harry potter

• for the greater good
  severus snape and the marauders
  voldemort origins of the heir
  
  gibi, her biri youtube'da 10 milyon'dan fazla tıklanmış olan fan yapımı filmlerine, prodüksiyon kalitesiyle hepsini sollayacakmış gibi görünen yepyeni bir tanesi eklenen kitap serisi. bu seferki filmin adı the house of gaunt (lord voldemort origins) ve voldemort'un annesinin de bir üyesi olduğu gaunt ailesi'ni ve sonrasında genç tom riddle'ın adım adım lord voldemort olmaya giden sürecini anlatıyor. filmin fragmanı, kamera arkası görüntüleri ve detayları için buyurun :
  
  (bkz: #127811666)
  
  bu fanlar kesenin ağzını açtıkça, yeterli büyüklükte sponsorlar bulup eli önceden kamera tutmuş işi bilen insanlarla çalıştıkça yakında warner bros. denen stüdyodan daha iyi ve büyücülük dünyası evreninin özünü yansıtan ciddi filmler çekmeye başlarlar, benden söylemesi. warner bros. koskoca kitap serisini ve evrenini hâlâ çoluk çocuğa eğlence malzemesi ayarında tutmaya devam etsin.
• ızleyince beni mutlu eden film serisi.
• j.k. rowling'in yazdığı ve sonunda david yates'in rezil bir filme imza atarak bitirdiği fantastik seri.
  
  hollywood yönetmenleri ve senaristlerinin orjinali bilinçli olarak ve amaçsızca bozma gibi bir alışkanlıkları var. sanki kendi yazamadıkları senaryolar için yazarlardan intikam almak ister gibiler. bir kitap okursunuz, detaydaki ve akıştaki bir çok özellik nedeniyle seversiniz ancak filme aktarımını izlediğinizde özellikle sevme nedeniniz olan güçlü özelliklerin tamamının değiştirildiğini görürsünüz. harry potter da bir yerden sonra bunlardan birisi oldu. sayısız örnek verilebilir ama şimdilik iki örnek vereceğim.
  
  asaların kilitlenmesi ve ardından gelen tersine büyü etkisi yani priori incantatem. ateş kadehi kitabında mezarlıkta harry ve tom riddle ilk defa karşılaşırlar ve aralarındaki düelloda asaları birbirlerine kilitlenir. bu noktada tom riddle aslında ikinci hatasını yapmıştır. ilk hatasını biraz önce açıklamışken ikinci hatayı yine harry üzerinden yapması gerçekten ironik. harry'yi öldürmek için evlerine gittiğinde annesinin bir tür hayatına karşı hayat da diyebileceğimiz fedakarlık-sevgi büyüsü yaptığını anlamıştı tom riddle. gerçekten büyük bir büyücü burası kesin. yani lily potter ölürse mühürlenmiş bir tür büyüyü tamamlamış olacaktı ama kadın da aradan bir türlü çekilmiyordu. o an işte hatalı bir karar vermiş, lily potter'ı öldürmüş ve tabi bilgisinin getirdiği egoyla karşısındaki koruma büyüsünün limitlerini çok düşünmeden harry'ye öldürme büyüsünü yapmıştı. tabi sonunda bedenini de kaybetmiş ve yıllarını yitirmişti. işte mezarlıkta yani o evden sonraki ilk karşılaşmalarında yine benzer bir hata yaparak harry ile düello yapmak istiyor. ancak bu sefer evde olanlar kadar bilgi sahibi değil, harry ile asalarının aynı çekirdeği paylaştığını biliyor muydu tom riddle ? bence bilmiyordu. bilseydi vazgeçer miydi ? bence yine vazgeçmezdi. işte düelloda ilk büyüleriyle birlikte asaları kilitlenmiş ve henüz yeni bedene kavuşmuş ve ruhsal dengesizlikler yaşadığı kesin olan tom riddle'ın asası bu mücadeleyi kaybetmiş ve tersine büyü etkisi ortaya çıkmıştı. bu mücadele riddle bedenini kaybetmeden önce yaşansaydı aynı akıbetle muhtemelen harry karşılaşacaktı. ancak iki asa arasındaki bu mücadelenin galibinin harry'nin asasının olması tüm serinin gidişatını değiştirecek ve tom riddle'ın bir türlü harry'yi eline de fırsatlar geçmesine rağmen öldürememesine neden olacaktı.
  
