• hayata eksiden başlamakla kıyaslandığında epeyce şanslı olmak anlamına gelir.
  • sadece bir karar vermekle gerçekleştirebilecek eylemdir.

    çekip gitmek gerek sıfırdan başlamak için. yeni bir şehir ve yeni insanlar... zor bir karardır bu. herkesi arkanda bırakmak kolay gelmeyebilir başta. ama bir şeyleri atlatmanın tek yolu da budur. evet sıfırdan başlamak için, yeniden doğmuş gibi olmak için sıfırdan bir yer lazım. ve sıfırdan bir beyin.

    gideceğim yere götürmeyeceğim aklımı ve aklımdakileri. herkes ardımda kalacak ama kimseye de yüz çevirmiş olmayacağım. bir karar vermek lazım gelir bazen, gitmek lazım gelir. böyle gitmiyorsa hayat sen gidersin en nihayetinde.
  • cogu zaman bir tercih degil, zorunluluktur.

    hemen hepimizin hayatinda en az bir kere yapmak isteyip, sadece cok cok azimizin basarabildigi bir eylemdir ayni zamanda.
  • eğer geçmiş deneyimlerden ders alınmışsa ve ruhtaki 'karanlık orman' sizinle her yere gelmeyecekse güzeldir. ancak kaç kişi başarabilir bilmiyorum...
  • tecrübe edilmemiş, başkalarının telkinleriyle akla kazınmış her şeyi unutarak ya da unutmuş gibi yaparak gerçekleştirilebilecek eylemdir. tecrübe etmediğiniz, bizzat hissetmediğiniz/yaşamadığınız her şeyi (ör: tarih, uzay, afrika kıtası, herkesin bir gün öleceği düşüncesi) silip atarak bunların düşünüşünüzü etkilemesinin önüne geçebilirseniz hayatı sıfırdan yaşamış olursunuz.

    kim bilir, belki bacağınızı yeterince hızlı ovalarsanız yerden yükselebilirsiniz.
  • çok uzun iş.
  • bir insan için yapılıyorsa çok ama çok iyi düşünülmesi gereken karardır.

    birini seviyor olmanız, ona aşık olmanız malesef yeterli olmuyor hayatı sıfırlamak için. gerçekten böyle bir fedakarlığı hak edip etmediği çok iyi tartılmalıdır.

    ve diyelim ki yaptınız. bıraktınız her şeyi. misal onun şehrine gittiniz, ya da onun için tüm çevrenizi sildiniz ve yanıldınız. o öyle biri çıkmadı. onu değil kendinizi suçlama zamanıdır artık.

    hayat senin hayatın, istediğini yapabilirsin lakin önemli olan nokta yaptıklarının bir bedeli olduğu zaman o bedeli ödemekten kaçmamaktır. güçlü insan hata yapmayan değil, hatasının bedelini ödemekten kaçmayandır.

    lakin sıfırdan başlamak aslında sıfırdan başlamak olmamıştır hiçbir zaman.
  • hayata sıfırdan başlamak diye bir şey yoktur, zira insan birikimli bir hafızaya sahiptir. bu "sıfırdan başlamak" düşüncesi, aslında geçmişe ait hırpalanmaya bir tepkidir. kendini değersizleşmiş hisseden insan, geçmişe ait hırpalanmaya bir tepki olarak, yalnızlığına ya da savrulmasına kızgınlıkla "sıfırdan başlayacağım" diyerek her şeyi silip süpürmek ister. halbuki burada bile geçmişini düşünürken kendine haksızlık yapmak ve kendini değersizleştirmek söz konusudur. arkadaş, neden sana dair başarı ne kadar değerliyse, sana dair sıkıntılar, zorluk dönemleri de değerlidir. bir şeyleri değiştirmek, özü komple atmak değil, amaçladığın noktaya varmak için yaptığın biçimsel yani davranışsal hataları düzeltmek demektir.

    o yüzden yaşama sıfırdan başlamayın. "ben daha iyi biri olacağım" diyerek bakış açınızı değiştirin. kafanızdaki o güçlü erkek ya da güçlü kadın olmak için, en zayıf ama olağan haliyle insancıl ve güzel yanınızı, başkalarının kıstasları için kurban etmeyin. sıfırdan başlamak yerine zor dönemlerde yaptığınız hatalara rağmen kendinizi sevmek, yaşamı her haliyle kabullenmek ve daha iyisini yapmak, çok daha sağlıklı bir ruhalidir. zaten isteseniz de, yaşamın sürekliliğinden ötürü sıfırdan başlayamayacaksınız ve yapabileceğiniz en iyi şey, "ya hep ya hiç" mantığıyla bir şeyleri sürekli kestirip atmak, silmek yerine olan bitene rağmen yol alabilecek olgunlukla, daha iyi bir yaklaşımla yaşamı abramaktır.

    bu "yaşama sıfırdan başlamak" düşüncesi, tam ve mükemmel olmak isteyen zamane insanının hatasıdır zaten. belki de hatanın alasıdır bu tamlık talebi. fındık fıstık gibi insanları kolaylıkla hayatından çıkaran, en ufak bir sorunda kestirip atan sabırsız, tüketici modern insan, burada bile kendine doğru şekilde iğneyi batırmayı reddedip gizli bir mükemmellik ve tamlık talebiyle yola koyulmaya çalışır. neresinden baksan işe yaramayacak, olgunluk içermeyen, baştan ölü doğmuş bir düşünce bu.

    kendinizi kabullenin, insanları kabullenin, ne kendinizle ne insanlarla didişmeyin. günümüz toplumundaki mükemmellik içi boş, ego enflasyonuna uğramış bir dev kağıttan kaplandır. illa bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, kendinizi ve imrendiğiniz insanları dev aynasından görmeyi bırakın, o dev aynalarını yıkın. olağan haliyle insan güzeldir, hataları da rasyonel yaklaşımlarla pekala iyileştirilebilir. sakin güç, provokatif ve dürtüsel patlamalardan daha uzun vadeli ve stabil başarılara ve mutluluklara gebedir ve en azından huzuru ve memnuniyeti garantiler.
hesabın var mı? giriş yap