• 60 ve 70li yıllarda özellikle balkan ülkeleri jimnastikçilerin sıklıkla başvurduğu yöntem. romanyalı bir atletin ölümünden sonraki yıllarda konu derinlemesine araştırılmış ve incelenmiştir.
    yarışmalarda üstünlük kurmak açısından rus atletlerin favori yöntemlerinden biridir. soruşturma sırasında bir rus jimnastikçinin ifadesinde açıkladığı gibi, “özellikle 70li yıllarda rus sporcular arasında sıklıkla kullanılırdı. 14 yaşındaki jimnastikçiler antrenörleriyle yatıp hamile kalırlar ve müsabakaya o şekilde katılıp daha sonra kürtaj olurlardı.”
    bu akıl almaz yöntem doğum yapmış atletlerin art arda dünya rekorları kırmasıyla farkedildi. olay ilk önce bir rastlantı olarak görülse de bazı ülke sporcularının sık sık hamile kalıp kürtaj olmasıyla soruşturma ve inceleme başlatılmıştır.
    bu yıllarda kuvvet ve hızı arttırmak adına her türlü yöntemi deneyen atletler zor bir seçim yapmak zorundaydı. ya spor etiğine uymayan yöntemlerle mücadele edecekler ya da başka bir sporcunun madalyayla eve dönmesine göz yumacaklardı. yılların emeği, çalışması ya bu yöntemlerle yarışan sporcu karşısında heba olacak ya da isimleri sadece olimpiyatlara katılan bir atlet olarak kalacaktı. bazı yöntemlerin yakalanması zordu ve bu uygunsuz yolu seçip seçmemek tamamen sporcunun kendi kararına bağlıydı.
    yoğun antreman programlarıyla süzülen kandaki kırmızı hücreler, hamilelikle birlikte zenginleşip, yenileniyor böylelikle doğal bir doping etkisi yaratıyordu. kandaki bu yenilenme sporcunun performansını gözle görülür bir şekilde arttırıyor, vücuda kimyasal bir madde girmediği için dayanıklılık ve performans daha da artıyordu. en önemlisi bunun izine hiçbir doping testinde rastlanması mümkün değildi. rahime düşen fetus sayesinde salgılanan hormonların yarattığı etki inanılmazdı.
    konu ilk defa 1988 yılında ottowa’da yapılan “first permanent world conference on anti-doping in sport” da incelendi. isim ve ülke verilmeden bazı doğu avrupalı bayan sporcuların kendilerine bu yolla avantaj sağlamaya çalıştıkları tartışıldı. daha sonra en çok tartışalan konu ise bazı atletlerin bu “şeytani” yolu seçip seçmemelerini yanısıra iof’nın “annelik” hakkında bir politika yürütmek istememesiydi.

    kaynaklar;
    http://www.snopes.com/inboxer/outrage/doping.htm
    http://www.gymn-forum.com/digests/1995/jun14.html
    http://www.con-spiration.de/…h/english/success.html

    daha ayrıntılı bilgi edinmek için;

    http://www.wada-ama.org/…ch/default.asp?q=pregnancy

    bu yöntemin uygulandığının düşünüldüğü olimpiyatlar ise;
    1960 roma olimpiyatlari
    1968 mexico city olimpiyatlari
    1972 munih olimpiyatlari
    ve bir çok rekorun kırıldığı
    1988 seul olimpiyatlari
hesabın var mı? giriş yap