  yukarıda koca bir paragrafla anlattığım bu olayı kitaptan öğreniyoruz. bu bir tür fenomen. çok nadir rastlanan ve özel bir olay. zevk alıyorsunuz okurken bunu öğrenmiş olmaktan. hayalgücüne hayranlık duyuyorsunuz. sonra filmi izliyorsunuz ve asasını kaldıran herkesin asalarının kilitlendiğini görüyorsunuz. neden ? diyebiliyorsunuz sadece, neden ? neden sıçıp batırmak zorundasınız her şeye ?
  
  dumbledore. sakinlik abidesi. kendine güvenin kalesi. dumbledore olay yerindeyse kitapta özellikle rahatlıyor ve işlerin bir şekilde yoluna gireceğini düşünüyorsunuz, öyle etkisi olan bir karakter. düellolarında sakinliğinden ödün vermeyen ve deha seviyesinde zeki olan bu adam aynı derecede nazik ve eğlenceli de bir tip. harry ile olan bir konuşmalarında ona bir gece çok sıkışmış bir şekilde uyandığından ve tuvalet için koridora çıktığında içinde muhteşem tuvaletlerle dolu bir odaya denk geldiğinden bahsediyordu. sonra da ne yazık ki bir daha o odayı bulamadığı için çok canının sıkkın olduğunu söylüyordu. kastettiği o henüz bilmiyor olsa da ihtiyaç odasıydı aslında bu ve bunun gibi öğrenciler ve öğretmenlerle dialoglarında asla gerilmeyen ancak otoritesini bilgisi ve hareketleriyle herkese kabul ettiren muazzam bir adam dumbledore. kesinlikle de biraz deli.
  
  peki filmde nasıl dumbledore ? ilk 3 filmden sonra, nevrotik, kısmen paranoyak, tezcanlı, öğrencilere bağıran çağıran, düellolarında yere düşen, rezil olan, çaresiz kalan yaşlı bir adam. kitabı birazcık bilen bir adamın (1. 2. ve 3. filmin yönetmenleri) dumbledore'u böyle aktarmasının imkanı olmadığını izlediğimiz için biliyoruz. o halde sonraki filmlerde neden böyle oldu ? ya bu karakteri çok bilmiyorlardı ki bu olanaksız çünkü rowling bile devamlı sete falan geliyor senaryoya yardımcı oluyordu. ya da dumbledore bir sebepten bulunduğu tahttan indirilip fanilerin arasına düşmesi planlandı. ancak öyle kötü düştü ki öyle kötü düşürüldü ki filmi izleyen herkesin dumbledore ile taşak geçtiğini farkettiler. melez prens filmiyle biraz toparlamaya çalıştılar ve dumbledore öldü. muazzam ve akıl almaz bir sçış.
  
