• hollanda asıllı ressam van meegeren sanat tarihinde sahteciliğin babası olarak kabul edilir. bunun sebebi, üstün resim yeteneği sayesinde ünlü ressamların tablolarını ustalıkla taklit ederek koleksiyonlara, müzelere ve sergilere satmış olması ve bu sahtekarlığın hermann göring vakası gerçekleşene kadar ortaya çıkmamasıdır.

    van meegren, kimlerine göre sanatını eleştiren eleştirmenlere kendisini kanıtlamak kimilerine göre ise yaratıcı bir çalışma ortaya koyamamaktan ötürü ünlü ressamların resimlerin taklit edip para kazanmaktadır. ancak van meegren taklit işinde o kadar başarılıdır ki, ressamın sahtekarlığı resimler üzerinden anlaşılmaz. van meegren'in bir sahtekar olarak ortaya çıkışı siyasi bir patlama sebebiyle olacaktır.

    van meegren'in nazi parti liderlerinden birine yani hermann göring'e "bu bir veermer tablosudur" diyerek sattığı resim, naziler yönetimden düştüğünde göring'in kişisel koleksiyonunda bulunur. veermer'in bu resmi normal şartlarda ulusal hazinede olması gereken milli bir hollanda değeri iken göring'in mülkü olarak bulunuduğunda tüm oklar van meegren'e çevrilir.

    van meegren bu ciddi ulusal suçlama karşısında sahtekarlığını itiraf etmek zorunda kalır. tablonun orijinal olmadığını, yalnızca kendisi tarafından yapılmış fake bir eser olduğunu söylese de kimse van meegren'e inanmaz. kimsenin ona inanmayışı, van meegren'in resim yeteneğini onaylarken kendisinin reddedilmesine sebebiyet verir. van meegren'de gözler önünde bir vermeer tablosu
    yapmaya başlar. bu üstün resim yeteneği karşısında dumura uğrayan hollandalılar, van meegren'e yöneltilen suçlamayı kaldırırken kendisini bir de halk kahramanı ilan ederler. mahkemeye göre baskıcı nazi yönetimini sanatıyla kandıran van meegren, estetiğiyle onları alt etmiştir.

    hollandalılar van meegren'i böyle yücelte dursun, hitlerin kütüphanesinden de van meegren tarafından hitlere hediye edilmiş ve "çok sevgili führer’ime en derin saygılarımla" diyerek imzalanmış bir kitap bulunur.

    bilirsiniz, *birilerinin* sövdüğü ve *birilerinin* övdüğü kişiler genelde o *birilerinden* bağımsız bambaşka bir varoluşa sahip olur. insan böyledir.
  • kariyerine ressam olarak başlayan ancak eleştirmenler resimlerini sıkıcı ve sıradan bulduğu için yaşadığı dönemde ismi ve eserleri nispeten az bilinen usta sanatçıların eserlerini taklit ederek voliyi vuran uzman bir sahtekar (1889-1947).

    han van meegeren, hollanda altın çağı ressamlarından pieter de hooch, frans hals ve özellikle johannes vermeer tadında yaptığı sahte resimlerle en büyük uzmanları bile tuzağa düşürmüş ve bu resimler orijinal kabul edildiğinden müzelere kadar girebilmiştir.

    sahtekarlıkla bir servet kazanan ama gözü doymayan taklitçi ressamın foyası ikinci dünya savaşı sırasında nazilere sattığı sahte tablolar sayesinde ortaya çıkmıştır. savaş sona erdikten sonra, ülkesinin kültürel hazinelerini düşmana sattığı gerekçesiyle tutuklanan ve vatan haini ilan edilmektense vermeer'in bir resmini hücresinde, tanıkların gözü önünde kopyalayarak kalpazan olduğunu kanıtlamak zorunda kalmıştır.

    solda: johannes vermeer, woman reading a letter, 1663-1664. sağda: han van meegeren, lady reading music, 1936.
  • ilginç bi karakter.
    tarihin en büyük sanat dolandırıcılarından, hollandalı. sahtekarlığı ortaya çıkınca da milliyetçilik ayağına dolandırıcılığı vatanseverlik olarak lanse edip garip bi halk kahramanı olma durumu da var, hitler taraftarıymış, hatta derleme kitabında nazi göndermeleri varmış hep, sonradan da bu kitabın bi nüshası hitler’in kütüphanesinde özel bir notla birlikte bulunmuş.

    resim yapmaya çocukken başlamış ama ressamlık konusunda yeteneksiz olduğu yönünde eleştirilerle birlikte bu işlere başlıyor, öyle ki aslında epey bi başarılı bilhassa inci küpeli kız tablosu ile bildiğimiz verneer resimlerini çok kopyalıyor, o da ilk zamanlar fazla tanınan bi ressam olmayışından.
    epey para kazanmış.

    adamı yargıladıklarında tabii inanmıyorlar tek başına vasat bi ressamın bu kadar başarılı kopyalar yapabileceğini, o da doğru malzemelerinin kullanımının yanı sıra yeteri kadar içki ve morfin sağlanırsa yapacağını söylemiş, yetkililer de onaylayınca yeni bi sahte verneer tablosu yapmış.
    hapishaneye gitmeden kalpten gitmiş.
  • filmi yapılmıştır. (bkz: the last vermeer)
  • yirminci yüzyılın erken dönemlerinde, bazı johannes vermeer araştırmacıları, (acaba) ressamın incil sahnelerini resmedip resmetmediği hakkında fikir yürütür. bu fikir yürütme neticesinde, (belki de) kilisenin gözüne girmek isteyen araştırmacılar, ressamın kuvvetle muhtemel kimi incil sekanslarını resmettiğini savlar. pektabi, böyle bu sav çok zayıftır. ancak meegeren tam da bu zayıflığı bir fırsata dönüştürmek ister ve kendi yeteneğini kanıtlamak için, vermeer tadında fırça darbeleri vurarak, the disciples at emmaus adlı şaheseri ortaya çıkarır.
  • hayat hikayesi the last vermeer adlı filme çekilmiş kişi.

    1600'lü yıllarda yaşamış ünlü ressam vermeer'in 2. dünya savaşı sonuna kadar bilinen 30 tablosu var. 2. dünya savaşı sonrası 6 tablo daha bulunuyor. sanat simsarları tabloların orjinal olduğunu onaylıyor. ama aslında bu tablolar meegeren eseri. adam siktiriboktan bir ressam. dönemin en popüler ressamı vermeer'in tablolarına benzer tablolar resmediyor. sonra bunları gerçek diye millete satıyor.

    picasso'nun bir sözü vardı sanırım. "iyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar çalar" diye. heh, bu o. adam komple çalmış ve 20. yüzyıl vermeer olmuş.
hesabın var mı? giriş yap