• kolay ve daha eğlenceli bir yoldan giderek matsumoto jun ve oguri shun' lu japon versiyonunu izleyerek üzerimdeki hana yori dango baskısına son verdiğim manga serisi. mangasını okusaydım ortalarında kendimi jiletlemeye başlardım muhtemelen. animesine de tahammül edemezdim ama diziye zorla başlamama rağmen sarmadı ve eğlenmedim dersem yalan olur. 9+11 şeklindeki uyarlaması kararında ve dozunda kalmış gibi görünüyor ki 9 bölümlük ilk sezonu benim için daha güzeldir. bunda ai otsuka ve planetarium' un önemli yeri var. arashi' nin matsumoto jun' unun iyi bir performans sergilediğini ve hanazawa rui' liğin shun oguri' ye oldukça yakışmış olduğunu da gereksiz notlar olarak ekleyeyim.

    --- spoiler ---

    zaman zaman çok eğlendim çok güldüm ancak beni herşeyden çok eğlendiren tek bir nokta var o da domyouji' nin makino' ya verdiği telefonun domyouji aradığında imperial march melodisiyle çalmasıdır ki tek başına diziyi izlettirebilir.

    --- spoiler ---
  • mangasini hayal meyal hayirlasam da animesi benim icin oyle bir yerde olmustur ki ustune izledigim hicbir sey onun verdigi tadi ve etkiyi birakmadi bende. aksamustu okuldan gelip biraz uyuduktan sonra minnacik yurt odamda yataga oturup sabah 6-7'ye kadar izlerdim, cogunlukla aglamaktan gozlerim cikarak (hemen ardindan basladigim azumanga daioh bunalimda kalmami engellemisti sagolsun). ardindan nehir kenarinda yuruyuse cikip ayilir, okula gider ve aksam yine baslardim. bitene kadar bu cycle devam etmisti ki bir sure sonra bitince bosluga dusmus ve gece gunduz iyice birbirine girmisti, sonunda da okula gitmeyi birakip gunduz uyuyup gece oturmaya baslamistim (evet ogrenciligimin dibine yolculuk boyle baslamisti). neyse sonuc olarak animesi efsanedir.

    dizisine gelirsek, japon versiyonunun tamamini, kore versiyonunun ise bir kismini izledim ve japon versiyonu kore versiyonundan iyidir diye dusunuyorum. hikayeye daha sadik gorunuyor kore olana kiyasla ve karakterler daha oturmus.

    bir de animenin soundtrackini bulun indirin. pisman olmazsiniz. 5 sene gecti hala sikilmadan dinlerim.

    oyle iste.
  • ergen filmi potansiyeli yüksek olsa da bana çok tatlı gelen dizi .japonlar 'a karşı hiçbir sempatim yokken şimdi onlara aşık oldum resmen.2 sezondan oluşuyor bir de final filmi çekilmiş .dizide planetarium adlı bir parça var ki nefis.sabahtan akşama kadar dinliyorum .
  • aynı zamanda anime/manga dan uyarlanmış bir jdrama dır. mao inoue, matsumoto jun ve oguri shun oynar, konudan çok aynı zamanda japon boybandi arashi de söyleyen matsujun için izlenir genelde. iki sezondur, zengin erkek fakir kız teması dışında ayrıca iki arkadaşın bir kız için kavga etmesi konusu da bonustur yanında.
  • ilk sezonu 9 bölüm, ikinzi sezonu 11 bölüm olan japon komedi dizisidir. *

    konusu:

    makino tsukushi, eitoku gakuen'e giden yoksul bir öğrencidir. okulun en saçma durumu ise; zengin ve ayrıcalıklı olan f4 ya da diğer bir adıyla flower four (çiçek dörtlüsü) tarafından yönetilmesidir. eğer bir öğrenci, f4'e saygısızlık yaparsa (doumyouji en ufak birşeyde bile sinirlenen bir tiptir.) dolabına bir kırmızı kart yerleştirilir ve kimse kırmızı kart alan kişiyle konuşmaz. ayrıca tüm okul tarafından yapılan zorbalıklara mağruz kalır ve okuldan atılmaya çalışılır.

    makino, sakince bu tuhaf günlerin geçmesini ummakta ve biran önce mezun olmak istemektedir. bir gün arkadaşının başı, doumyouji'nin üzerine yemek dökmesinden dolayı belaya girer. arkadaşını savunur. sonraki gün, makino o korkulan kırmızı uyarıyı alır. makino, bu işkenceyi çekmeyi düşünür ve ne olursa olsun okulda kalmayı kararlıdır. çünkü; kendi değişiyle o sert yabani bir ottur (tsukushi'nin anlamı sert yabani ot anlamına gelmektedir.) f4'a karşı savaş açar. durumun kötü bir yanı vardır; grubun üyelerinden biri olan hanazawa rui'den hoşlanmaya başlamıştır, fakat ezeli düşmanı domyoji tsukasa da makino'dan hoşlanmaya başlamıştır.

    divxplanetten alıntıdır.
  • gecenin şu vaktinde kaşıma çıkması beni şaşırtmış ve gülümsetmiştir. japon dizisi olarak çekileni feci imkansızlıklar içinde izlemiştik çok canım bir arkadaşımla. yurtta internetin az çektiği en uç odada çeksin diye binbir türlü saçma pozisyonda izleyip mutlu oluyorduk. o zamanki telefonum 5800 xpress music'ti. ekranı bana acayip büyük geliyordu ve benim telefondan iki kişi izliyorduk. üniversitenin ilk yılıydı ve asya dizilerinin ölçülü yakınlaşmalı sahneleri kalbimi eritiyordu. tatlı ve hayalperest bir gençtim galiba.
  • 35 ciltlik zengin erkek fakir kiz temasi uzerine yazilmis kiz mangasi klasigidir. aslinda bu cumle bir japon atasozu olup japonlarin meshur cicek izleme seramonisine gonderme yapar ve cicek izleyip gunumu gun etmek karnimi doyurmaz manasina gelir.
  • kato takako'nun sırf kimlerle sevgili olduğunu öğrenmek için izliyorum en son noel babaydı gandi'ye kadar gider... çok basit bir hikayesi olsa da espiriler durumlar falan iyi güldürüyor, heyecan içinde izliyoruz
  • en sevdigim animelerden olup eski cizimiyle de olsa simdiki ergen bebe boyalı sac sivri burunlu anime cizimleri 10 basar.

    tsukasa seni unutmadım yıllar gecsede
  • hala kafamda stepping out diye şarkı dönmesini sağlayan bıcır bıcır sevimli anime. yalnız geçmişe dönüşlere aşırı yer verildiğinden ve hep aynı sahneler tekrar ettiğinden bir süre sonra bayabilir. konu olarak dişe dokunur hiçbir şey anlatmaz, ancak tsukasa'nın tsukushi'ye olan aşkı efsanedir. kız gidip hanazawa rui'yi öpmüş olsa bile ondan asla vazgeçmez. kızımızın da tsukasa'nın kendisini onca öpmesine, mıncırmasına rağmen hala daha aşkını kendine itiraf edememesi güzel anlatılmıştır. sonu izleyiciyi pek tatmin etmez, ancak yine de güzel bir shoujo animedir. yalnız ilk bölümü biraz berbat, konu geçişleri çok hızlı. tsukushi arkadaşıyla konuşurken hop bir bakıyorsunuz okula ışınlanmış falan hiçbir şey anlamazsınız ilk bölümünden. ama daha sonra baya sarar.
hesabın var mı? giriş yap