98 entry daha
  • burada eros center adlı genelevde, sağlam bir dayaktan zor kurtulduk.

    müzisyen arkadaşlarım düğün için hannovere gideceklerini ve orada içecekleri için onlara şöförlük yapmamı istedi. menzil 800 km gidiş, 800 km dönüş olmak üzere 1600 km. tamam gidelim dedim, başıma geleceklerden habersiz.

    giderken arabada içtiler, düğünde içtiler, düğün bitti içtiler. tam küfelik sarhoş oldular. bu kafayla birinin aklından dahiyane bir fikir çıktı! laufhaus'a (genelev) gitmek. tabi aralarında bir ben ayık olduğum için ben internetten erotic center isimli yeri buldum. sokakta yürürken zaten bir aksilik olacağı belliydi. yüksek sesle konuşmalar, millete salça olmalar. bir yandan bunları zapt etmeye çalışıp, bir yandanda "aman ağzımızın tadı kaçmasın ali rıza bey" modundayım. sarhoşun mektubu okunmaz derler ama skcekler bizi hannoverin ortasında haberimiz yok.

    bir aradan geçip, binaya geldik. merdivenleri çıkıp, katları dolaşıp, kadınlarla konuşuyor bizimkiler. o arada bende yanlarında ebeveyn gibi onlara sahip çıkıyorum.

    müzisyenlerin içinde aynı zamanda hemşerim olan sevdiğim bir abi var. kadının birini gözüne kestirdi. "bak bu güzelmiş" dedi.

    kadın odanın önünde, bar sandalyesi gibi yüksel bir sandalyede bacak bacak üstüne atmış, müşteri bekliyor. kadın esmer bir afet-i devran. ölüyü diriltecek cinsten güzel ve seksi bir kadın.
    beni bile etkiledi dış görünüşüyle. bizim abi başımızı belaya sokacak diyaloğu başlattı.

    +hallo, woher kommst du? ( merhaba nerelisin)
    -aus deutschland (almanım)

    kısa diyaloğundan sonra kızın yüzüne bakıp " böyle alman mı olur amına koyim" demesiyle kadın sandalyeden fırlayıp;

    was amına koyim. huuren sohn, ich ficke deine mutter. verpiss dich!! ( amına koyim ne, orospu çocuğu. ananı s.... senin. s.ktr git) diyerekten ana avrat, bacı kardeş girişmeye başladı. güzelim kızın içinden ejderha çıktı amına koyim.

    kadın nasıl bağırarak küfür ediyor anlatamam. meğer kadın türkçe anlıyormuş. o kadar türkün yaşadığı yerde anlamasa şaşardım zaten.

    bodyguard bir geldi, mr. olympia gibi adam aminyum. 2 metre boy, vücudu kapıdan geçmez öyle bir yaratık.

    bodyguard hiç noluyor demeden bizim elemanın karşısına dikildi "sizi dışarı alalım" dedi. bu demek oluyor ki "evveliyatını s.kmemi istemiyorsan dışarı çık" bu tür yerlerde bodyguard tayfasının asla şakası yoktur.

    bizim eleman sarhoş kafa ve bozuk almanca ile konuşmaya çalışıyor hala. araya girdim ve dedim "tamam kusura bakmayın, ben arkadaşımı alıp gidiyorum" hemen diğer elemanlarla beraber bizimkini patates çuvalı gibi dışarı çıkarıp, kapının önüne koyduk. kapının önünde yığılmış oturuyor ve hala s.kerim edebiyatı yapıyor. herifler bizi yukarıda hadım edecekti amına koyim!

    ben arıza çıkarana bakıcılık yaparken, diğerleri işlerini gördü geldi. arabaya bindiğimiz gibi hepsi bayıldı. eve kadar hiç durmadım zaten ve uyanmadılarda.

    bir daha ağzı ile içmeyen insanların bulunduğu ortama girmemeye tövbe ettim.

    tanım; hannover fuar şehri olarak bilinir. bana biraz boğuk bir şehir gibi geldi. şehirde bir bezginlik, bir sıkıcılık var. "ya abicim beni bi sal" der gibi bir hissiyat bıraktı bende *
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap