibariyle sandalye üzerinde uyuyan insanlar gördüm, hayat beni daha fazla şaşırtamaz herhalde. bir hatadır olmuş, bu okula girdiğiniz günü takiben etmeye başladığınız lanetleri, bir bakmışsınız gideceğiniz günlerde hala ediyorsunuz. insan "bıktım ulan" demekten bıkıyor, bu okul bıktırmaktan hiç bıkmıyor. keza ettiğim bunca lanet bana dönüyor eninde sonunda, sittin sene iflah olamayacağım biliyorum, evet.

    nasıl bir tesadüfse, öğrencilerine tam final öncesi ödenmeyen taksitlerini hatırlatıp, insanları kapı önünde turnikede işlemeyen manyetik kartlarla sik gibi ortada bıraktıktan sonra isim-soyisim imza alarak okul içine alması olsun, adına kütüphane dedikleri şeyin aslında "kitap okumuyorum eksikliğini hissetmiyorum" diyen bir insanın dahi evinde bulunacak kitap sayısından daha yetersiz olması olsun, kıçım kadar bahçelerine tanesi bilmem kaç bin tl'den getirdikleri tropik zıkkım ağaçlara rağmen, elle tutulur adam akıllı bir laboratuvarlarının olmaması olsun daha saymakla bitmeyecek nadide özellikleriyle bir öğrenciye bilumum imkansızlıklar nasıl verilebilir, bu konuda dünya birincisi olabilir bir üniversitedir.

    bir de bana beşinci sınıf çay bahçelerinde rastlanabilecek beyaz örtülü bir masa atmışlar kapıya, tanıtım yapıyorlar. ismail yk'dan "allah belanı versin" adlı şarkıyı istiyorum mümkünse entrynin tam burasında. kayıt yaptırmaya gittiğinde de, önce ders seçeceksin internet sitesinden, sonra kayıt yaptıracaksın diyorlar. bir sor bakalım, acaba o kıçıkırık site ne zaman çalışmış da, hangi talihli insan o siteden herhangi bir işini, allah u teala'nın rızası için bir kez olsun görebilmiş?

    neyse neticede daha fazla sinirlenip şekerimi zıplatmak istemiyorum. her şeye rağmen "benim çelik gibi sinirlerim var, şu hayatta hiçbir şey beni yıpratmaz, ben eğitimime bakarım arkadaş" diyorsanız ve arkadaş çevrenizde, "onda eyüp sultan sabrı vardır" diye anılıyorsanız, bu okul tam size göre.
    gidin ve allah'tan belanızı bulun diyorum.
  • çalışanlarına aylardır maaş vermeyen üniversite. mütevelli heyet başkanı mansur topçuoğlu'nun yeni yüzyıl gazetesi'ni satın almasıyla başlayan süreç koskoca vakıf üniversitesini iflasın eşiğine getirmiştir. kimse sesini çıkarmıyor, haber yapmıyor, görün buradaki haksızlığı! hakkını alamayan çalışanlar var. hakkını isteyenlere de "istersen çıkabilirsin" şeklinde bir yaklaşım gösteren şark kurnazı bir ik müdürü var. bu üniversiteye başında mansur topçuoğlu olduğu sürece hiçbir yakınınızı göndermeyin!
hesabın var mı? giriş yap