halvet
-
bildiğin normal sikişiyolla.
muhteşem yüzyıl çıktı çıkalı bu eyleme iki insanın birbirine şiir okumaları ve çiçek vermeleri olarak bakılmaya başlandı.
müdahale etmek istedim.
kusura bakmayın. -
yalnızlık, yalnız olarak kalma.
yabancı bir kadınla yabancı bir erkeğin bir odada, kapalı bir yerde yalnız kalmaları.
tasavvuf yolunda olgunlaşmak ve ilerlemek için belli bir müddet tenhâda kalma hali yalnız kalmak. -
1. kendinle dolu boşluk gibi bişey
2. "yari helvette gördüm
danışmadın doyunca" cümlesi gibi cümlelerin insanın (afedersiniz) ağzına etmesine büyük katkısı bulunduğunu düşündüğüm güçlü ve güzel bir kelime.
(bkz: dut ağacı) -
zamanının geldiği hissedildiğinde bir cebe kırk şişe şarap, bir cebe kırk kitap doldurularak, yalnız yaşayan bir babaannenin, dedenin evindeki bir odaya kapanmak suretiyle gerçekleştirilebilinir.
-
o behzat'ın eski eşinin dizlerine kapanıp, "kızımız intihar etmedi, onu ben öldürmedim. onu öldürdüler. o beni affetmişti, onu öldürdüler!" deyip saçlarının yolunduğu ve yere düşüp sızdığı o sahne var ya.... işte odur.
-
hamamlarda tek kurnalı yıkanma hücresi
-
hamamların sıcaklık bölümünde bulunan köşe odaları. bu odalar yani halvetler hamamın en sıcak bölümü olurlar.
-
-
kardeşimin "hürrem halvete gidecek" denmesinden sonra oda ismi zannettiği kelime.
(bkz: muhteşem yüzyıl) -
uzun yıllar sonra muhteşem yüzyıl isimli güzide yapım sayesinde yeniden günlük konuşma diline dahil olan kelime.
artık sevgilime;
halvet mi istiyorsun,
ne zamandır halvet de olamadık,
seninle halvet olmak istiyorum,
hatta ve hatta
halvetim geldi
demeye başladım.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap