• tanrıover soyadı ataturk tarafından verilmiştir, hamdullah isminin oz turkçe karsılıgıdır,
    taksim anıtında ataturk'un arkasında gorulen gur saclı sahıstır ataturk'un tarihe gecmiş vecizelerinin bir kısmını da yazan kişidir
  • tbmm ' nin ilk maarif vekili*
  • 1935 yillarinda romanya`da buyukelcilik yapan yazar.

    romanya dan ;
    bir kisim hiristiyan, saman ve gagvuzlari
    ataturk un kurdugu turk ortodoks patrikhanesi cematini olusturmak uzere,
    70 kadar kizli erkekli ogrenciyi, turkiye ye getirmeyi basaran tanrioverdir.

    1943 yilinda, inonu nun onayladigi bir karara, bu ogrencilerin nufus cuzdanlarina hiristiyan turk ortodoks yazilir. ancak uzun vadede bir kismi patrikhaneyi terk eder bir kismi muslumanligi secer.

    patrik eftim, hamdullah suphi tanriover`e sitemini dile getirdiginde soyledikleri sunlardir:
    " benim 70 kisilik gencime sahip cikamadiniz muslumanligin kitabinda yetmis kisi mi noksandi ?
  • ünlü amerikan zirhlisi missouri'nin 1946'da ikinci dünya savaşı sonrasi ertegün'ün cenazesini getirme bahanesiyle türkiye'yi ziyaret ettiği, hizini almadan egeye açilip boy gösterdiği vakitler. malum o zamanlar türkiye hafiften dümeni amerika tarafina kiriyor, özel missouiri sigaralari çikiyor, amerika özgürlük ülkesi olarak selamlaniyor vs. işte tam o ara büyük türk milliyetçisi içel milletvekili hamdullah suphi tanrıöver tbmm'de kürsüye çikiiyor:
    “aziz arkadaşlarım, bir silah yardımı, onun nereden geldiğini gördük. sonra bir şefkat yardımı, onun da en fazla nereden geldiğini gördük. amerika bize yalnız bunu mu veriyor? harbin silahlı kısmı bitti. arzın üzerinde karanlıklar var, milletler hala ızdırap içinde, hala yarına endişe ile bakıyor. işık nereden geliyor? bu ışığın bir menbaı var. yine amerika. ümit nereden geliyor? amerika’dan." diyor. (t.b.m.m tutanak dergisi, vıı. dönem zabitlari)

    taksim meydaninda, anittaki heykeline bakip "hey gidi missouri sen nelere kadirdin" diye el salliyorum arada.
  • türk ocakları'na üye kabulleri tartışmaları sırasında şöyle demiştir:
    "ocak bir misyoner müessesesidir. ameleyi aldınız mı, ertesi gün ocak sosyalist bir kulüp olur."

    kaynak: füsun üstel.
  • mustafa baydar tarafından anıları kitaplaştırılmış hatip ve siyasetçi.

    "hamdullah suphi tanrıöver ve anıları" adlı kitap, baydar'ın yazdığı 275 sayfalık biyografi ve inceleme ile 115 sayfalık baydar'ın vaktiyle birlikte çalışıp tuttuğu anı notlarından oluşuyor.

    kitap, şimdi artık faaliyette bulunmayan menteş kitabevinden 1968'de yayımlanmış.

    (baydar'ın hazırladığı anıların ilk versiyonu 1966 haziran'ında ölümünün hemen ardından, cumhuriyet gazetesi'nde ağustos 1966'da tefrika edilmişti.)
  • 1930 yılında şöyle yazmış:

    "faşizm bir vatan ideali etrafında iktisadi refahı, siyasi ve içtimai ahengi tesis etmeyi düşünür. bu milliyetçiliğin farikası*, milletin hakim ve mahkûm sınıflara ayırmak değil, her meslek erbabının umumi bir işbölümü içinde çalışma hakkını tanımak ve onun yükselmesini temin etmektir. [...] münevver ve milliyetperver bir gençliğin, italya toprakları üzerinde, sınıf gayz ve kininden doğan hareket karşısında derhal kendini toparlamasını ve büyük vatanperverin* doğru yola gösteren emri altında, arzın medeniyet membalarından biri olan güzel memleketlerini siyanet edebilmelerini, hürmet ve takdir ile görmüşüzdür. biz faşist milliyetperverliğin dünkü galeyanında, hem mazimizi hem istikbalimizi görürüz."

    türk yurdu, mayıs 1930; aktaran: mete tunçay, "türkiye cumhuriyeti'nde tek parti yönetiminin kurulması" (1923-1931), ankara (yurt yay.), 1981; sevan nişanyan, "yanlış cumhuriyet", kırmızı yay., istanbul 2008, s.31
  • - hem fecr-i ati döneminde hem de milli edebiyat döneminde yer almıştır

    - türkçülük düşüncesini benimsedikten sonra milli edebiyat'a katılmıştır.

    - hitabet yönü güçlüdür.
  • raffi portakal'ın anlattığına göre terekesini babası aret portakal satmış ve hamdullah suphi'nin evinden vaftizci yahya'nın başının kesilmesini tasvir eden "salome" adlı tablonun kopyası çıkmış. hamdullah suphi'nin, dönemin devlet bahçelisi olduğunu düşünürsek hayli rafine bir sanat bir sevgisi olduğu açık.
  • vakit gazetesi, 8 ağustos 1951 çarşamba tarihli nüshasından:

    üniversiteliler teessür içinde
    ______________________
    hamdullah suphi'nin mecliste atatürk'ten (diktatör) diye bahsedişi gençlik arasında galeyan uyandırdı.

    hamdullah suphi tanrıöver'in millet meclisinde türk ocakları hakkında görüşürken atatürkten diktatör diye bahsetmesi gençlik arasında derin teessür uyandırmış, bu münasebetle milli türk talebe birliği başkanı suphi baykam, şunları söylemiştir:

    "cemiyetimiz bir aktör olarak yıllarca sandalyeler üzerinde seken hamdullah suphi beyin, bugün yüzündeki nikap *, artık düşmüştür. kendisine ak saçlı papaz dendiği için kızmasın? zira, şimdi nazarımızda çok daha ağır ve manidar sıfatlara lâyık bir kimsedir. dün eteklerine kapandığı bir insanın bugün aleyhinde konuşuyor. buna mertlik demezler. yapılan hareketin türklük ahlâkı ile herhalde alâkası yoktur. kanaatimizce, bir ticanî memleket için bu tıynette insanlardan çok daha az zararlıdır. üzüntümüz büyüktür...(devamı var)
hesabın var mı? giriş yap