harita çiziminde kullanılan başlıca projeksiyon tipleri
silindirik,
konik ve
düzlem projeksiyonlardır. çizim ölçeğine, bölgenin yerine ve bölgenin büyüklüğüne göre değişir.
ayrıca
harita çizimlerinde ortaya çıkan bozulmalara
deformasyon denir. küresel yüzey düzleme aktarılırken üç çeşit
deformasyon ortaya çıkar:
1.
açı koruyan projeksiyon: açılardaki değişmeler (paralel ve meridyen ağı)
2.
alan koruyan projeksiyon: alanlardaki değişmeler (yüzölçüm)
3.
uzunluk koruyan projeksiyon: uzunluklardaki değişmeler.
projeksiyonlar iz düşüm esasına göre çizildiğinden engebesi fazla olan yerlerin iz düşüm
yüzölçüm ile gerçek
yüzölçümleri arasındaki fark fazladır.
kullanılan yönteme bağlı olarak uzunluk, açı ve alan bilgilerinden ancak biri gerçeğe en yakın tespit edilir.
silindirik projeksiyon:
kürenin çevresine açılabilir silindir şeklinde bir kağıt sarıldığı düşünülür.
ekvator çevresinde bozulma az iken ,
kutuplara gidildikçe bozulmalar artar. bu projeksiyonla çizilen haritalarda
kutuplara yakın bölgeler olduğundan daha
büyük görünür. bu projeksiyonla çizilen haritalarda
alan bozulur ancak
şekil korunur.
konik (lambert conformal)
projeksiyon:
kürenin çevresine
koni şeklinde bir kağıdın
orta enlemlere değecek şekilde sarıldığı düşünülür. orta enlemler ve çevresindeki bölgelerin gösterilmesinde daha doğru sonuçlar verir. bu projeksiyonla çizilen haritalarda
şekil bozulur ancak
alan korunur. dünyanın yalnızca yarısı gösterilir. ülke ve teknik ayrıntı isteyen haritalar bu projeksiyonla çizilir.
düzlem (zenital, azimutal)
projeksiyon:
bir düzlemin
kutup noktasına teğet olarak geçirilmesiyle oluşturulan bu çizimde kenar uzunlukları korunur. daha çok dar alanların ve büyük ölçekli haritaların çizimlerinde kullanılır. haritanın
orta kısmı gerçeğe yakınken, kenarlara doğru bozulmalar artar. bu projeksiyonla elde edilen haritalarda
açı korunurken,
alan ve biçim bozulmaları fazla olur. bu projeksiyon yönteminde
kutup noktaları merkez alındığı için bozulma en az
kutuplarda olur. bozulmaların en fazla olduğu projeksiyon tipidir.
başlıca projeksiyon çizimleri:
merkator silindirik projeksiyonu:
projeksiyon adını 1512-1596 yılları arasında yaşamış ünlü kartograf ve doğa bilimci
gerard de kremer veya
gerardus mercator’dan alır.
mercator'un 1568'de yaptığı ve kendi adıyla anılan basit bir izdüşüm yöntemidir. genellikle dünya ve deniz haritalarında kullanılır. bu yöntemle yapılan haritalarda enlem ve boylamlar birbirini dik keser. bu şekilde iki yerin birbirine göre yönleri gerçeğine uygun gösterilmiş olur. ancak büyüklükler
ekvatordan uzaklaştıkça deformasyona uğrar.
kutup bölgeleri ise haritada gözükmez. (kutuplara doğru oluşan deformasyon o kadar çoğalır ki;
avustralya’nın üçte biri kadar olan
grönland, bu koca kıtadan daha büyük görünür.) bu tip haritalarda, çarpıklık oranını belirlemek için
tissot matrisi kullanılır.
miller silindirik projeksiyonu:
paraleller arası mesafe
ekvatordan uzaklaştıkça artar. ancak mercator projeksiyonu kadar fazla değildir. haliyle orta enlemlerdeki deformasyon daha azdır.
utm (
universal transverse mercator)
projeksiyonu:
merkator projeksiyonu
kürenin, kendisine
ekvatorda teğet olan silindire izdüşümüdür.
gauss-krüger projeksiyonu ise
kürenin, bir başlangıç meridyenine teğet olan silindire izdüşümüdür. bu nedenle
gauss-krüger projeksiyonuna
transversal (yatık eksenli)
mercator projeksiyonu da denir.
utm ise
american military services tarafından üretilmiş, tm projeksiyonunu kullanan bir projeksiyondur. teğet meridyen boyunca dünya üzerindeki uzunluklar projeksiyondaki uzunluklara
eşit olur.
teğet meridyenden uzaklaştıkça deformasyon artar. buna göre dünya, başlangıç meridyenleri 6°'de bir değişen 60 dilime ayrılır ve referans enlemi
ekvatordur. her dilimin enlem genişliği 84°
kuzey, 80°
güney enlemidir. uzunluk birimi "metre"dir.
winkel projeksiyonu:
yeryüzünü gerçeğine en yakın resmetmeye yarayan projeksiyonlardan birisidir.
harita 1921 yılında
oswald winkel tarafından çizilmiş ve üç hedefi minimumda tutmayı amaçlamıştır. bunlar, çarpıklığın boyutu, yönü ve uzaklığıdır. bu yüzden bu yöntem isminin başına
almanca’da
üç anlamına gelen
tripel kelimesini almıştır.
tripel winkel yöntemiyle çizilen bu harita 1998 yılında
national geographic topluluğu tarafından standart olarak kabul edilmiştir.
eckert ıv projeksiyonu:
eşdeğerli
alan projeksiyonudur.
ekvator ve kutuplar kısmında küçük bir deformasyon söz konusudur. genel referans haritası olarak veya
eğitim amaçlı
atlaslarda tematik
dünya haritasında (iklimler, bitki örtüsü, nüfus) kullanılır.
mollweide projeksiyonu:
yeryüzünü bir arada
planisfer (eğrisel yerküre) biçiminde gösterebilen bir projeksiyondur. bu projeksiyon eksenleri
ekvator ve orta meridyen doğrultuları ile gösterilen bir
elipsten oluşmaktadır. ekvatoru gösteren eksen orta meridyeni gösteren eksenin iki katı kadardır. paraleller birbirlerinden eşit uzaklıkta olmayan çizgilerdir. meridyenler ise eliptik yaylar şeklindedir.
van der grinten projeksiyonu:
mercator ve
mollweide projeksiyonlarının uzlaştırılması ile meydana gelmiştir. kutup bölgelerinde deformasyon fazladır. ekvatordan 60°
kuzey ve
güney paralelleri arasında yani en fazla insanın yaşadığı bölgelerde şekil, ölçü ve doğrultular açılarından gerçeğe daha yakın bir görünüm sağlanır.
robinson projeksiyonu:
ilk defa 1963'te kullanılmıştır. şekil ve ölçü olarak gerçeğe oldukça yakın resim verdiğinden
eğitim amaçlı haritalarda daha çok kullanılmaktadır.
eckert ıv projeksiyonuna benzer. ancak
kutuplarda daha fazla deformasyon vardır.
goode homolosine projeksiyonu:
kesikli bir eşdeğer projeksiyonudur.
sinüsoidal projeksiyonla
mollweide projeksiyonunun birleşiminden oluşur.
sinüsoidal projeksiyon ekvatorun 40°
kuzey ve
güney enlemlerine kadar,
mollweide projeksiyonu ise bu enlemlerden
kutuplara kadar olan gösterimde kullanılır.