• (bkz: deniz)
  • kitap ayracı kullanmayıp sayfa kenarlarını katlamak.
  • (bkz: bahar)
    (bkz: yaz)
    (bkz: cumartesi)
    (bkz: müzik)
  • benim için tartışmasız bahardır.
  • mercimek köftesi yapmaya çalışırken bulgur pilavı yapmak da bu maddeler arasına girebilir. insanın hiç habersiz kendi kendine sürpriz yapabilmesidir en nihayetinde.
    ayrıca çay da bunlar arasındadır.
    edit: çayı unutmanın saygısızlık olacağını düşünen yazar eklemesi.
  • (bkz: çay)
    (bkz: kitap)
    (bkz: aşk)
    (bkz: film)
    (bkz: uyku)
    (bkz: yönetmenler)
    (bkz: ekşisözlük) :p
  • inceliklerde saklı olan dokunuşlar. sürprizli.

    sabah 10 sularında göztepe köprüsü'nden deniz kenarına indiğimde, hemen köprünün ayağı dibinden başlayarak ve yoğun bir şekilde olmak üzere; rüzgarın da savurmasıyla göztepe vapur iskelesi'ne kadar her yerin koyu pembe renkli gül yaprakları ile dolu olduğunu gördüm ilk defa. o kadar güzel bir görünümdü ki. kim bilir sabah ayazı bile olsa nasıl romantik bir ilan-ı aşka sahne olmuş burası diye düşündüm. başından aşağı, hiç beklemediği bir anda gül pateleri dökülünce nasıl şaşırmıştır, nasıl sevinmiştir o sevgili; buna değer bulunan ve bulan iki kişinin çok çok mutlu olmalarını diledim içimden.

    ve sonra...koklamadan geçmek istemedim tabii. eğilip bir tanesini aldığımda ise yüzümde farklı bir gülümseme peydah oldu çünkü canlı değildi*. yapma gül yaprağı sektörü söz konusu olmalı*. sanki.
  • ufak ibnelikler.

    yok yok o kadar da ufak değil. böyle organize olunca daha eğlenceli oluyor.

    (bkz: çay)

    (bkz: gırh)
  • dost meclisi, millet içiyor açık havada, bağlama var, bendir var, türküler falan, saz çalan arkadaş ortamdaki tek çocuk olan üç yaşındaki kızıma sordu:
    - var mı söylememizi istediğin bir şarkı?
    -- hı hı
    - ne söyleyelim?
    -- kırmızı balık
    ne mi oldu? yirmi kişi kırmızı balık gölde kıvrıla kıvrıla yüzüyor diye şarkı söyledi lan, ahaha!
  • bülbüllerdir efendim.

    yatmadan tüttürmek için balkona çıktım. mahallemize bülbüller dadanmış. aşık atışması gibi sıra sıra şakıyorlar. bazende koy verip hep betaber takılıyorlar. allah'ım ne mesut edici, ne rahatlatıcı bir şey bu yavrucakları dinlemek. adam akıllı uyku basmasına rağmen içeri giremedim, epey konserlerini dinledim. istanbul'un en lüks yeri bizim sokak bence, en azından bu gece ve benim için. sanmıyorum kolay kolay rast gelsin insana gecenin bir yarısı bülbüller, hele bu mevsimde.
hesabın var mı? giriş yap