  spesifik bir sçışa da şöyle bir örnek vereyim. muazzam bir yönetmenlik ve senaryo hatası. 4. filmde amaçsız bir çalı labirente girer şampiyonlar. amaçsız diyorum çünkü kitapta bu labirentte sayısız büyülü yaratık ve canavarlarla karşılaşıyorlar ve onlardan kurtulmaya çalışıyorlar. filmde ise çalı labirent sadece hareket ediyor. fleur, cedric ve krum o çalılardan unicorn yapar üzerine biner uçarak kupaya giderler. harry bile çalıları yakıp biçim değiştirerek istediği yere gidebilir. ancak sebepsiz bir biçimde şampiyonlar çalıdan korkuyor. çünkü yönetmen öyle olmalarını istiyor çünkü yönetmen bu evreni anlamamış. anlamadığını aslında düellolardan biliyoruz çünkü özellikle 4. filmden sonraki düellolarda asalar tabanca gibi kullanılıyor. sıkıyorlar. ancak büyücü düellolarında, eşyalara biçim değiştirtilir, masalar hareket ettirilir, ateşler yakılır, yılanlar atılır, heykeller canlandırılır...vs yani çevreyi kullanır hepsi. ama bunu anlamadıkları için ve asaların sadece ateş eden silahlar olduğunu düşündükleri için şampiyonları hareket eden büyük çalıların durduracağına kanaat getirmiş olmaları çok da şaşırtıcı değil. ama neyse. dumbledore'a açıklattırılan bu görevde dumbledore diyor ki "labirentte insanlar kendini kaybedebilir" gibi bir laf ediyor. yani aklınızı yitirebilirsiniz, benliğinizi yitirebilirsiniz...vs gibi. labirentin böyle bir özelliği var mı ? yok. peki aklını yitiren var mı ? var. kim ? krum. neden ? dumbledore bu lafları söylerken arka plandan labirentin içinden moody çıkıyor asasını cebine koyarak; krum'a o arada imperius laneti yaptı çünkü ve o anda da krum farkedip arkasını dönüyor. saçmalığı farkettiniz mi ? labirentin böyle bir özelliği olmadığını biliyoruz, o sadece hareket eden bir çalı o kadar. peki dumbledore neden böyle bir şeyden bahsetti ? çünkü dumbledore karakteri burada senaryodan çıkıp birazdan olacaklara anlam veremeyecek izleyicilere krum'un değişimini açıklamaya çalışıyor. labirent yüzünden olacak gibi ucu açık bir olta atıyor. resmen skandal.
  
  3. filmin yönetmeninin yani alfonso cuaron'un tüm filmleri yönetmesini isterdim. çalışkan ve yaratıcı ama aynı zamanda da tatmin edici bir tarzı olan yönetmen.
• spin off dizi ve filmlerinin çıkması lazım. fantastik canavarlar yeterli değil ve hikayeden kopuk.
  özellikle voldemort’un çocukluğu ve ilk dönemi, grindelwald-dumbledore dönemi, okul kurucularının dönemi ( gryffindor vs.) acayip güzel olabilir. dizi de olur filmde olur.
• barındırdığı luna lovegood karakteri ile friends'in phoebe buffay'inin benzerliği dikkat çekicidir. olaylara bakış, kıyafet tercihleri ve ilgi alanlarıyla birbirine çok benzer iki karakterdirler. luna, adeta paralel evrende, phoebe'nin hiç yaşayamadığı okul yıllarındaki hali gibidir. harry potter büyülü dünyasında, phoebe'nin normal bir çocukluk ve ilk gençlik yılları yaşama hayallerini de gerçekleştirmiştir. teşekkürler rowling.
  
  edit: imla
• (bkz: #127958145)
• ilk kitapta gryffindor bolum kupasini dumbledore'un da ince hesaplamalarıyla felsefe taşını voldemort'tan kurtaran ana karakterlerimiz sayesinde kazanır. hermione ve ron 50'şer, harry 60 ve neville de 10 puan koparır. bu puanlar verilmeden önce gryffindor açık ara farkla sonuncu sırada yer alır. tabii karakterlerimiz son gece kahraman olurlar bu puanları alarak ama aslında gryffindor'un böyle rezil bir durumda olmalarının da asıl sebebidir.
  
  bu kural tanımaz, hogwarts benim istediğimi yaparım zihniyetindeki üçlü gecenin bir köründe tıpkı kendileri gibi kural tanımaz olan hagrid'in klübesini ziyaret edip felsefe taşı ve ejderha muhabeti çevirirler. allahtan malfoy salak da gidip snape yerine mcgonagall'a şikayet eder. her birinden 50'şer puan düşülür. bu vurdumduymazlık hem o an için gryffindor'u sıralamada en aşağı iter hem de kitabın sonuna doğru zindanlara inecek olan üçlüyü engellemek için neville'ı ortak salonda nöbette bekletir.
  
