• bütün cekilen üzüntüleri, kendine verilen zararlari bir kenara koymak, hesabi ödenmis üzüntüleri bastan yasamamak icin bir sabah daha mutlu uyanmaya karar vermek
  • kesinlikle hergün yapmak lazım. sanki sabah uyandığımızda yeni doğmuş ve akşam uyuduğumuzda ölecekmişiz gibi. aksi takdirde günün yarısı dün yediğimiz darbelerin üstünde oluşmuş kabukların altına, yara iyileşmişmi diye bakarken, tekrardan canımızı acıtarak, diğer yarısı da yarın için korkarak geçiyor.
  • bu aralar yapmaya çalıştığım sey. önce çevremden başladım temizliğe. gelmiş, geçmiş gereksiz insanları sildim önce. özel hayattan insan silmek zordur derler ya çok da değilmiş onu anladım. yeni bir hayat istiyorum dedim. yepyeni hem de... bi kaç insan aldım yanıma, hiç kaybetmek istemeyeceğim.

    sonra eşyalarımı toplamaya başladım yavaş yavaş. on senedir yaşadığım, ağladığım, güldüğüm, sevdiğim, sevildiğim bu şehirden gidiyorum artık. arkama bile bakmadan, çünkü bakarsam gidemem ki ben. cesaret lazım bana.

    etrafta koliler var, yürürken zorlanıyorum, zorluyorlar beni. hepsinden kurtulmak en iyisi belki. birilerine vermeli bunları. bi anlamda hayatı temizelemek benimkisi. yanıma alırsam bunları nasıl silerim hatıları, nasıl başlarım yeni bir hayata. her eşyanın bir anısı varken bende -kulbu kırılmış bir bardağın bile- yola devam edemem bunlarla. kafamda kalanlar, silemediklerim yetiyor zaten bana. bir valiz sadece ihtiyacım olan. bi kaç parça kıyafet, ha bir de bir fotoğraf... yeter de artar bile.

    tecrübelerimi de aldım yanıma. ne işe yarar bilmiyorum. belki öğrenirim zamanla.
  • bugün hayatının geri kalanının ilk günü diye bir söz var mon cher. bakma öyle güzel durduğuna, çok sikko bir söz. bunun hepimiz farkındayız, sadece onu ifade ediyor olmayışımız neden bu cümleyi rengarenk yapsın bilemiyorum. hayata yeniden başlamak için o anı beklemiyor olmak gerek, yani yastığa kafanı koyduğun yer uyanmayı istemediğin yerse hayata yeniden başlamanın da hiçbir anlamı yok. nasıl ki uçlu kalemine yeni bir uç koyduğunda yazın değişmiyorsa, aklına sokulan fikirler de, yaşadığın tecrübeler de seni değiştirmeyecektir. sen değiştiğini sanacaksın fakat sen aslında sürekli değişen bir varlık olmuş olacaksın. hayata yeniden başlamak istiyorsan hayata yeniden başlamak fikrini aklından çıkarıp atmalısın, bu fikirle yaşadığın sürece hayatın her zamankinden farklı olmaya devam edecektir. dünün ve bugünün savaşıyorken kaybedenin yarının olacaktır. hayata yeniden başlamak istiyorsan hayatı böyle kabulleneceksin. ölmek istiyorsan, hayatta kalmalısın.
  • enkazı eşeleyip arta kalan işe yarar malzemeden bir şeyler yapabilme çabasıdır. genellikle kırılan, çöken, incinen, çifte kavrulmuş, dağılmış, çözülmüş, dumura uğramış.. v.s ne kadar olumsuz eylem varsa çoğu başına gelmiş bünyelerin küllerinden yeniden doğma (anka kuşu/phoenix) çabaları ve kendilerini yeniden eskisi gibi ifade edebilme isteklerinin toplam ürünüdür.
  • esas olarak 'hayata farkli (ya da degismekte olan) bir insan olarak devam etmek' anlamina gelen soz obegi. gecmisi silmek mumkun olmadigi gibi kisinin bambaska bir insan olma sansi da yoktur, dunyanin obur ucuna (bu da aslinda kuresel dunyamizda halihazirda durmakta oldugumuz yer anlamina gelmeke) da gitse, 210milyon dolar verip uzaya cikan ilk ticari amacli uzay gemisine binip marsa da ayak bassa kisi ayni kisidir. hayata olsa olsa kalinan yerden degiserek devam edilir.
  • çok uzun süreden sonra ilk defa ağladığında, insan kendini bütün kirlerden arınmış, yeniden doğmuş hisseder. hayatın o arınmadan önceki kısmı örtülür, çok arada bir hatırlanmak üzere...
  • genç kadın/erkek bir sabah kalkar ve ben bugün hayata yeniden başlayacağım der.
    cümlenin devamını öğrenmek için artı bir çaba sarfetmeye gerek yok..hele hele telaşa hiç gerek yok.hayata yeniden başlamak yeniden nefes almanın ötesinde bir çabayı gerektirdiğinden ve o çabayı bizlerin gösteremeyeceğini bilen kahpe felek hain hain arka fonda kahkalarla gülerken inadına başlayacağım ulan deseniz bile ne kadar başarılı olabilirsiniz ki.
    adil değil işte.yeniden başlamak yalnızca sınırları belirlenmiş alanlarda başarı sağlar.koskoca bir deryadan bahsediyoruz bre insanoğlu.hayat bu boru değil.
    geçmiş gelecek?bunlar zaten muamma..
    ne edeceksin de geçmişi, kapında kulun köpeğin geçmişi -hadi geçmiş koş oğlum artık özgürsün diyeceksin.ki geçmiş gitse bile onun bunun hayatına musallat olup bir de onları da yanında getirip sana hayatı daha da zindan edebilir.
    gelecek desen ben hayata yeniden başladım nidalarınla korkup hepten cozutabilir..geçmişinin saçını başını yolabilir.
    olmaaaz..
    okula bir defa başlarsın..yürümeye bir defa başlarsın..
    tüm bunlara yeniden başlayamazsın.reset tuşumuz yok ki anasını satayım..bas gitsin vıcıvıcıvııızıııt.
    yapılabilecek tek şey yasadığın yaşamı az da olsa yeniden şekillendirerek,kendini kandırarak yaşamak..örneğin kaç git.(ama bir gün geri döneceğini bilerek-isteyerek değil bilerek-) aşık ol,üzül,sevin...
    bunları söylüyorum çünkü kimilerimiz(bu gruba ben de dahilim)bunları gerçekten yapamıyor bile..sonra da hayat hadi başlasın tekrar..küstüm oynamıyorum tavırları..
    hayatla oyun olmaz..sıkıyorsa bi deyiverin bakalım hayaaat al misketlerimi ver misketlerimi
    bakın neler oluyor.
  • zor olanla, kolaylıkların harmanıdır hayata yeniden başlamak...

    hüzünlü bir heyecandır.

    yaşamışsınızdır o ana kadar elbette. her şey sıfır değildir fakat olduğunuz yer aslında hayatın sizi sürüklediği yerdir. siz orda olmayı düşünmemişsinizdir. bununla ilgili bir plan bir proğramınız yoktur sadece ordasınızdır işte.
    hayatın rüzgarlarla sizi getirdiği o noktada...
    peki siz neler yapmışsınızdır bu rüzgarların arasında?
    sadece yelkeninizi açık tutmuş ve dümensiz bir gemide sürüklenmişsinizdir...

    yeniden başlamak için başınızdan birkaç felaketin geçmesi gerekiyordur. bu felaketler karşınızdaki cılız duruşunuz sorgulatır hayatınızı zaten. hayata aynı noktadan başladığınız insanların planlı yükselişi ve sizin plansız düşüşünüz...

    her şeyin başlangıcı aslında düşüşünüzdür. yere o kadar sert vurmuşsunuzdur ki tekrar zıplayıp yükselmemeniz olanaksızdir. işte o an her şey baştan kurulur kafanızda...

    ne istediğinizi bilerek yola tekrar çıktığınızda artık bir dümeniniz vardır. ve doğru, yanlış farketmez bir rotanız vardır. rüzgarlar artık sizi sürüklemez, siz rüzgarların efendisi olmuş, onlar sayesinde yol alıyor olursunuz.
  • son bir parmak vuruşu ve tüm kuvvetimle fırlattım o son misketi, olmadı o da ıskaladı ve arkadaşım dediğim onca çocuğun bir anda kahkaha atışıydı asıl içimi burkan. gözlerimden akmasa, ak(a)masa da gözyaşlarım, hırsla sildim burnumu kolumla ve asıldım yeniden oyuna. öyle ya yenilen pehlivan güreşe doymazmış yine de dünyanın düzeni oyuna hep yeniden başlamakmış. yeni umutlar doldurarak ceplerine hep saçarak onları ama hiç tüketmemecesine.

    şimdilerde yıllar bitap düşürmüşken yüreğimi -çok yaşadığımdan mı? çok üzüldüğümden- aynı hırsla başlayamıyorum oyuna. en fazla kaldığım yerden devam ediyorum, daha doğrusu etmeye çalışıyorum kaybetmiş olmanın ezikliğini duyarak ve bu oyunu kazanamayacağımdan adım gibi emin olarak.
    umut değil bu kez cebimde hiç düşürmeden taşıdığım. dökülüp saçılmalarına rağmen artan umut yerini, hiç eksilmemesine rağmen deli gibi artan düş kırıklıklarına bırakmış durumda artık.

    hayata yeniden, sil baştan başlamak imkansız, hele de hafızanız kuvvetliyse.
    hafıza kaybına uğrarsanız ne ala, ben yıllardır hala uğramadım.
hesabın var mı? giriş yap