• anlam veremediginiz, icine dahil olamadiginiz, etken degil de edilgen kaldiginiz, kurallarina akil sir veremediginiz hayat oyununda disarida kalmaktir.

    kimi zaman keyifli bir surectir, baskalarinin gelisimi, olaylarin ve de iliskilerin gelisimlerini izlemek, gozlemlemek.

    ama hayat akip giderken, bakakaldiginiz hayat sizinse .... veya baska hayatlarda kendi hayatinizi yasiyorsaniz cok huzunlu, cok can acitici bir durumdur. zira yasamak cesaret ister ve siz eger bu cesareti gosteremezseniz sistemin parcasi olmaya * baskalarinin hayatini yasayip, kendi hayatiniza seyirci olmaya mahkum olursunuz.
  • çürük elma ve yumurta atma istegi uyandiran kalis biçimi.
  • bazilarinin bilinçsizce ya da istemdisi kabullendikleri, farkinda bile olmadiklari yasanti biçimi.
    bazilarinin ise, yillarca yanarak pistikten sonra tercih ettikleri hâl!

    akintiya kapilmis giderken önüne çikan virajlarda ve dört yol agzinda bir silkinip gerekiyorsa müdahale eder, gerekmiyorsa akintiya birakir yine kendini, keyfine bakar.

    bir de yeni moda çikti ya ben de ona uyayim dedim. olumsuz görünenleri olumlamak. olumlu görünleri ise olumsuzlamak. iste bu mantikla yaklasinca yazilanlara (bkz: her durumda muhalefet olmak) düsüyor basa!
    böyle bir sey iste!
  • pencereden hayati seyretmek gibidir. hem baskalarinin hayatinda, hem kendi hayatinda figüran olmaktir biraz. basrol tekliflerini geri çevirmektir. hiç bir kararda tuzu bulunsun istememek, etliye, sütlüye karismamak..

    günes baska hayatlari isitir, ay digerleri için parlar seyirci için. sevinçler, acilar, "canim benim"ler, "iyi ki geldin"ler, "cam kiriklari", "ben sensiz naparim"lar, kariyer, "onun ayagini nasil kaydiririm"lar baskalari içindir. seyirci patlamis misiri elinde izler sadece.
  • yaslandikça herseye baskaldirmaktan, bazi seyleri kabullenmeye geliyor insan. yoruldukça duyarsizlasiyoruz. hayatta olanlari olmasi gerekenlermis gibi görüyoruz. kendi isteklerimiz degil, toplumun istekleri ön plana çikiyor. sokaktaki tinerci çocuk, öyle olmasi gerektigi için orada oluyor, yayalar için trafik lambasinin kirmizisi öyle olmasi gerektigi için uzun yaniyor, mahalle bakkali öyle olmasi gerektigi için kapaniyor, mücella teyze öyle olmasi gerektigi için ölüyor. biz ise bunlari aval aval seyrediyoruz. bizim zamanimizda böyle miydi diyoruz. sonra ekliyoruz, modern zamanin gereklilikleri bunlar diye, zaman degisiyor diye. oysa biz degisimi tetiklemiyoruz, degisim için hiçbir sey yapmiyoruz. degisimi degistirmiyoruz, çünkü yaslaniyoruz, çünkü yoruluyoruz. her yeni nesil degisimi getiriyor, her eski nesil hayata seyirci kaliyor. çünkü hayat bir degisim. yeni nesiller eskiyor ve yerine yenileri geliyor. ama eskiyen nesil hep hayata seyirci kaliyor.

    ne büyük israf, ne büyük atil kapasite.
  • filmin sizin ikamet ettiginiz sehirde gösterime hiç girmemesinden daha iyidir.
  • daha önce hiç pudra sekerine bandirilmis çilek yemediginin farkina varmak ve ardindan "aaaa ben niye daha önce bunu denemedim ya?" diye kendine sormak... sonra, artik hiçbirseyi denemekten korkmayacagina dair kendi kendine söz vermek...
  • "elestirilmek istemiyorsaniz hicbir sey yapmayin"i benimsemek.ruh halini tanimlamak gerekirse bir yere gec kalip olanca hizla yururken birdenbire otobus duraginda kedi gibi miyavlama taklidi yapan deliyi goren insanlarin yuzundeki gulumseme olarak tanimlanabilir.arada bir herkesin yasadigi bir durumdur.ama yine de hickimse savas meydanini terkedemez.malum dogal seleksiyon..
  • bazen tiribünlere çikip seyretme sansina nail olmak. hiç fena olmayabilirdi, eger mümkün olsaydi. ille de hayatin içinde kalip harala gürele bogusmak mi gerekiyor. ölmeden önce bir kez mola alabilsek, seyirci tarafina geçsek ve söyle bir nefesimizi düzenleyip, terimizi silsek, yorulan kalbimizi dinlendirsek, aciyan kanayan ruhlarimizi serinletsek, sonra kaldigimiz yerden devam etsek. bazen çok yorucu oluyor bir fiil hayatin içinde olmak. tam bu kez oldu, bu kez vardim derken uzakta görünen o "kurtulus adasi"na çikamamak, yine geride kalmak, dalgalarla bogusmaya devam etmek biktiriyor. batsam da kurtulsam demek de nafile, batirmayan allah batirmiyor.
hesabın var mı? giriş yap