  üçlümüz aslında kahramanlıktan ziyade önceden yedikleri bokları temizlemişlerdir kısaca. terbiyesizler.
• tamam iyi hoş, arada açıp hala tüm seriyi izliyorum ama artık yüzüklerin efendisi veya harry potter gibi yeni bir filmin zamanı gelmedi mi ? kuruduk.
• okuldan fare kılığında kaçan kılkuyruk arnavutluk ormanlarında karanlık lordu bulup hayatta tutuyor.sonra mezarlıkta lord bedenine dönünce ona asasını veriyor.potterların öldürüldüğü geceden beri nerdeye 15 yıl geçmiş kılkuyruk voldemortun asasını nereden nasıl buldu?
• şimdiye kadar kaç kere kendisi hakkında entry girdiğimi saymadığım seridir. yazılabilecek her şeyi yazmış olduğumu düşünüp artık başka bir entry yazmam diyordum ki telefonumda geçen yıl yazmış olduğum notları buldum. pandeminin ilk zamanlarındaki kapanmada tüm seriyi ingilizce olarak baştan sonra tekrar okumuştum (kitapları kaç kez okuduğumu da bilmiyorum), bu sefer de bana saçma gelen şeyleri not almışım. ancak nedense 5. kitaptan sonra pes etmişim, o yüzden ilk 5 kitap olarak devam edebileceğim.
  
  çıkıştan önceki son uyarı. eğer kitapları okumayı düşünüyorsanız yazının bundan sonrası spoiler içerir.
  
  ayrıca uzun bir yazı olacak, okuyan herkese madalya var.
  
  --- spoiler ---
  
  felsefe taşı
  
  - dursleyler harry'ye oldukça korkunç davranıyorlar ve ondan nefret ediyorlar ama yine de onu yurda verme vs. gibi opsiyonları asla değerlendirmiyorlar. bunu neden yaptıkları benim için hala soru işareti, kitabın ilerisinde dumbledore'un petunia'ya yazdığı mektubu vs. öğreniyoruz ama yine de bende bu durum oturmuyor. davranışlarına göre bu çocuğu yetimhaneye falan sepetlemelilerdi.
  
  - dursleylerin kötü davranması ciddi bir boyutta, mesela dondurma alıyorlar ama en ucuzundan, kuzeninin tatlısından arta kalanları yemesine izin veriyorlar, dudley'nin iki yatak odası varken harry merdiven altında 2 metre kare etmeyen yerde kalıyor. dalga geçer gibi doğum günlerinde harry'ye eniştesinin eski kokulu çorapları hediye ediliyor. sayın rowling biraz abartmamış mısınız sizce de? eminim tom riddle bile yetimhanede daha iyi şartlarda yetişmiştir.
  
  - dursleylerin kötü davranmasını bir kenara koyarsak benim için en büyük soru işareti harry'nin nasıl sağlam bir psikolojisinin kalabilmesi. senelerce tek bir arkadaşı bile yok okulda, tek akrabaları ondan nefret ediyorlar, büyürken petunia'nın onu sevgiyle büyütmediği de belli. bu çocuk da en az voldemort kadar herkesten nefret edip kötü yolda gitmeliydi bence. bir de diğer bir soru işareti dumbledore ve diğerleri için geliyor. harry böyle yetiştirilirken bir kişi bile neden bu çocuk ne durumda diye kontrol etmiyor da dursleyleri uyarmıyor? hepsi harry'yi bir köşeye atıp unutmuş gibiler.
  
  - harry malfoy ile ilk karşılaştığında malfoy annesinin ona asa baktığını söylüyor, ama doğru asayı seçmek için kendisinin gitmesi gerekmiyor muydu?
  
  - hagrid, harry'ye slytherindeki herkesin mutlaka kötü yola düştüğünü söylüyor, genel olarak kitapta bu konu hep böyle yansıtılıyor.
  
  - muggle doğumlu çocuklara kim rehberlik ediyor? sanırım kitabın bir yerinde onlara haberi bizzat öğretmenlerin verdiği, evlerine gittikleri söyleniyordu ancak alışveriş vs. kısmında da yardım ediyorlar mı?
  
  - ron, charlie'nin eski asasını kullandığını söylüyor. eğer charlie'nin asasında bir problem yoksa neden kendi kullanmıyor da ron'a veriyor?
  
  - harry'ye neden nimbus 2000 alınıyor? arayıcı olduğu için belki standardın üstünde bir süpürge sağlamak istemişlerdir ancak okul bütçesi bir öğrenciye nimbus 2000 alacak kadar iyi mi? bu durumda diğer takımların buna itiraz etmesi gerekmez mi?
  
