• bu durum jerry seinfeld tarafından şu şekilde betimlenmiştir:

    "bence tüm o havaalanı, havayolları kavramı sadece bize 9 dolara ton balıklı sandviç satmak için yapılmış kocaman bir dolap. bence sağlanan o kar, tüm havayolları sektörünü ayakta tutuyor. yani bir düşünün. terminaller, uçaklar hepsi dikkat dağıtmak için, siz de böylece ton balıklı sandviçten yediğiniz kazığı anlamıyorsunuz."
  • hukukta buna gabin denir. havaalanlarında yapılan orada uçağını beklemek zorunda olan bir yolcunun zaruret halinden faydalanarak gıda maddeleri başta olmak üzere bir çok tüketim maddesini normalden çok yüksek fiyatlarda satılmasıdır.

    maalesef uçağını bekleyen bir insanın havaalanından ayrılma ve dolayısıyla burada tüketim yapmama durumu söz konusu olamıyor.

    ama benim garipsediğim durum havaalanında asgari ücretle çalışan bir reyon görevlisinin bir ufak suyun fiyatını sorduğunuzda bunu gayet normal bir şeymiş gibi izlenim yaratacak bir diksiyonla 5 tl demesidir.
  • "en azından tuvaletler parasız" diyerek teselli bulduğum durumdur.
  • douglas adams'ın "dünyadaki hiçbir dilin 'bir havaalanı kadar güzel' betimlemesini yaratmaması bir tesadüf değildir. havaalanları çirkindir. bazıları çok çirkindir. bazıları o kadar çirkindir ki o derecede çirkinliği elde etmek için çok büyük bir çabanın harcandığı bellidir." şeklinde açıkladığı durumdur.
  • iç hatlarda satılan 10 liralık simitin doğruladığı tespit.
  • köylü kurnazlığıdır.

    insanlar havaalanlarında saatler geçiriyorlar. parasının hesabını bilmeyenler ve aptallar hariç kimse* o ürünleri alarak, kendisinin aptal yerine koyulmasına izin vermez. bir tam günü de orada geçse aç durur, o normalin iki üç katı fiyatla satılan yiyeceklerden almaz. birkaç saat yemek yemedi diye ölecek değil ya!

    ben de havaalanlarında saatler geçirenlerden biriyim. birkaç saat geçirdiğim bir yerde bir şeyler atıştırmadan duramam. yapacak pek fazla bir şey de yok zaten orada, zamanın bir bölümünü tıkınmakla geçirmek güzel olacaktır. ama işletmelerimizdeki bu köylü kurnazı zihniyeti nedeniyle ben bugüne kadar havaalanlarından hiçbir şey almadım.

    bu işletmeler aptallık ediyorlar. örneğin 15 liralık bir burgeri 30 liraya sattıklarında, o burgeri satın alması muhtemel 10 kişiden belki sadece biri alıyor o ürünü. işletme bu ürünü 15 liraya sattığında 5 lira kazanacak ise, 30 liraya sattığında 20 lira kazanıyor ama -çok iyimser bir tahminle- her on kişiden sadece birine satabiliyor ürünü. on kişinin onuna birden satsa 20 lira yerine 50 lira kâr etmiş olacak. bu fırsatı kendi elleriyle geri çevirip daha az kazandığı gibi, bir de insanlardan olumsuz izlenim alıyor. bu kafayla devam etmelerini öneriyorum. aferin.
  • (bkz: giderayak)
  • slovenya'da geçerli olmayan durumdur.ljubljana'da ortalama bir mekanda biraya , kahveye ya da pizzaya ne kadar öderseniz havalimanında o kadar ödersiniz. (gerçi slovenya'da aktif çalışan tek havalimanı var )
  • moskova vnukovo havaalanında 0.6 litrelik bildiğin sodaya 100 ruble (yaklaşık 6tl) vererek, götüme girişini hissettiğim durumdur.
  • yakaladığını sikmeden bırakmayan şerefsiz tamirci zihniyetinin en güzel örneğidir belki de.
hesabın var mı? giriş yap