• dün dolmuşa bindim, o sırada çalan şarkıdan sonra başladı bu şarkı. şoför* sesi biraz daha açtı. sanırım ya mazisi aklına geldi ya da başka bir şey, bilmiyorum. dolmuştakiler de sessiz sessiz dinliyordu şarkıları. zaten iş çıkışıydı. insanlar yorgunluktan kendini koltuğa teslim etmiş, notaların diline kapılıp uzaklara dalmıştı.

    kimin aklından neler geçiyor, kestirmek güçtü ama hatırladıkları şeylerin onlarda bir sızı bıraktığı yüzlerine yansıyan izlerden belliydi. yanımda oturan adama baktım başını yere eğmişti, çaprazımda oturan kadın camdan dışarıyı seyrediyor, önümdeki çiftten kadın olanı erkeğin omzuna başını koymuştu. herkes kendi alemindeydi yani.

    gözlem yapmayı bıraktım, kendime döndüm ben de. döndüm dönmesine de keşke sadece çaktırmadan insanları izleseydim...

    birinin ardından hatıran yeter diyebilmek dahası hatırlarla avunmak ya da avunmak zorunda kalmak ne zor şey. demir parmaklıklar arasından sızan bir ışık huzmesi gibi oluyor anılar. sanki bir kapana sıkışmışım da tüm gölgeler üzerime üzerime hücum etmiş, ben de güçten kuvvetten düşmüş gibiydim o an. hem ne yana kaçsam orada esir düşeceğimi bildiğimden hiç kıpırdamadan öylece durdum, neyi düşündüğümü bile bilmeden üstelik.

    neyse ki uzun sürmedi. inmek istediğini söyleyen bir sesle birlikte sanki güneş bulutların arkasına çekilmiş gibi anıların gölgeleri de kayboldu. ben de sıkıştığım kapandan kurtuldum.

    yolculuğum bir süre daha devam etti ama işimi şansa bırakmamak için kendi kulaklığımı taktım, dilini bile bilmediğim şarkılar dinledim. aklımdaysa "hatıran yeter" şarkısı eşliğinde tüm anılar raks etmekteydi. sonra baktım olmuyor, kulaklığı çıkardım kendimi hatıraların orta yerine bıraktım. "kaçtıkça yakalanıyorum madem üzerine gideyim" dedim.

    sonra ne mi oldu? kayboldum...
    hatıralar yetmiyormuş demek ki...

    belki dinlemek isteyen olur diye şarkıyı buraya da bırakayım.
    hatıran yeter
  • ferdi tayfur'un, gitarla çalındığında, ilk defa dinleyenleri mest eden, sözleri-müziği çok güzel olan şarkısı. sözler ahmet selçuk ilkan'a aittir ve şöyledir;

    senden bir hatıra bana bu şarkı,
    bir gün gitsen bile hatıran yeter,
    unutmak mümkün mü böyle bir aşkı?
    bir gün gitsen bile hatıran yeter.

    bir yanda yaşanan o güzel günler,
    bir yanda anılar bir yanda dünler,
    seni yaşatacak neler var neler
    bir gün gitsen bile hatıran yeter

    bilinmez neleri getirir zaman,
    bilinmez neleri bitirir zaman,
    aşk bir hatıradır maziden kalan,
    bir gün gitsen bile hatıran yeter.
  • ferdi tayfur'u sevme nedenlerinden biri olan bu şarkıda yer yer türk sanat müziği havası da yok değil hani. mesela zeki müren'in söylediğini düşünüyorum da... sanırım enfes olurdu.
  • sahurdan sonra komşumuzun başa sarıp sarıp çalmasından ötürü sabah ağlak bir yüz ifadesiyle uyanmama sebep olmuş şarkı.
  • ferdi tayfur'un nefis bir melodi yakaladığı şarkı bu. bilmiyorum kendisi mi yazmış ama, farklı türlerde de denebilecek, çok yumuşak bi melodi var şarkıda. nakarattaki yaylılara da ayrıca doyamıyorum. insan dinledikçe dinliyor. yeminlen çok iyi şarkı. altyapıda arabesk müzikle alakadar bir devrim, beklenmedik bir atraksiyon yok bunun dışında aslında. ama dinletiyor kendini hacı be, orhan gencebay'ın daha fazla var arabesk ezberini bozan şarkısı, ama ferdi babadan arıyorsak, biri de budur işte. ibrahim tatlıses'ten arıyorsak da, ah keşkem'i dinleyelim, o parçanın girişini bir heavy metal grubunun çaldığını tahayyül edelim derim.
  • üç sayfa entry gerilmiş, şarkının bestecisi geçenlerde rahmetli olan yılmaz tatlıses ten hiç bahsedilmemiş. eseri seslendiren candır, yaratan baştacı.
  • ferdi tayfur'un kalp cerrahlığının zirve yaptığı ;

    "bir yanda anılar,bir yanda dünler" kısmında iki kişi tarafından bıçaklı saldırıya uğramışsınız hissi uyandıran,

    "bilinmez neleri getirir zaman,bilinmez neleri bitirir zaman" kısmında üzülsem mi sevinsen mi diye bocalattıran,

    her seferinde "seni yaşatacak neler var neler" ayakların sadece seni götürebilir,anıları koyacak bir bavul bulamazsın ulan diye atarlandıran şarkının ismi.
  • bugün zakkum coverıyla yeniden karşıma çıkmış arabesk şarkı. zakkumun coverı bence fena değil iyi çalmışlar ama asıl konu bu şarkı bana aşağıda anlatacağım anıyı hatırlattı. *

    yaklaşık 2 sene önce falan, eski şirketim uluslararası bir şirketti ve telekom operatörlerine çeşitli servisler satıyordu. bu servislerin projelerinde de çalışmak için ucuz iş gücü olduğundan bazen çinli mühendisler kullanılırdı. neyse bir gün müşteriden çıktık, benim çalıştığım 2 erkek, 1 kız toplam 3 çinli genç mühendis şirketin ayarladığı araçla otellerine geçecekler her zamanki gibi. ben de yol üstü bir yere gideceğim o gün diye bunlarla gittim. arabada da bu malum şarkı çalıyor orjinal ferdi tayfur, şoför abimiz en az bir tekrar yaparak hepimize bolca dinletiyor sağolsun. belli ki çok seviyor.

    ama şöför abiyle dil konusunda anlaşamadığından bizim çinli gençler, meraklarını gidermek için bana sordular: biz sürekli bu şarkıyı dinliyoruz gidip gelirken sabah, akşam. hep bu çalıyor. neyden bahsediyor bu şarkı?

    nakarattaki bir gün gitsen bile hatıran yeter lafını ingilizceye çevirince bizimkilere adeta bir aydınlanma geldi, hep bir ağızdan "aaa" dediler hoşlarına gitti ve içlerinden biri şarkının adını bana gönderir misin bile dedi. *

    işte müzik bu yüzden evrensel birşey, hiç bir şekilde dilini anlamasan bile bir parçayı sevebilirsin. kimbilir belki şangayda bir yerlerde bu şarkı çalıyordur bazen. *
  • ferdi tayfur 'un damarlarindan biridir. acitir.
    (bkz: içim yanar)
    (bkz: bana sor)
    (bkz: geçen yil)
  • yatılı okuldayken ezbere bildiğim tek şarkı olduğundan bağıra bağıra ranza aralarında söylediğim, ferdi babanın bana ve koğuş arkadaşlarıma armağanı, atar damar.
hesabın var mı? giriş yap