  - ejderha norberto'yu almaya gelirken charlie'nin arkadaşları nasıl elini kolunu sallayarak süpürgelerle içeri giriyorlar? okul bu kadar korumasız mı? o zaman ölüm yiyenler canları istediği zaman gelip okula girsinler.
  
  - mcgonagall ceza olarak birinci sınıf öğrencilerini yasak orman'a gönderiyor, normal şartlarda hagrid'in büyü yapmasının yasak olduğunu düşünürsek biraz sorumsuzca bir ceza değil mi? bir de güya harry potter çok önemli biri, yıllarca sen voldemort'dan sakın, ormanda her türlü belanın içine yolla çocuğu. cidden şansa kadere yaşıyorlar.
  
  - işin daha da komiği hagrid yasak ormanda benimleyken başınıza bir şey gelmez dedikten hemen sonra ikiye ayrılalım deyip neville ve malfoy ikilisini köpekle yolluyor.^* daha sonra neville ve malfoy'a yardım edeyim derken bu sefer de diğerlerini tek başına bırakıyor.
  
  - hagrid yabancının tekine fluffy'den bahsediyor, fluffy'nin bu kadar önemli bir şeyi koruduğu düşünülürse hemen dumbledore'a gidip bu yaptığından bahsetmesi gerekmez miydi? böylece dumbledore taşın korunma yöntemini değiştirirdi. neyse hagrid bunu akıl edemedi ama üç tane birinci sınıf öğrencisi bunu akıl etti ve mcgonagall'a gittiler. sevgili mcgonagall'ımız bu çocuklar felsefe taşını biliyor olmalarına rağmen onları takmadı bile, nerden öğrendiniz diye bile sormadan bunları sepetliyor.^*
  
  - bu üç akıllımız biz bu işi hallederiz diye işe koyuluyorlar. hadi harry salak, hermione de voldemort'un ciddiyetini çok bilmiyor olabilir sonuçta muggle doğumlu ama ron bunları neden uyarmıyor kendinize gelin diye.
  
  - dursleyler o kadar nefret etmelerine rağmen yine de harry'yi istasyondan almaya geliyorlar. hem harry onların okul dışında büyü yapılmasının yasak olduğunu bilmediklerini söylüyor ancak petunia'nın bunu biliyor olması gerekirdi.
  
  sırlar odası
  
  - büyücü paraları muggle dünyasında işe yaramıyor ancak muggle paraları büyücü dünyasında exchange ediliyor. hermione hatta hep böyle parasını değiştiriyor. büyücü paraları özel sihirle korunduğu için çoğaltılamıyor ama weasley gibi fakir büyücüler muggle parası bulup bunları çoğaltıp büyücü parasına dönüştüremez mi?
  
  - lockhart sahtekarın önde gideni, ron sürekli şüpheleniyor hermione de kısa sürede adamın pek bir şey bilmediğini anlıyor. peki neden hiçbir öğrenci bu adamı şikayet etmiyor? hogwarts'a her önüne gelen hoca mı yapılıyor, nerede bu müfettişler?^*
  
  - filch büyü yapamıyor, büyü yeteneği olmayan adamı koskoca şatodaki tek hademe yapmışlar. adamın yanına neden 1-2 büyücü hademe daha almıyorsunuz ey insafsızlar? (sonradan ev cinlerinin de temizlik yaptığını öğreniyoruz ama o zaman da neden filch var)
  
  - profesörler sırlar odasının uydurma olduğunu söyleyip yıllarca odayı aradıklarını söylüyorlar. koskoca profesörlerin bulamadığını 12 yaşında 3 tane velet buluyor. hani kimse de tuvalletteli myrtle ile konuşmayı akıl etmemiş mi? hadi efsane olduğuna inandınız myrtle ölmüş hayaleti gelmiş, insan gidip bir sormaz mı sen nasıl öldün ne oldu diye?
  
  - dobby, harry'yi sırlar odasından korumak istiyor ama sırlar odası sadece muggle doğumlular için tehlikeli, burada dobby biraz fazladan uğraş vermemiş mi?
  
  - ron tüm kitap boyunca yanlış büyü yapan asa ile dolaşıyor, bunu nasıl değiştir miyor? maddi olarak değiştiremese bile tüm derslerden kalması gerekirdi, bu çocuk büyü yapamayarak nasıl ikinci sınıfı bitirebildi?
  
  - çatalağız olduğu için yılanın dediklerini bir tek harry anlıyor, burası tamam. ama neden diğerleri bir tıslama vs. duymuyor? çünkü harry konuşurken onu duyuyorlar, yılanı da duymaları gerekirdi. en azından harry siz de sesi duymuyor musunuz dediğinde ya evet böyle bir tıslama sesi var falan demelilerdi.
  
  - dursleyler harry'ye hediye yolluyor. neden bu zahmete girdiklerini bir kenara bırakıyorum, peki muggle olarak bunu nasıl yapıyorlar? evlerine baykuş mu istiyorlar hediye yollamak için? hogwarts'a her şey baykuşlarla geliyor çünkü okulun bir adresi de yok.
  
  - malfoy çok özlü iksir olayını nasıl çakamadı? en azından crabbe ve goyle geri dönüp dolaba kitlendiklerini anlattıklarında bir şeylerin ters gittiğini anlamalıydı.
  
  - hermione yarı kedi yarı insan oluyor, çok özlü iksir'i de kullanmak yasak okulda. madam pomfrey nasıl bu durumu sorgulamıyor? hadi o sorgulamadı kız birkaç hafta hastanede kaldığında öğretmenlerin de hiçbiri sorgulamıyor mu bu kız nasıl kedi oldu diye?
  
  - salak harry ve ron mcgonagall'a gitmek yerine lockhart'a gidip yardım edelim diyorlar. mcgonagall'a söyleseler kadın belki hemen dumbledore'u çağırıp müdahale edecekti. bu arada lockhart'ın da onlara sahtekar olduğunu itiraf etmesi saçma, kusura bakmayın kardeşim giremem sırlar odasına deyip işin içinden çıkabilirdi.
  
  azkaban tutsağı
  
  - marge halanın harry'ye olan nefreti çok abartılı, hadi ailesi onunla yaşadı nefret etti de senin gerekçen ne be kadın?
  
  - madem leaky couldron'da pansiyon var harry neden her yaz burada kalmıyor? bol parası var ve bunu karşılayabilir, etrafı büyücü dolu güvende de olur. her yaz işkence çekip dursleylerle kalmak yerine burada kalabilirdi.
  
  - malfoy, sirius'un harry'nin ailesini sattığını biliyor hatta iksir dersinde bunu ima ediyor ve harry'nin bilmediğini de anlıyor. sonrasında harry'yi daha da kızdırmak adına neden bunu ona söylemiyor?
  
  - harry neden izin formuna sahte imza atmıyor? kim vernon eniştenin imzasını bilecek ki? bu salak mcgonagall'la durumu konuştuktan sonra dean thomas sahte imza atsaydın ya diye söylüyor hatta ama harry bu kadar salak mı cidden bunu akıl edemedi?
  
  - lupin okuldaki geçitlerin hepsini biliyor, bu konuda neden dumbledore'u uyarmıyor? en azından sirius hogwarts'a girdikten sonra geçitlerin hepsini dumbledore'a itiraf edebilirdi.
  
  - harry sirius'u öldürmeye niyetlenerek asa tutuyor ama öldürme lanetini bilmiyor, bunu dördüncü sınıfta öğreniyorlar. bildiği en sağlam büyü expelliarmus, ee neyin havası bu harryciğim?
  
  - hermione'ye nasıl time turner gibi bir nesne verilebilir ve bakanlık da bunu onaylar? böyle tehlikeli bir nesneyi ancak çok istisnai büyücülere vermeleri gerekir, on üç yaşındaki veletlere değil.
  
  ateş kadehi
  
  - sirius harry'nin izin kağıdını imzalıyor, bir kişi de bunu sorgulamıyor mu? o zamanlar sirius hala suçlu olarak kabul görürken bu izin kağıdını nasıl kabul ediyorlar?
  
  - geçen yıl herkes sirius konusunda kafayı yerken ve bu sene de dumbledore ve üçü hariç kimse işin gerçeğini bilmezken birden sirius'u kimse umursamıyor. herkes tehlikeyi boş veriyor.
  
  - harry'nin o kadar parası var ama hala dudley'nin eskilerini giyiyor.swh
  
  - moody affedilmez lanetleri yaptığında bakanlık bu durumdan hiç şüphelenmiyor mu? normalde bunların yapılması yasak ve yapılınca tespit ediliyorlar. yoksa seherbaz olduğu için moody'nin özel bir yetkisi mi var?
  
  - krum mezun olmadan nasıl dünya şampiyonasında yer alıyor? ulusal quidditch takımında olan birinin sürekli antrenman yapması gerekmiyor mu?
  
  - kadehe sonradan isim eklenemiyorsa, hiçbir büyücü bunu yapamıyorsa nasıl barty crouch jr bunu yapabildi? kendisi o kadar muhteşem bir büyücü mü?
  
  - turnuvaya katılan öğrencilerin sınavlardan muaf olması çok saçma, görevlerle neredeyse hiç uğraşmıyorlar bile.
  
  - aptal harry gördüğü rüyayı neden dumbledore'a anlatmıyor? en azından kadehten adı çıktıktan sonra rüyalardan bahsetse belki dumbledore bir şeyler anlayacaktı.
  
  - harry, haritada barty crouch ismini snape'in odasında görüyor ama bu meselenin üstüne gitmiyor, üstelik gecenin birinde! sonra da haritayı moody'ye kaptırıyor. bu durumu dumbledore'a söylemeliydi.
  
  - mrs. weasley kendi zamanında hagrid'den önce olan bir bekçiden bahsediyor, ancak sırlar odası 52 yıl önce açıldığında hagrid okuldan atılıp bekçi olarak dönüyor. bu durumda mrs. weasley'nin zamanında hagrid'in bekçi olması gerekmez miydi?
  
  - portkey/anahtarların çalışma mantığı nasıl oluyor? normalde planlanan yere gittikten sonra işlevinin bitmesi gerekmiyor muydu, harry nasıl hogwarts'a geri dönebiliyor?
  
  - imperius curse yasak iken barty crouch bu kadar süre oğluna nasıl bunu uyguluyor ve neden bakanlıktan bir kişi bile bu durumu araştırmıyor?
  
  zümrüdüanka yoldaşlığı
  
  - sirius'un asası var. azkaban'a atılan birinin asasına el konulmuş olmalıydı, peki sirius başka bir asayı nasıl buldu? kafana göre gidip asa alınabiliyor mu, asa sahipleri kayıt altında değiller mi?
  
  - umbridge baya baya işkence yaparken neden harry bu durumu hiçbir hocaya söylemiyor? hadi dumbledore ona soğuk yaptı diye gitmek istemiyor olabilir ama en azından mcgonagall'a durumu söyleyebilirdi.
  
  - dumbledore'un ordusuna katılan öğrencilerin neredeyse hiçbiri harry ne yapmış bilmiyor, felsefe taşını, basilisk'i falan soruyorlar. okulunuzda neler olup bitti hiç mi ilginiz yok?
  
  - beşinci sınıf ve üstü öğrenciler dokuza kadar dolaşabiliyorlar diye buluşmaları o saate kadar uzatıyorlar ancak küçükler neden düşünülmüyor? yakalansalar onlar ceza alacaklar ve belki de örgütlendikleri anlaşılacak.
  
  - trelawney kehaneti ilk söylediğinde voldemort işi şansa atmamak adına inanmayı tercih etmiş olabilir ama neden dumbledore duyar duymaz bu kehanete inanıyor? kadının işi almak için rol yaptığından şüphelenebilirdi.
  
  - vee son olarak, gelelim tüm kitaplar için geçerli olan tespite: tüm olaylar hep dönem bitiminde patlak veriyor, voldemort ne kadar düşünceli biri ki her sene harry'nin sınavlarını bitirmesini bekledikten sonra olay çıkarmaya karar veriyor.^*
  
  --- spoiler ---
  
  buraya kadar gelip okuduysanız tebrik ederim. madalyanızı teslim alabilirsiniz.